Öncelikle şunu belirtelim, hem gelir hem de sosyal haklar açısından daha iyi şartlarda çalışmak herkesin hakkı. Ama bir de madalyonun öbür yüzü var. TÜİK, işsizlik ile ilgili son verileri açıkladı. Buna göre, Haziran döneminde işsizlik oranı yüzde 10,9’a çıktı ve işsiz sayısı 3.32 milyon oldu. Tabi bunda, ekonomideki yavaşlamaya paralel sanayi, tarım ve inşattaki azalmanın etkisi büyük.
İŞKUR verileri ise bir başka gerçeği ortaya koyuyor. Halen bilmeyen vardır diye kısa bir özet geçeyim. İŞKUR; vasıflı vasıfsız tüm iş arayanlar ile yine vasıflı vasıfsız işçi arayanları buluşturan kurum. Bu yılın Ocak-Mayıs döneminde de iş bulmak için İŞKUR’a 1 milyon 293 bin kişi başvurdu. Aynı dönemde eleman ihtiyacı duyan şirketlerden de 897 bin 155 müracaat yapıldı ki, buna açık iş deniyor. Peki, kaç kişi açık işlere yerleştirilebildi? Toplam, 385 bin 946 kişi. Neden böyle?
Çünkü iş başvurusu yapan 1 milyon 293 bin kişinin yüzde 50’ye yakını daha iyi şartlarda iş arayanlardan oluşuyor. Daha açık bir anlatımla; İŞKUR’a başvuranlardan 593 bin 104’ü ya işi beğenmiyor ya maaşı beğenmiyor ya da belirli bir şirketi ve pozisyonu istiyor veya da emekli ve iş seçiyor. Bu kişileri bir kenara koyarsak İŞKUR’a, başvuran gerçek işsiz sayısı 700 bin 282 ve bunların yüzde 60’a yakını da bir işe yerleştirilmiş durumda. İşin daha ilginci, bugün, kayıtlı 4,6 milyon kişi iş arıyor. Bunlardan sadece 1,9 milyonu asgari ücret düzeyinde gelir getirici işi olmayan, gerçek işsizler. Geri kalan yani, 2 milyon 800 bine yakın kişi ise iş beğenmeyip, daha iyi şartlarda iş arayanlardan oluşuyor.
EĞİTİME BAĞLI SEÇİCİLİK ARTIYOR
Bir başka gerçek de eğitim seviyesi arttıkça İŞKUR tarafından işe yerleştirme oranı düşüyor. Bu yılın ilk 5 ayında, okuryazar olmayan ve sadece ilköğretim mezunu olan 563 bin kişi, iş için müracaat etmiş; bunların neredeyse yarıya yakını işe yerleştirilmiş. Oysa aynı dönemde İŞKUR’a, 212 bin lisans ve yüksek lisans mezunu başvurmuş, sadece yüzde 20’si yani, 40 bini işe yerleştirilebilmiş. Bu da şunu gösteriyor ki, eğitim seviyesi arttıkça, işte seçicilik de artıyor. Hal böyle olunca da kayıtlı işsizlerin 632 bini yani, yarıya yakını, 1 yıl ve daha fazla zamandır bekliyor.
HERKES BÜRODA ÇALIŞMAK İSTİYOR
Peki, en çok rağbet gören işler neler? Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılın ilk beş ayında da en çok başvuru yapılan meslekler içinde büro memuru, satış danışması, garson ve güvenlik elemanı başı çekiyor.
Özetle; evet, işsizlik bir sorun ama diğer tarafta da özellikle eğitim seviyesi yüksek kesimde iş beğenmeme gibi bir de gerçek var. Örneğin, tarım alanında çalışmak istemiyoruz. Bu yılın ilk 5 ayında, tarımda çalışmak üzere 6 binin üzerinde açık iş başvuru yapılırken, sadece 2 bin kişi bu işlere yerleştirilebilmiş. En çok başvuru yapılan alan ise hizmet sektörü, ancak orada da 530 bine yakın açık iş müracaatı varken, işe yerleşen sayısı sadece 200 binlerde.