Güncelleme Tarihi:
Tüp bebek tedavisinde Türkiye'nin yüksek başarı oranları sağlaması nedeniyle yurtdışından birçok hastanın Türkiye'yi tercih ettiğini belirten Medicana Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Düzgün Korkmaz, önemli bilgiler verdi. Dr. Öğr. Üyesi Düzgün Korkmaz, "Gelişen teknoloji ve laboratuvar koşullarının iyileşmesi ile tüp bebek tedavisinde ciddi aşama kaydedildi. Tüp bebek tedavisini yapan doktorların da bu işlem ile ilgili bilgisi yıllar geçtikçe artmış ve sonuç olarak tüp bebek tedavisinde ciddi başarı oranları sağlandı. Ülkemiz tüp bebek tedavisinde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Ülkemizdeki tüp bebek merkezlerine, yurt dışından ABD gibi gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere pek çok farklı ülkeden çiftler tedavi için geliyor. Tüp bebek merkezlerindeki yüksek başarı oranı ve uygun maliyetler, çiftlerin bu kararı almasında etkili. Alanında deneyimli sağlık çalışanları ile yürütülen bu işlem sayesinde çocuk sahibi olmayı arzulayan çok sayıdaki çift hayallerine kavuşabilir” dedi.
"Tüp bebekte anne yaşı başarıyı etkiliyor"
Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen pek çok faktör olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Düzgün Korkmaz, "Bu faktörlerin başında anne adayının yaşı gelir. Kadınların genç olduğu işlemlerde başarı oranı daha yüksektir. Annenin yaşı ilerledikçe başarılı gebelik oranı azalır. Farklı merkezlere göre değişiklik gösterebilmekle birlikte 35 yaş altı anne adaylarında başarı şansı yüzde 68-70 arasındadır. 42 yaşından büyük kadınlarda başarılı gebelik oranları yüzde 10’lara kadar gerilemektedir. İşlem için anne adayından elde edilecek yumurtanın sayısı ve kalitesi de yaşla birlikte düşüş gösterir. Anne yaşının yanı sıra yumurta ve sperm kalitesi, varsa önceki hamilelik durumları, ovaryan stimülasyon protokolünün doğru uygulanması, rahmin gebelik için uygunluk durumu gibi pek çok faktör de tedavi başarısını etkiler. Tüp bebek tedavisinde hekim görüşü önemlidir. Bu nedenle kesin bir başarı oranı vermek zor olduğu için annenin o anki durumun muayene ile gözlenmesi gerekebilir" diye konuştu.
“Çoğul gebelik, erken doğum gibi sorunlara yol açabilir"
Tüp bebek tedavisinin sağlıklı gerçekleştirilebilmesi için genellikle tekil gebeliğin hedeflendiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Korkmaz, “Embriyo transferi, tüp bebek tedavisinin önemli bir aşamasıdır. Sperm ve yumurtaların laboratuvar ortamında yapay olarak döllenmesinden sonra birden fazla embriyo elde edilir. Bu embriyolardan çeşitli parametreler göz önünde bulundurularak en kaliteli olanı seçilir ve anne rahmine yerleştirilir. Embriyonun rahme sorunsuz bir şekilde tutunmasıyla da başarılı bir gebelik sağlanmış olur. Tüp bebek tedavisinde başarıyı belirleyen ana unsurlardan biri embriyo transferidir. Anne rahmine birden fazla embriyo nakledilmesi gebelik şansını artırırken çoğul gebelik dediğimiz ikiz, üçüz gebelik ihtimalini de artırmış olur. Çoğul gebelik, tüp bebek tedavisinde doktorlar tarafından çok da istenen bir durum değildir. Çünkü çoğul gebelik; erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle tüp bebek tedavisinde amaçlanan, hastanın tekli gebelik yaşamasıdır” ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki Tüp Bebek Yönetmeliği’nin, anne rahmine nakledilecek embriyo sayısına sınırlandırma getirdiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Düzgün korkmaz, "Tüp Bebek merkezleri bu yönetmelik doğrultusunda hareket ediyor. Yönetmeliğe göre 35 yaşından genç kadınlarda 1 ve 2'nci uygulamada sadece bir embriyo transfer edilebilirken 3'üncü denemede ise bu sayısı ikidir. 35 yaş üzeri kadınlarda gebelik şansı daha düşük olduğundan ilk denemeden itibaren iki embriyo nakledilebilir" dedi.