Tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran yöntemler
Güncelleme Tarihi:
“Kadınlarda yaş ilerledikçe kadının yumurta rezervindeki azalma ile birlikte yumurta kalitesi de düşer. Bu nedenle normal yollarla ya da tüp bebek tedavisi ile gebelik oluşmuş kadınlarda ileri yaşta düşük oluşma riski de artabilir” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Çabuk Cömert, tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran yöntemlerden bahsetti.
Genellikle iyi planlanmış tüp bebek tedavilerinde kadının yaşı 35’ten genç olsa da, her denemede başarı oranı yaklaşık % 60 oranındadır. Bu oranlara göre;
35-37 yaş grubunda başarı oranı % 45,
38-40 yaş arasında % 30,
40-42 yaş grubunda % 20 ve
42 yaş üzerinde ise %10 oranındadır.
Başlangıçta yalnızca genetik hastalığa sahip embriyoları anne rahmine yerleştirmeden önce tespit edip sağlıklı olmayan bir gebeliğin oluşumunu önlemeyi ve böylece, ilerleyen bir gebeliğin sonlandırılmasını ortadan kaldırmayı hedefleyen pre-implantasyon genetik tanı uygulamaları, zaman içerisinde tüm tüp bebek uygulamalarında başarıyı artırmak için kullanılan bir yöntem halini aldı. Bu nedenle;
Tekrarlayan tüp bebek denemelerinde gebelik elde edemeyen çiftlerde, Ciddi sperm bozukluklarına ve erkek infertilitesine sahip çiftlerde, İleri anne yaşına sahip çiftlerde, pre-implantasyon genetik tanı uygulaması yapılarak tüp bebek tedavisinin başarısı arttırılmaya çalışılmaktadır. Bu durumlarda pre-implantasyon genetik tanı, embriyoların sayısal ve yapısal kromozom bozuklukları içerip içermediği belirleyerek sağlıklı embriyoların transferi ile gebelik şansını artırmaktadır.
Tüp bebekte başarı nelere bağlıdır?
Tüp bebekte başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden biri anne adayının yaşıdır. Anne adayının yaşı ilerledikçe tüp bebekte başarı dramatik biçimde azalır. Yaş ilerledikçe;
-Yumurtalıkların yaşlanması,
-Döllenme oranında azalma,
-Rahim iç zarının döllenen yumurtayı tutma yeteneğinin azalması,
-Endometriozis hastalığı ve miyomların görülme sıklığının artması,
-Doğurganlığı etkileyebilecek cerrahi müdahaleler gibi problemler gittikçe artmaktadır.
Kadınlarda rahim içi yapışıklıklar, rahim içinde miyom veya polip gibi embriyonun tutunmasını engelleyebilen anormalliklerin saptanması ve ortadan kaldırılması infertilitenin önüne geçmek için önemlidir.
Kilo, sigara, stres, enfenksiyonlar, hormonal bozukluklar, yumurta rezervleri gibi etkenler de etkilemektedir.
Bu süreçleri tamamladıktan sonra kullanılan teknikler
Tüp bebek tedavisinde PRP yöntemi; kişinin kendi kanından elde edilen zengin plazmaların ayrıştırılması ve ardından yine kişinin kendisine verilmesi temeline dayanıyor. PRP tedavisi; özellikle rahim zarının kalınlaşması, yumurta kalitesinin artması gibi durumlarda yüz güldürücü sonuçlar sağlamaktadır.
İntralipid tedavisi
Tüp bebek tedavilerinde başarısızlık nedenlerinden biri olarak bağışıklık sistemindeki sorunlar olabileceği öne sürülmüştür. Serum şeklinde uygulanan intralipidler ile anne adaylarının tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarının önemli oranda azaldığı tespit edilmiştir.
Lazer uygulaması (Embriyo tıraşlama / Yardımla yuvalama)
Üstün bir teknolojiye sahip olan lazer sistemleri ile embriyoya dokunmadan mikron düzeyinde kusursuz kesitler sağlayarak, yardımla tomurcuklanma işlemini gerçekleştirmektedir. Bu yöntem daha önceki uygulamalarda embriyonun tutunmasında problem olan çiftler ve ileri yaş grubu hastalar için kullanılır.
DHEA yöntemi
DHEA, böbrek üstü bezinden üretilen bir hormondur. Bu hormon vücutta östrojen ve testosteron hormonuna dönüşmektedir. Bu nedenle de bu hormonun yumurtalıklar üzerindeki etkisi geniş bir şekilde araştırılmaktadır. Tüp bebek tedavisinde ilacın yumurta geliştirmeye tek başına yetmediği durumlarda anne adaylarının şansını artırmak için denenir ve bu denemenin başarılı olduğu da söylenebilir.