Seramik sanatçısı bir anne ve kimya mühendisi bir babanın kızıyım. Annem ve babam birlikte çalıştıkları için sürekli iş konuşulan bir evdi bizimkisi, babamın bugünkü Deren Kimya’yı nasıl kurduğu, girişimcilik hikayesi bendeki girişimcilik tohumlarının sebebi oldu.
Ne okudunuz?
Koç Üniversitesi’nde İşletme okudum. Bilgi Üniversitesi’nde pazarlama iletişimi yüksek lisansı yaptım. Üniversite eğitimim süresince her yaz staj yaparak kendimi olabildiğince geliştirmeye çalıştım. Ailem stajlarımı kendim bulmam gerektiğini düşündüğünden, her mülakat için saatlerce araştırma yaparak, kendimi hazırlayarak hedeflediğim ulusal ve uluslararası şirketlerde staj yapmaya çalıştım. Üniversite eğitimim süresince yönetim, pazarlama ve liderlik ile ilgili birçok seminer, workshop ve konferansa katılarak CEO’ları dinledim ve her birinin bugünkü yöneticiliğimde çok büyük katkısı oldu.
Babanızın işine ne zaman ilgi duydunuz?
16 yaşında çıktığım Paris seyahati sonrasında babamın işinde, bugün adı aile içi girişimcilik olarak anılan, onunla beraber ama daha farklı ne yapılabilir diyerek hayaller kurmaya başladım.
Paris’te doğal kozmetik ürünlerini görüp, Türkiye’de bu ürünleriden neden olmasın diye düşünüyorsunuz… Bu fikri kabul ettirmek ve sonrasındaki adımlar nasıl oldu?
Paris’te sokaklarda dolaşırken bitki özleriyle kişiye özel kozmetik ürünleri hazırlayan bir aromaterapi dükkânına rastladım. Sahibi kozmetik aşığı Monique isminde bir kadındı ve onunla uzun bir sohbet olanağı buldum. Bitki özlerini karıştırarak yaptığı kozmetik ürünlerini incelerken bana suyun mucizevi gücünü anlattı. Canlılığın suda başlamasından, doğanın bize hediye ettiği mucizelerden, tedavi ettiği hastalardan ve kendini cilt sorunlarına adamasından konuştuk. 25 yılını kimyanın içinde, su kimyasalları üzerine çalışmalarla geçirmiş, dünyadaki su otoritelerinden biri haline gelmiş bir babanın kızı olarak bu işi benden daha uygun yapabilecek birini düşünemediğini söyledi. O gün aklımda bir kozmetik markası yaratma fikri oluşmaya başladı ve İstanbul’a döndüğümde bu fikir biraz daha netleşti. Bu fikirden hareketle Deren Kimya, kozmetik alanına yatırım kararı aldı; bir tesis kuruldu, kozmetik otoriteleriyle görüşüldü, Türkiye pazarı araştırıldı, ürünler çalışıldı. 4 yılın sonunda, Türk insanının cildine ve sorunlarına yönelik ürünlerimizle 2009 yılının eylül ayında COSMED markası ile yola çıktık.
En çok ilgi gören ürünleriniz?
Leke karşıtı bakım ürünlerimiz markamızın ilk gününden bu zamana kadar her zaman en çok satan ürünlerimiz oldu. Yoğun Aydınlatıcı Vitamin C Serumu, Koyu Leke Karşıtı Aydınlatıcı Krem, Arındırıcı Toz Temizleyici performans olarak ciro ve adette en çok ilgi gören ürünlerimiz. Leke serimizi de akneli ve hassas ciltlere yönelik geliştirdiğimiz ürünler takip ediyor.
Nasıl rekabet ediyorsunuz yabancı markalarla?
Ürünlerimizin içeriğiyle fark yaratıyoruz. Bunun en önemli örneği çiğdem çiçeği… Türkiye ve Anadolu toprakları, asırlardır birçok uygarlığın güzelliğinin gizli kahramanı olmuş… Anadolu kadınının güzelliği tarihi şekillendirmiş. Bunun ardındaki gizemin peşine düştüğümüzde ise onunla karşılaştık: Crocus Chrysanthus… Narin, göz alıcı ama doğanın tüm zorlu koşullarına karşı ayakta kalabilen güçte, güneşe selam veren çiğdem çiçeği… Bunun dışında saf, temiz, doğaya dost, sorumlu, sağlıklı ve sürdürülebilir bir marka olmak için çok çalışıyoruz. Kendimiz kullanmayacağımız hiçbir ürünü piyasa sürmüyoruz. COSMED kullanıcılarına ve doğaya zarar verebilecek hiçbir maddeyi kullanmıyoruz. Paraben, phenoxyethanol gibi zararları tartışılan koruyucular, hayvansal içerikler bunlara dahil. Hayvanlar üzerinde yapılan testlere, mineral yağlar ve petrol türevlerine, alkole, sülfata karşıyız. Tertemiz içeriklerle, alerjen olmayan parfümlerle, güvenle kullanabileceğimiz ürünler için çalışıyoruz.
Kaç ürününüz var?
58 ürüne ulaştık ve sürekli olarak ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Ülke genelinde 900’ün üzerinde dermatolog ürünlerimizi tavsiye ediyor, birçok ürünümüzü geliştirirken onların görüşlerini alarak ilerliyoruz. Ürünlerimiz Türkiye genelinde bin 250 eczanede satılıyor.
Türkiye’de kozmetik tarımı ne noktada?
Kozmetik tarımını yapacağınız arazinin şehirlerden, otoyollardan uzak, üzerinden uçak dahi geçmeyecek şekilde temiz havaya sahip olması gerekiyor. Bu koşullara en uygun araziler aslında ülkemizdeki mayınlı araziler. Endemik bitki türlerini incelediğimizde, çoklu iklim yapısı ve ülkemizin coğrafi özellikleri sebebiyle birçok ülkeden bitki anlamında çok daha zenginiz fakat kozmetik ve kozmetik tarımı konusunda ülke olarak gitmemiz gereken çok yolumuz var.