Alternatif paylaşımlar

Madalyonu çevirdim. Herkesin boynunda asılı duran bu bilindik eski kimlikli madalyonun bir de başka yüzü varmış da haberim yokmuş.

Ben, herkesçe bilinen kimliklerin, ezberlenmiş yüzlerin, isminden önce meşhur kelimesi gelen her yerin hepimizin boynuna zoraki asılmış bir madalyon olduğunu düşünürüm. Onların bilmeden sahibiymişiz gibi davranırız. Takip eder, fikir yürütürüz. İsimlerini ezberlediğimiz için, kimlikleri de, basma kalıp halleri de beynimize yer etmiştir, öylesine madalyonlarımızın ağırlığında yaşar gideriz.

***

Merak etmek dürtüsü önemli aslında. Merak etmek, eşelemek, altını üstüne çaktırmadan getirmek, ya da sakin sessiz madalyonun arkasını çevirmek isteklerini de beraberinde getirir. Görünenin ötesini algılama biçimi çoğu zaman başkan boyutlara açılan gizli kapılar gibidir. Algılayıp dalarsın içine; önce bir şaşkınlık sonra içine işlemecilik, sonra gülümsemecilik, anlamacılık ve kendine yeni madalyon yaptırmacılık.

Bodrum, kocaman bir madalyon hepimizin boynunda. Biliriz Bodrum’u. Gidenler, gitmeyenler herkes Bodrumlu gibi davranmayı sever nedense. İşin havasında cıvasında olanlar için eğlenme durumu sonsuzca önemli bir konudur. Hangi kulüp, hangi yeni plajımsı podyum açılmış, ne nerede, kim hangi paparazzinin hangi karesine sıkışmış, kim hangi renk payetli parmak arası topuklu terliğinle hangi kumsalda yürümeye çalışmış gibi konular ile ‘Bodrum eşittir budur’ durumunu yaşarlar.

Kimileri yeni aldıkları dağ başı ‘Bodrum sandıkları’ evleri ve de yeni döşedikleri eşyaları ile bir olmuş, başka bir şey bilmez olmuş kendi de eşya olmuş farkında değil bir şekilde yaşar Bodrum’u. Kimileri de Bodrum’a yakın ve Bodrum kadar uzak bir yerde yüreklerindeki sıcak samimiyetle başka bir Bodrum yaşarlar az kişilerin soluduğu.

Bodrum’a 15 km. uzaklıkta bir kamp var. 2002 yazında açılmış ‘Alternative Camp.’ Kampın özelliği adı üstünde. Engelliler için alternatif bir yaşam biçimi var bu kampın her alanında. Bu müthiş paylaşımı yüreğine ve yaşamına yazmış da müthiş bir adam var: Ercan Tutal.

Ercan ile bu kamp hakkındaki hayallerini uzun zaman önce paylaşmış ve onun bu inanılmaz hayalini ve o kocaman yüreğini şaşkınlık ve onurla dinlemiştim. Şimdi mayıs ayının sıcağa yeni kavuşmuş Bodrum’unda bir hayalin gerçeğe dönüştüğünü görmek beni nasıl etkiledi anlatamam.

***

Bu köşede yazı yazmam ilk teklif edildiğinde hemen ismi de çakılmıştı beynime: Alternatif Varolmalar! Ben düz çizgileri hiç sevemedim oldum olası. Geometrik düzlükler değil bağımsız olmaları hep sevdim, etkilendim. Kendi çizgisini çizenleri anlatmak derdim buradan sizlere. Düzlükler benim görüş alanım dahilinde değil. Benim gönlüm birlikle alternatif varolmaları yaratan ve paylaşanlarda. Geçtiğimiz hafta sonu bu farklı varolmayı yaşadım Ercan ve kamp paylaşımcıları, gönüllüler ve dostlar ile.

Günseli Duraklı... Robert Kolej 9. sınıflar Alternatif Proje Üretim ve Uygulama Kulüp Başkanı ve edebiyat öğretmeni. 11 öğrencisi ile gönüllü olarak 19 Mayıs tatilinde Bodrum’da bu kampta yürekten neşeleri ve heyecanları ve sevgi dolu bakışları ile hep birlikte buradalar.

Ayrıca başka gönüllüler de var. Dünyanın farklı yerlerinden gelen, bir Alman, bir Jamaicalı, iki Güney Koreli, bir İngiliz, bir Galler ve birçok Türk genç gönüllüler hepsi burada Bodrum’da bir haftalığına tatile ve eğitime gelen Gaziantep Engelliler Derneği’nden 22 engelli dostlarına paylaşım için buradalar. Bir başka Bodrum’daki bir başka varolan bu gruba bir bakın. Dünyanın farklı coğrafyalarından bambaşka bir sürü insan. Niçin bir araya geldiler bu hafta? Gaziantepli 22 dostla buluşmak ve hayatı Ercan hocalarının sevgi önderliğinde paylaşmak için.

Hemen hemen hepsi yanıma gelip kendini tanıttı bana ve kızıma. Mutlulukları gözlerinden oluk oluk içimize aktı. Evde kapalı kalmaktan, Bodrum’da deniz kenarına gelmişlerdi. Mutluydular, ilk kez su altına dalmışlardı. Mutluydular, çünkü kendi başlarına hayata bakabiliyorlardı. Mutluydular ortada kocaman bir sevgi vardı ve her isteyen istediği kadar alıp gönlüne yapıştırabiliyordu.

Robert Kolejli öğrencileri gördüm sonra. Engelliler ile aralarında hiçbir engel yoktu. Bu genç Türk insanlarına baktım, paylaşıyor olmanın ve ne olursa olsun birlikte hareket etmenin ve önemli bir sosyal öğretinin içinde mutluydular. Gerçek ile karşılaşmış ve olanları sevmişlerdi. Yaşıtları gibi açılan yeni bir kulüpte değil buradaydılar, hayatta ve gerçekte ve kendilerinde ve oluşturdukları ortak sevgide. Giderken, daha ilk bakışta sıcak gülümsemesi içinize doğan Günseli öğretmenleri ile birlikte üzülerek döndüler.

***

Türkiye’de 8,5 milyon engelli var. Kaçta kaçı bağlı oldukları derneklere kayıtlı bilmiyorum. Kaçta kaçı evlerinden çıkıyor bilmiyorum. Ama bildiğim yaşadığımız şehirler engelliler için düzenlenmemiş zor bir sınav gibi yollar, kaldırımlar. Gaziantep’teki dostlarımla konuştuğumda bu zorluğun daha da farkına vardım. ‘Evden dışarıdayım bunun mutluluğuna inanamıyorum’ dedi biri. Birkaç arkadaş konuşurlarken duydum, geleceğe ilişkin planlar yapıyorlardı. Kimi İngilizce öğrenmeye, kimi masa tenisi oynamaya devam edeceğim dedi. En çok da dalmayı sevmişlerdi. Çünkü suyun altında herkes aynı ve özgürdü.

Madalyonu çevirdim. Başka bir Bodrum gördüm bu kez mayısında Türkiye’nin. Bu başka Bodrum çok sahici ve çok samimiydi. Alternatif varolmalar ile tanıştım, paylaştım. Düz çizgilerin dışında tüm başka çizgileri gördüm, çok sevdim.

Teşekkürler Ercan Tutal...

Teşekkürler tüm gönüllüler...

Teşekkürler tüm alternatif var olanlar...

Hepiniz sevgi ile kalın sonsuzca.
Yazarın Tüm Yazıları