Mersinli Feyyaz Alaçam (23) kimya öğreniminden sonra diplomasını duvara asıp kendisine farklı bir hayat seçmiş.
BU YAZ NASIL GEÇECEK Seyahatte ne okuyalım Bernard Shaw Kül grubunun solisti Arın Kuşaksızoğlu, ailesi Sapanca’da yaşadığı için fırsat buldukça onları ziyaret ediyor. Tatil kavramı ona biraz uzak. Güneş, deniz ve içecekler ilgisini çekmiyor. Onun için tatil sevdikleriyle dolu bir ev. Huzur bulduğu ve bundan başka bir şey düşünmediği ortamları tercih eden felsefe mezunu solist ilk fırsatta tarihsel dokunun kültürel kökenin eşsiz olduğunu düşündüğü Mardin’e gitmeyi planlıyor. İzmir’i hiç görmediğini söylediği kişiler çok şaşırdığı için zaman bulduğunda bu şehre gitmek istiyor. Yurtdışında geleneği ve teknolojiyi beraber yaşadığını düşündüğü Japonya’yı ve doğasını çok güzel bulduğu İskandinavya’yı merak ediyor. Kuşaksızoğlu, Avare okuyucularına Bernard Shaw’ın Ölümsüzlüğün Sırrı adlı kitabını öneriyor. |
Yazın Muğla’nın Datça İlçesi’nde takı satıyor, kışın farklı işlerde çalışıyor, baharda uzun seyahatlere çıkıyor, geri kalan zamanını Mersin’in Gözne Yaylası’ndaki evinde şiir yazarak geçiriyor. 10 yaşında cebinde krakerle Mersin köylerini keşfe çıkan Alaçam, 19 yaşında bisikletli seyahatlere başladı. Hopa’dan Hatay’a tüm kıyıları gezdi, İzmir’den Van’a Türkiye’yi baştan başa geçti. Bu yıl beş ayda, otostop, bisiklet ve otobüsle Latin Amerika’da altı ülke gezen Alaçam “Bu kıtayı hakkıyla keşfetmek için en az iki yıl gerekir” diyor.
Daha önce nerelere seyahat ettiniz?
- Ben turist değil, gezginim. Türkiye’nin yarısından çoğunu bisikletimle dolaştım. Son seyahatimde Arjantin, Şili, Bolivya, Peru, Paraguay ve Brezilya’yı otobüs, otostop ve bisikletle “yaşadım”.
Latin Amerika turunuz ne kadar sürdü?
- Ocakta Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e, İspanya aktarmalı gittim. Arjantin’de “Dünyanın Sonu” denilen Ushuaia şehrine otobüsle devam ettim. Sonrasında Arjantin’in El Chalten, Perito Monero Buzulu, El Bolson, Bariloche ve Şili’nin Osorno şehriyle Şili’nin başkenti Santiago’ya otostopla gittim. Bolivya’nın Uyuni, Potosi, Sucre, La Paz, Copacabana, Santa Cruz, Vallegrande, Peru’nun Cusco, Paraguay’ın başkenti Asuncion’a otobüsle ulaştım. Paraguay’dan aldığım, GPA (Gökova Pedallarımın Altında) ismini taktığım, ağır ama espriden anlayan bisikletimle Del Este’den başlayıp, Brezilya’nın Foz do Iguaçu, Arjantin’in Iguazu ve Posadas şehirlerini gezdim. Haziranda turuma ara verdim. Yolda olanlar bilir: Her yolculuk, bir sonrakinin önsözüdür.
“DÜNYANIN SONU” ALGILARIMI AÇTI
Sizi Latin Amerika’ya çeken neydi?
