AB karşıtlarının kafası karışık

BU ülkede en kötü işleyen kurumlardan birisi de muhalefet! Bizde bir olguya/kurama karşı olanlar; ne o olguyu analiz etme zahmetine katlanıyorlar, ne de karşıt görüş üretiyorlar.

Akıl kullanmayı bilmeyen ülkemizde; bir olgu/kurama karşı olanlar ona karşı duyguları körükledikleri zaman kitleyi arkalarına aldıkları duygusuna kapılıyorlar ve karşı tarafı böyle mat edebileceklerini düşünüyorlar.

O zaman da ortalık yere bir sürü hamasi palavra dökülüyor.

* * *

Her şeyden önce AB karşıtları berrak değiller. Çok azı tavrını açıkça ortaya koyuyor. Herkes birilerinin arkasına sığınarak muhalefet yaptığını zannediyor.

* * *

Karen Fogg'un e-postalarının teslim edildiği taşeron, ne zaman kimin yanında olduğu belli olmayan bir zevat olunca, elindeki mektupların da değeri azalıyor. Bu şahıs önce Apo ile flört edip, 28 Şubat'ta devletçi olduktan sonra, şimdi de Kasap Miloseviç ile mektuplaşınca söylediklerinin herhangi bir ciddiyeti kalmıyor.

* * *

Gazetelerde
anti-AB lobisine destek verenler ise herhangi bir politika üretmekten acizler. Onlar sığ düşünce yapılarını, belden aşağı vurarak gizlemeye çalışıyorlar. Ne istemedikleri, daha doğrusu kimleri istemedikleri üç aşağı beş yukları belli ama ‘‘ne istediklerini, ne önerdiklerini’’ bir bilen varsa beri gelsin.

* * *

Son olarak Org. Tuncer Kılınç, şahsi görüşlerini yansıtan muhalefetini seslendirdi.

Vallahi ben generalin ne demek istediğini hiç ama hiç anlamadım!

Dedikleri kafaları daha da beter karıştırınca, bir sürü köşe yazarı ve ‘‘adı bizde gizli paşa’’ ne demek istediğini anlatmaya çalıştılar. Kusura bakılmasın ama bu açıklamalardan sonra işler iyice karıştı.

Ben Org. Tuncer Kılınç'ın, yeni müttefik önerileri getiren şahsi düşüncelerini ciddiye aldığım için, uyarılarının ardından MGK Genel Sekreterliği'nden istifa etmesini bekledim.

Zira, bir kurumun sekretarya-idari işlerini yürüten bir kişi eğer o kurumun temel politikalarıyla ters düşerse -nitekim öyle olmuştur- hemen istifa eder.

Bırakın böyle ağır bir görevde, basit derneklerde dahi, sekretaryanın ana politikayla ters düşerek göreve devam edebileceğine akıl ermez.

Üstelik, general ‘‘İran önerisi’’yle TSK'nın ‘‘gerekirse bin yıl sürer’’ dediği irtica ile mücadele politikalarına da ters düşüyor.

Açıklamalarının ardından istifa etmediğine göre, bence Kılınç herkesten önce kendisi ifade ettiği/ağzından kaçırdığı görüşlerini ciddiye almıyor.

* * *

Eğer, bazılarının dediği gibi TSK bu şekilde AB'ye ‘‘aba altında sopa göstermişse’’, bu tavır ‘‘tazıya kaç tavşana tut’’ anlamına gelir ki, TSK böyle bir ikileme katiyen tevessül etmez.

Üstelik, bence bu açıklama AB taraftarlarını her zamankinden çok birbirine yaklaştırarak, ancak AB'ye yardımcı olmuş olabilir.

Yeni müttefik önerilerinin ise katiyen bir anlamı olmadığını zaten yedi düvel biliyor.

* * *

AB karşıtları havanda su dövdüğü sürece AB taraftarları ancak mutlu olmak durumundalar.
Yazarın Tüm Yazıları