Güncelleme Tarihi:
Süper Lig'de Kayserispor, Gaziantep FK, Çaykur Rizespor, Yeni Malatyaspor gibi takımların başında görev alan ve başarılarının yanında renkli kişiliğiyle unutulmaz isimlerden biri olan Marius Sumudica Spor Arena'ya özel açıklamalarda bulundu.
Yeni takımı Rapid Bükreş günleri, Türkiye günlükleri ve gelecek hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulunan 53 yaşındaki çalıştırıcı, Gamze Türk'ün sorularını yanıtladı.
İşte Marius Sumudica'nın açıklamalarının tamamı:
- Öncelikle nasılsınız hocam?
İyiyim. Antrenmanı yeni bitirdiğimiz için biraz yorgunum ama Türkiye ve futbol hakkında konuşmak benim için bir zevk.
- Rapid ile yeni bir yolculuğa başladınız. Lig sizin için nasıl gidiyor?
Zordu. Çünkü bu takımla 6 maç oynandıktan sonra kontrat imzaladım. Sadece 5 puanları vardı. Kolay değil, takımı, insanları tanımıyordum. Farklı kültürlerden çok fazla yabancı var. Çok zamanımızda yoktu. Son 7 yılımı da farklı ülkelerde geçirdiğim için daha zor, 4 yıl Türkiye’de, 3 yıl Suudi Arabistan’daydım. Ama çalıştık, iyi bir ekibimiz var. Adım adım puanlarımızı aldık. Takımı aldığımda 14. sıradaydık şimdi 7. sıradayız. İlk 6’daki takımların bir puan gerisindeyiz. Romanya’da Türkiye’den farklı bir sistem var. Play-off ve Play-out var. İlk 6 takım Play-off oynuyor, biz de bu ilk altının bir puan gerisindeyiz. 14 karşılaşma daha oynayacağız. İkinci yarıya başladık ve 2-0 kazandık. Zorlu bir takvimimiz var ama ekibim ve takımla Play-off’lara gideceğiz ve Avrupa için savaşacağız.
- Umarım başarabilirsiniz. Bu röportaja hazırlanırken haberlere göz attım ve N’jie hakkında bir haber gördüm. Bildiğiniz gibi sizin hakkınızda bir şey söyledi. Merak ediyorum, N’jie ile aranızda bir problem var mı?
Hayır. Asla. Çünkü durumu idare etmeyi biliyorum. Oyuncu değişikliği yaptığınızda 65 ya da 80. dakikada, kızgınlık olabilir çünkü bütün maçı 90 dakika oynamak istiyorlar. Türkiye’deki mantaliteyi de biliyorum, Türk oyuncuları değiştirmek daha zor. Her zaman Türk oyuncularım oldu ve onları oyundan aldığımda kızıyorlardı. Bu kolay değil. Bir oyuncu buna kızdığında mutlu oluyorum çünkü bir sonraki maçta takım için ve benim için daha fazla mücadele edeceklerini biliyorum. Böyle durumlar sıcaklığını korurken maçtan sonra konuşmak istemiyorum. Üç gün sonra onunla konuştum. Bana geldi, özür diledi ve ‘Beni dışarı aldığında gergindim. Benim için kolay değil, buraya büyük bir isim olarak geldim’ dedi. N’jie çok profesyonel, bize yardım ediyor. İki maç önce gol attı, 1-0 kazandığımız maçta bize 3 puanı getirdi. Gazeteleri bilirsiniz her zaman bir konuya ihtiyaçları var. Tabii bir de Sumudica olunca çünkü burada popülerim, herkes benim takip ediyor ve bir olay istiyorlar. Ama bu bir şey değil. Doğru yoldayız ve Clinton inanılmaz bir profesyonel.
- Futbolda bunlar normal. Geçen yıl Gaziantep’i çalıştırırken Draguş önemli bir oyuncuydu. 26 maçta oynadı, 11 gol attı, 1 asist yaptı. Bu yıl 16 maçta oynadı, 1 gol attı ve 1 asist yaptı. Büyük bir fark var. Draguş ile ilgileniyor musunuz?
Sorunu biliyorum. Her şeyi biliyorum. Trabzon zor bir kulüp, oynamak kolay değil. Oradaki insanları tanıyorum. 4 yıl boyunca Türkiye’de hocalık yaptım. Oradaki insanların çok ateşli olduğunu biliyorum, tüm maçları kazanmak istiyorlar. Türkiye’nin büyük takımlarından biri. Denis’e oraya giderken bir tavsiyede bulundum, ‘Çok zor, dikkatli ol çünkü orada Sumudica yok, Romanya ekibi yok, seninle konuşan insanlar yok’ böyle bir şeydi. Şenol Güneş’in ya da Avcı’nın ekibi hakkında bir şey söylemek istemiyorum, ikisine de saygı duyuyorum. İyi hocalar, Türkiye’nin en iyi hocalarından. Ama bazen durumu idare etmeyi bilmelisin. Çünkü Trabzon maçlarını takip ediyorum ve Draguş’un Gaziantep’te oynadığı pozisyonda oynamadığını gördüm. Draguş, 9 numara, kanat oynayamaz. Bana göre kanatta oynamaya gelmedi. Milli takımda bile santrafor oynuyor ve gollerini atıyor. Gazinantep’te de birçok gol attı, benimle 14 gol attı. Benim için onun pozisyonu 9 numara. Draguş kendini kanıtlayacaktır. Trabzon gibi büyük takımlara giden oyuncuların uyum sağlamaları için zamana ihtiyaçları var. Ama insanları tanıyorum, o beklemeyecek.