- Dünyanın sonunu yaşarken görmek, daha çok gülümseyebileceğim bir yaşam yaratmak için Arjantin’i görmek istiyordum. Onca acıdan sonra Şili’de geçmişin güzel günlerinden neler kalmış merak ediyordum. Bolivya’da Che Guevara’nın öldürüldüğü köyü bulup paylaşmak, insanca yaşamak, haksızlığa ve sömürüye ayak direnmek üzerine düşünmek istiyordum. Peru’da İnka’ların, İspanyol işgalcilerden, doğa yardımıyla saklandığı Machu Picchu’yu ziyaret etmek istiyordum. Bolivya’da gaspa uğradım, Machu Picchu’yu göremedim. Bunun dışında, tahmin ettiklerimden daha fazlasını yaşadım.
Sizi en çok hangi şehirler etkiledi?
- Ushuaia’da, dünyanın sonunu görmek duygusal algımı genişletti. Yakınlarındaki Perito Moreno buzuluyla ünlü El Calafate bana çok turistik geldi. 150 kilometre ilerideki El Chalten’e gittim. Şehre bir saat uzaklıkta And Dağları’nın eteğindeki kampta çadır kurup 14 gün geçirdim. Üç buzul gölünü seyretmek, hatta yüzmek çok güzeldi. Son iki gün şiddetli yağmura yakalanıp, sel içinde şehre yürümem gerekse de unutulmaz bir deneyimdi. Buenos Aires’in en eski semti La Boca’nın rengarenk sokaklarında tango gösterisi yapanları izledim, akordeon sesi hâlâ kulaklarımda. Nobel ödüllü şair Pablo Neruda’nın yaşadığı Valparaiso’yı ziyaret ettim. Şili’nin başkenti Santiago’ya 2 saat uzaklıktaki köyün sokaklarına rengarenk evler sıralanmıştı. Saksıların üstünde bile Neruda’nın dizeleri yazılıydı. Bolivya’da en çok pazar yerlerindeki şarkıcıların yanık sesle söylediği şarkıları sevdim. Titicaca Gölü’ndeki Isla Del Sol’u (Güneş Adası) çok merak ediyordum. İnkalar gökyüzünden gelen atalarının yeryüzüne bu adada ilk kez ayak bastığına inanıyor. Fakat ada turistikleşmiş, özelliğini kaybetmiş, sonuç hayal kırıklığıydı. Bugüne kadar 8 milyon kişinin hayatını kaybettiği Potosi’deki gümüş madenine gittim. Hayatını kaybedenler için göz yaşı döktüm. Brezilya ve Arjantin sınırındaki, Iguazu Şelaleri çok görkemliydi. Toplam 275 şelaleden en büyüklerini gördüm. Karıncayiyenlerle karşılaştım. Fakat şelalerin sınırlarla bölünmüş olması, turistikleşmesi Iguazu’nun tüm büyüsünü bozuyordu.
19 GÜN BİR AİLEYE MİSAFİR OLDUM
Arjantin, Şili, Bolivya, Peru, Paraguay ve Brezilya’da ne gibi doğa sporu aktiviteleri yapılabilir?
- Arjantin ve Şili’nin Patagonya bölgesinde buzul tırmanışları ve yürüyüşler, Bolivya’da Amazon ormanı safarileri ve yürüyüş, Peru’nun Cusco şehrinde, İnka kalıntıları için dağ bisikleti ve yürüyüş yapılabilir. Arjantin ve Brazilya’ın Iguazu şelaleleri çevresinde kano kullanıp ayrıca rafting de yapabilirsiniz.
Konaklamaları nasıl yaptınız?
- Küçük otellerde, çadırda, otostop yaparken tanıştıklarımın evinde kaldım. İstanbul’dan Latin Amerika ülkelerine 16 - 17 saatlik uçak yolculuğuyla ulaşılıyor, bilet fiyatları 2 - 3 bin TL arasında. Latin Amerika’da otobüs ağı çok gelişmiş. Peru, Bolivya ve Paraguay’da otobüs, otel ucuz. Bolivya’da 3, Arjantin’de 6-7, Şili’de 12-14 dolara otel bulmak mümkün. Bu gezi bana bilet dahil 6 bin TL’ye mal oldu.
YAZININ DEVAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