Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

ESKİŞEHİR’İ çağdaş sanat dünyasının önemli bir merkezi haline getirdi beş yıl önce açılan Odunpazarı Modern Müze (OMM).

Haberin Devamı

İş insanı ve koleksiyoner Erol Tabanca’nın doğduğu, büyüdüğü topraklara bir vefa borcu olarak hayata geçirdiği müze, dünyaca ünlü Japon mimar Kengo Kuma imzasını taşıyan çevreye uyumlu binasıyla daha ilk başta adından söz ettirmişti.

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

Açıldığı günden beri araya giren pandemiye rağmen müzeyi 800 bin kişi ziyaret etti ve bölgenin cazibe merkezi haline geldi.

OMM beşinci yaşını hafta sonu açılan ‘Ehlikeyif’ sergisiyle kutluyor.

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

Küratörlüğünü İdil Tabanca’nın üstlendiği sergi, resim, heykel, yerleştirme ve mobilya tasarımı disiplinlerinde geleneksel sınırları ustalıkla aşan uluslararası sanatçı ve tasarımcıları bir araya getiriyor.

Haberin Devamı

Modern hayatın dayattığı, doğadan uzaklaştırıp seri üretimlerle tek tipleştirdiği ev mobilyalarının sanatçılar tarafından yeniden yorumlandığı eserler yer alıyor sergide.

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

21. yüzyılda, doğanın hiç olmadığı kadar uzak hissedildiği bir dönemde, ‘Ehlikeyif’ sergisi, doğanın kentsel hayatlarımıza tekrar girmesi için alan açan yapıtları inceliyor.

ESKİŞEHİR’DEN AMSTERDAM’A

‘Oluşumlar’, ‘Yaratıklar’ ve ‘Açanlar’ olarak üç ana bölüme ayrılan sergide yeryüzünde bulunan ham maddelerden üretilmiş, doğada bulunan yaratıkların biçim ve ifadelerinden ilham alan, doğal ekosistemlerin sanatçı ve tasarımcılara ilham veren renk ve bereketini ele alan eserler yer alıyor.

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

Taş Devri’nden çıkıp gelmiş yatak odasından akrep biçimindeki kanepeye, insan bedenini taklit eden koltuklara ve granitten yapılmış sandalyelere, mumluklara, banyo malzemesine kadar eğlenceli mobilya tasarımları sergide bir araya getirilmiş.

Haberin Devamı

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

Serginin cumartesi akşamı yapılan açılışına ve beşinci yaş kutlamasına yurt dışından pek çok sanatçı, galerici ile Türkiye’den iş ve sanat dünyasının önde gelen isimleri katıldı.

Çoğu Elif Tabanca koleksiyonuna ait eserlerden oluşan sergi 2025 yılının temmuz ayına kadar devam edecek ve sonraki durağı Amsterdam olacak.

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

AHMET SAY ÖDÜLLERİ VERİLECEK

ANKARA’daki edebiyat ve müzik dünyasının her zaman merkezinde olmuştu yazar, yayıncı ve müzikolog Ahmet Say. 1954–1960 tarihleri arasında Almanya’da basın–yayın eğitimi almış, 1967 yılında ‘Türk Solu’ dergisinin yazı işleri müdürlüğünü üstlenmişti. Bu görevi nedeniyle 17 ay hapis yattı. Bu arada ilk romanı ‘Kocakurt’u yayımladı. 1977 yılında Cemal Süreya ve dört arkadaşıyla kurduğu ‘Türkiye Yazıları’ dergisini çıkardı. ‘Edebiyatçılar Derneği’nin kurucu başkanlığını üstlendi. Oğlu, ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ın müzik yatkınlığını keşfettikten sonra, tekrar müzik alanına döndü, onun iyi yetişmesi yanı sıra, genç yeteneklerin müzik alanına kazandırılması için çabalarını esirgemedi, müzik alanını besleyecek ansiklopedi ve sözlükler hazırlayıp yayımladı.

Haberin Devamı

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

İKİ DALDA 50 BİN LİRA

10 Mayıs 2022 günü aramızdan ayrılan Ahmet Say’ın misyonu doğrultusunda adını yaşatmak için

Çankaya Belediyesi ‘edebiyat’ ve ‘müzik’ ödülü verme kararı aldı.

‘Çankaya Belediyesi Ahmet Say Edebiyat ve Müzik Ödülleri’ her yıl edebiyat ve müzik alanlarında üstün başarılar sağlamış ve önemli çalışmalar yapmış olan kişi ya da kuruma verilecek.

Bu yıl edebiyat ödülünün jürisinde Ali Cengizkan, Aydın Çubukçu, Oğuz Demiralp, Yekta Kopan ve Fahri Özdemir; müzik ödülünün jürisinde Çağatay Akyol, Kadir Dursun, Bülent Evcil, Görgün Taner ve Fazıl Say yer alacak. Kazananlara her dalda 50 bin TL verilecek, sanatçı Metin Yurdanur tarafından tasarlanan heykelcik takdim edilecek.

Haberin Devamı

IŞIĞIN RESSAMI VEDA ETTİ

SONSUZLUĞU konu alan resimleriyle tanınıyordu sanatçı Teoman Südor. 9 Eylül’de kaybettik usta sanatçıyı. Tasarladığı kompozisyonlarda; yeryüzü ve gökyüzünü, yeraltını ve sualtını birbirleri ile inanılmaz bir hamur içinde yoğururken izleyenlere fantastik ve simgesel bir dünya sundu.

Cumhuriyet’in ikinci kuşak ressamlarından Teoman Südor, 1943 yılında İstanbul’da doğdu. 1968 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’ni bitirdi. 1968-1970 yılları arasında Özel Kadıköy Mimarlık Mühendislik Yüksek Okulu’nda Ercüment Kalmık ve Sabri Berkel’in asistanlığını yaptı. 1970-1974 yılları arasında bir yıl Perugia’da (İtalya) lisan eğitimi ve daha sonra da Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nde temel tasarım eğitimi aldı. 1985 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki hocalığı sırasında Sanatta Yeterlilik (Doktora) yaptı. Başta İtalya ve Avusturya’da yurtiçi ve yurtdışında 70’ten fazla olmak üzere kişisel sergi açtı. Yaşamını yurtiçi ve yurtdışında eşi sanatçı Gülseren Südor ile birlikte sanatla iç içe bilgilerini öğrencilerine aktararak sürdürdü.

Haberin Devamı

Işığın ve sonsuzluğun ressamı eserlerinde yaşayacak.

Beş yılda Eskişehir’in simgesi oldu

Yazarın Tüm Yazıları