- Bugünlerde Denis ile konuşuyor musunuz?
Evet. Her gün konuşuyorum.
- Bu sezon Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gerçekten çok iyi transferler yaptı. Özellikle bir transferi sormak istiyorum. Osimhen ismini duyduğunuzda neler hissettiniz?
Bir bomba gibi. Bir deprem gibi bir şey oldu. Bir bomba gibi. Özel bir şey. Napoli’den geldi ve büyük bir fark yarattı. İnanılmaz bir oyuncu, inanılmaz. Eğer Galatasaray’ın satın alma şansı varsa yarın gözü kapalı almalı. Aynı şekilde Mourinho da Fenerbahçe’ye geldiyse Türkiye’deki futbol hakkında ne konuşabiliriz ki? Bu inanılmaz.
QUIZ
- Şimdi Quiz kısmına geçiyoruz. Hızlı sorular. Hazır mısınız?
Evet her zaman hazırım. Sumudica’nın hazır olmayacağını mı düşünüyorsun? Asla.
- Türkiye’deki en iyi stadyum?
Benim için iki tane var.
- Hangileri?
Galata, hayır üç tane söyleyeceğim.
- Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş diyeceksiniz.
Hayır, hayır Fenerbahçe demeyeceğim. Galatasaray, Beşiktaş ve Göztepe.
- En iyi Türk teknik direktör?
Fatih Terim. Kral, kral.
- En kötü Türk teknik direktör?
En kötü?
- Taktiksel olarak…
Benim sonuçlarımı kontrol edin, göreceksiniz. Sonuçları kontrol ederseniz bir Türk teknik direktörü maçlarda öldürdüğümü göreceksiniz. Tamam, kontrol et, en kötü kim göreceksin.
- Peki, kontrol edeceğim. Türkiye’deki en iyi santrafor?
Daha önce sordun, Galatasaray’daki oyuncu.
- Osimhen.
Evet. Osimhen bana göre en iyi santrafor. İkinci isim de Draguş.
- En iyi defans?
Şener, önceden Konya’da oynayan, şimdi Galatasaray’da oynayan kimdi? Abdülkerim.
- Güçlü değil mi?
Sol ayakla güçlü evet, güçlü, iyi bir oyuncu, her zaman lider gibi, onu beğeniyorum.
- En iyi kanat?
Visca’yı çok beğeniyorum.
- En iyi orta saha?
Şu an Torreira.
- En iyi kaleci?
Tabii ki Muslera.
- Şu an en yetenekli Türk futbolcu?
Real Madrid’de oynayan Arda. Aynı zaman da benim favori oyuncum Galatasaray’dan Barış Alper. İnanılmaz, onu seviyorum.
- Neden?
Çünkü her şeye sahip. Dünyadaki büyük takımlara gitmeli. Her şeye sahip, güç, sağ, sol, hızlı, savaşıyor, kazanıyor. Avrupa Şampiyonasında onu gördüm ve benim favori oyuncum. Onu seviyorum.
- Hayatınızdaki en mutlu an?
21 maç sonra Gaziantep ile zirvede olduğum zaman. Ama bir şaka yaptım ve beni gönderdiler. Bu defa beni futbol yüzünden değil de bir röportajda söylediğim şey yüzünde gönderdiler. Ben her zaman hissettiğimi anlık olarak söylüyorum. Beni göndererek Avrupa şanslarını kaybettiler, eğer kalsaydım Avrupa’ya gideceğimizden emindim. Avrupa için oynayacağımızdan yüzde yüz emindim çünkü bu defa iyi bir takım kurulmuştu.
- Hayatınızdaki en üzgün an?
Geçen yıl Gaziantep’te beni gönderdikleri zaman. O günü unutmuyorum. Türkiye’de insanlar kazandığınızda yanınızda ve bir maç kaybettiğinizde sizden nefret etmeye başlıyorlar. Gaziantep’te bu defa yaşadığımı unutamıyorum.
- Favori yemeğiniz?
Türkiye’den favori yemeğim mi?
- Evet.
Adana Kebap.
- Favori Türkçe şarkınız?
Mavi Mavi.
- Baya biliyorsunuz.
Türkiye’yi seviyorum. Ne istiyorsun, bu normal, kalbimden geliyor.
- Sadece şok oldum. Hocam teşekkür ederim.
Türkiye’yi seviyorum. Türk insanını seviyorum. Türkiye’de çok iyi hissediyorum. Bir gün geri geleceğim ve bir takımda çalışıp başarılı olacağım. Çünkü Türkiye’de iyi anıldığını düşünüyorum ve başarılı olabileceğim iyi bir takımda çalışmayı hakkettiğimi düşünüyorum.