Ağacı, suyu anlamak için din bilgisi

EVRENİ anlamak için ne öğrenmek gerek? Neleri öğrenirsek, evreni anlayabiliriz? Bundan daha kolay ne var?

Din bilgisini öğrenirsek, evreni daha kolay öğrenebiliriz.

Bu yanıt Cizvit papazlarına ait değil. Orta çağda kurulan engizisyon mahkemesi kararı değil. 13 ya da 14. yüzyılda Ceneviz ya da Roma’da yaşayan vatandaşların hurafelerden aktardıkları yanıt da değil.

Bu, günümüz Türkiye’sinde lise son sınıf öğrencilerinin % 30’una ait bir yanıt.

Türkiye’de lise son sınıf öğrencilerinin % 30’u, evrenin anlamını kavramak için, matematik ve fen bilgisinden çok, din bilgisine gerek var, diye düşünüyor.

AKP usulü eğitim ve ideoloji ile 21’inci yüzyılda geldiğimiz nokta bu.

FEN LİSELERİ BİLE

İstanbul Maltepe Üniversitesi Prof. Dr. İsa EŞME başkanlığında bir araştırma yapıyor. 35 il de, lise öğrencileri arasında.

Sorulardan biri de, fen bilimleri ile evrenin kavranması arasındaki bağlantı. Lise son sınıf öğrencilerinin verdiği yanıt yukarıda. Fikri olmayanlar yüzde 27 .

İmam Hatip öğrencileri arasında , evreni anlamak için din bilgisine gerek var, diyenlerin oranı % 54’e yükseliyor. Aldıkları eğitimi inkar etmiyorlar.

Daha şaşırtan yanıt Fen liselerinden geliyor. fen lisesi öğrencilerinin % 10’u evreni anlamak için din bilgisine ihtiyaç olduğunu, düşünüyor.

Fen liselerinde bile, %10 gibi yüksek bir oran, bilimi bir yana bırakıyor, dünyayı anlamak için dini ön plana çıkartıyor.

TOPLUM DEĞİŞİYOR

Bu araştırmada garibime giden bir başka sonuç internet kullanımı ile ilgili.

Bilgisayar hayatımızın her alanında. Hele de, gençler. Öyle düşünüyorum ama yanılıyorum. Araştırmaya göre, lise öğrencilerinin yüzde 38’i bilgisayar ve internet kullanıyor. Çok şaşırtıcı.

Yine de evren-din bağlantısı. Bu oranlar, AKP ile birlikte, genç insanlara enjekte edilen ideolojinin hedefine ulaştığını kanıtlıyor.

Toplum hızla din ağırlıklı bir ideolojinin emrine yarıyor.

Adım adım. Sabırla ve inançla ve bitmeyen dirençle toplum yavaş yavaş karanlık dünyalara itiliyor. Ortaçağ parmaklıkları arkasına.

AKP’nin faziletine toz kondurmayan liberal geçinenlerin yarın öbür gün, evren-din bağlantısında benzer yanıt vereceklerine bahse girerim.

Katliamdan zevk alan yaratık

MARDİN’de yaşayan, Mardinli bir Kürt arkadaşım:

"30 yıldır şiddet içinde yaşıyoruz, şiddet hayatımızın bir parçası oldu ve sıradan hale geldi."

Aynı arkadaşım ekliyor:

"Olay Mardin’de geçtiği için, konuşmaya bile utanıyoruz."

Aynı arkadaşım ekliyor: "Burada hayat durdu, Adaleti herkes kendi sağlamaya kalkarsa, ne olacak? Adalet zaten yok ya..."

Bunlar Mardin’de 44 kişinin öldürülmesi ile ilgili tepkiler. Bu aynanın bir yüzü.

Asıl utanç veren yön, aynanın öteki yüzünde.

Pek çok nedenden kaynaklanan Mardin katliamına herkes tepki gösteriyor. Verilen tepkiler o insanların zekası, bilgisi, dünya görüşü ve yaşadığı ortamın ürünü. Değişik senaryolar farklı bağlantılar. Çoğunu okuyup geçmek mümkün. Ama içlerinde bir tepki var ki, işte orada durmak gerek. Bakın o birisi ne diyor:

"Mardin için o kadar yoruma gerek yok, sonuçta 44 Kürt eksildi." En az katliam kadar hunhar, en az eli kanlı caniler kadar alçakça bir yaklaşım. O çocukları ve kadınları öldürenler insanlıktan ne kadar yoksun ise, bu yorumu yapan da, aynı ölçüde vahşi bir yaratık.

Hasta bir toplum. Bazı hastalar insanları öldürüyor, diğerleri o katliamdan zevk alıyor.
Yazarın Tüm Yazıları