Akhisar’daki köfteci: Gürlüoğlu

Sanırım yol üzerindeki lokantalarda yemek yemeyi, nerede ne yeneceğini özenle araştırmayı ve üşenmeden o yere gitmeyi biz Türkler kadar seven başka bir millet yoktur.

Yurtdışına çıkmış olanlar bilirler, yol üstü restoranlar oralarda da çoktur ama bu restoranların hemen hepsinin mönüleri fast food yiyeceklerden oluşturulmuştur. Buralara oturursunz, açlığınızı bastıracak bir şeyler yersiniz ve hemen kalkarsınız.

Biz Türklerin ise daha yola çıkmadan belirlediği restoranlar vardır ve neredeyse bu restoranlara bağlıdır, hangi ilde, hatta hangi kasabada konaklayacağımız. Yola çıkmadan kararlaştırılan bu restoranlarda mola verilir ve buralarda lezzetli yemeklerle karın doyurulur, uzun uzun oturulur. Hele hele benim gibi yemek araştırmacısıyla seyahat ediyorsanız, vay halinize!

Ne zaman ailecek yola çıksak sevgili eşimin başının etini yerim. "Doktorcuğum, şimdi durmayalım, on kilometre sonra bir restoran var orada dururuz, vallahi yalnızca yarım saat oyalanacağım bu sefer" Bu sözleri defalarca duymuş olan eşim kibarlığından beni kıramaz ve dediğimi yapar.

Aslında, sanırım erkeklerin çoğu gibi, eşime sorsanız, yolda ihtiyaç molaları haricinde duraklamak yerine, yola devam edip gideceğimiz yere bir an önce varmayı tercih eder.

Bu seferki yolculuğumuz sırasında benim ısrarlarıma dayanamayarak İzmir-İstanbul arasında Akhisar çıkışındaki köfteci Gürlüoğlu’na uğradık. İyi ki de uğramışız. Zaten çocuklar da acıkmış ve "köfte yiyelim" diye tutturmuşlardı.

Artık Akhisar tüm Türkiye’de köftesiyle tanınmaya başladı. Gürlüoğlu ailesi ise işe 1958’de kasap dükkanıyla başlamış, daha sonra köfteciliğe dönmüş. Nefis köftelerinin sırrı ise şu: Dananın önkol dahil kaburga kemiğinden alınan ete tuz, soğan ve darpyağı katıp makinede çekiyorlar. Sonra yoğurup tekrar makineden geçiriyorlar, (bu işleme ikileme diyorlar) on iki saat kadar dinlendiriyorlar. Böylece soğanın aroması ete iyice geçiyor. Yukarıdaki tarifi okuyunca pek çoğunuz "Allah allah, bu darp yağı da neyin nesi" dediniz eminim. Bir yemekçi olmama rağmen ben de bu yağı ilk kez duydum ve bu kadar zamandır duymamama da şaşırdım doğrusu. Darp yağı nedir diye sorduğumdaysa şöyle bir açıklama yaptılar: "İşkembenin etrafındaki incecik, şeffaf zara darp yağı diyoruz."

Beni darp yağıyla ilgili aydınlatan Bekir Bey’e göre lezzetli köfte yapmak kullanılan etin kaliteli olmasına bağlı. Köfteyi yapacak olan ustanın eti iyi tanıması ve yağını el-göz kararıyla koyması ise şart. Sonrası köfteyi ızgarada pişirecek olan ustanın hünerine kalıyor.

Eğer yolunuz Gürlüoğlu köftecisine düşerse birgün, ya da yolunuzu oraya düşürürseniz, nefis köftenin üzerine kumda pişen sakızlı kahvenin tadına bakmayı da ihmal etmeyin. Sonra mı? Bizim yaptığımızı yapıp arabayı Kırkağaç kavunuyla tıka basa doldurun ve bu kavunları İstanbul’da eşe dosta dağıtın.

P

atatesli kuzu incik

Malzeme listesi

á 4-6 adet kuzu incik eti

á 8-10 adet orta boy taze patates

Sos için;

á 5 çay kaşığı dolusu domates salçası

á 2 yemek kaşığı dolusu yoğurt

á 5 yemek kaşığı zeytinyağı

á 2 çay kaşığı tuz, karabiber

á 2 çay kaşığı kuru kekik

á 1 su bardağı ılık su

á 1-2 adet defne yaprağı

á 1 adet büyük boy fırın poşeti

á 3 çay kaşığı un

4 kişilik

Hazırlama süresi 10 dakika

Pişirme süresi

90 dakika


Salça, yoğurt ve zeytinyağını derin ve geniş bir kaseye aktarıp çatal yardımıyla iyice çırpın. Tuz, karabiber ve kuru kekiği serpip suyunu ekledikten sonra tekrar karıştırın. Üzerine 1-2 adet defne yaprağı atıp bir kenarda bekletin. Diğer taraftan, fazla büyük olmayan taze patatesleri kabuklarıyla birlikte akan suyun altında iyice yıkayıp kağıt peçeteyle kurulayın.

Etlerin her tarafını hazırladığınız sosa bulayın. Patatesleri de aynı sosun içine atıp karıştırın. Kabın üzerini alüminyum folyo ya da naylonla kapatıp buzdolabına koyun ve et ve patatesleri bu sosta 30 dakika bekletin.

3 çay kaşığı unu büyük boy fırın poşetine aktarın. Poşetin ağzını elinizle kapatıp birkaç kez sallayarak unun her tarafına bulaşmasını sağlayın. Buzdolabında dinlenen et ve patatesleri unlanmış poşete koyun. Ağzını bağlayıp fırın tepsisine yerleştirin. Bir çatal yardımıyla poşeti 4-5 yerinden delip, pişerken hava almasını sağlayın. Patatesli et yemeğini, 175 dereceye ayarladığınız fırında 90 dakika, etler iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Poşeti fırından alıp içinden et ve patatesleri çıkarın. Yanında pilavla sıcak sıcak servise sunun.

K

ovboy çorbası

6 kişilik

Hazırlama süresi 20 dakika

Pişirme süresi

20 dakika


Malzeme listesi

á 1 tatlı kaşığı bitkisel margarin

á 1 adet büyük boy kuru soğan

á 1 yemek kaşığı domates salçası

á 1 su bardağı haşlanmış barbunya

á 1 çay bardağı haşlanmış mısır

á 1 adet orta boy havuç

á 1 adet orta boy patates

á 6 su bardağı su (et suyu tercih edilmeli)

á 1 çay kaşığı tuz, karabiber

Öncelikle, margarini orta boy bir tencereye koyup küp şeklinde doğradığınız soğanı pembeleştirin. Üzerine salçayı ilave edip 2-3 dakika daha kavurun. Daha sonra, et suyunu ya da suyu ekleyerek, kaynamaya bırakın. Kaynamaya başlayınca, küp küp doğradığınız havucu ve patatesi katarak hafif yumuşayıncaya kadar pişirin. Haşlanmış barbunyayı ve mısırı da ekleyip 5-6 dakika daha pişirin. Son olarak, tuzu ve karabiberi ilave ederek karıştırıp ocaktan alın. Sıcak olarak servise sunun.
Yazarın Tüm Yazıları