1989 Özal, 2009 Erdoğan

RACON kesmek, önüne geleni azarlamak, iş dünyasında ayrım yapmak, en büyük medya gurubu Doğan Medya Gurubu’nu siyasi rakip bellemek, kısaca her alanda "sizden ve bizden" ayrımının faturasını Tayyip Erdoğan fena ödüyor.

AKP on beş il kaybediyor, buna karşılık, dört il kazanıyor. 2007’ye göre, kendi içinde yüzde yirmi oy kaybına uğruyor.

Tıpkı Özal çizgisi. 2002 seçimlerinde Erdoğan birinci, 1983 seçimlerinde Özal gibi. 2007’de Erdoğan oy oranını artırıyor, 1987’de Özal gibi.

2009 yerel seçimlerinde Erdoğan inişe geçiyor, 1989 yerel seçimlerinde Özal gibi.

Sonrası malum, 1989 yenilgisi ANAP için sonun başlangıcı. Sürekli oy kaybı ve bugünkü hazin son.

Buna karşılık, AKP oy kaybediyor, ama hálá birinci parti. Halk AKP’ye tokat atıyor, ama genel seçim olsa, yüzde 39.1, yine tek başına iktidar, bunu unutmak yanlış.

HABER AJANSLARI

Seçim gecesi Skytürk’de yaklaşık beş saat katıldığım canlı yayında unutamayacağım bir olaya tanıklık ediyorum.

İki haber ajansından akan seçim sonuçları, özellikle İstanbul ve Ankara için birbirinden çok farklı. Skandal denilecek ölçüde farklı. Bu nasıl habercilik, anlamak güç. Bir ajans, oyları olduğundan düşük ya da yüksek gösteriyorsa, orada haberciliğin sorgulanması gerek.

Benzer biçimde, AKP ve CHP siyasetçilerinin de, sonuçları dağlar kadar farklı ilan etmeleri, skandalın öteki bölümü. Kendini başarılı gösterme hastalığı. Oysa, sonuç sonuçtur, basın toplantılarıyla değişmiyor.

ADAYLAR

Yerel seçimde adaylar ön planda. Partiler daha sonra. Özellikle CHP ve MHP adaylarının aldığı oylar ile il genel meclis oyları bunu net gösteriyor.

CHP ve MHP adayları partilerini geride bırakıyor, aynı anda partilerini yukarıya taşıyor. CHP ve MHP’nin, oylarımız arttı, sevincinde hafif frene basmaları, kendileri için iyi olabilir.

TEK PARTİYE SON

Altı yılda Tayyip Erdoğan kendini padişah görmeye başlıyor. Çevresi de, ona bu muameleyi çekiyor.

Sadece partilileri değil, medyadaki eski yandaşları ve sonradan olma liboşlarının, sen neymişsin be abi, avazeleri arasında, Erdoğan kendine tahtlar kuruyor. En ufak karşı düşünceye şimşekler yağdırıyor.

Üç seçimde yükselen oylarla kendine sağladığı güven Türkiye’ye yayılıyor ve Türkiye sanki tek parti yönetimine doğru yol alıyor. 29 Mart, bu gidiş iyi gidiş değil, diyerek, kırmızı olmasa bile, sarı ışık yakıyor.

Erdoğan, "sonuçtan ders çıkaracağız" diyor. Çıkaracağı ilk ders, "sizden-bizden" ayrımına son vermek. Halkta, devlette ve medyada bu ayrımı noktalamak, normale dönmek. Kim olursa olsun, insanlara düzgün davranmak.

Yoksa, örnek ortada. 1989 Özal ve sonrası.

Bir anda ekonomik kriz

AKP yanlısı Sabah ve Yeni Şafak ekonomik krizi bir anda keşfediyor.

Sabah manşette, Krizin Etkisi derken, Yeni Şafak, Krize Rağmen Güvenoyu, diyerek, sözüm ona, yürekleri serin tutmaya çalışıyor. Diğerleri de genel olarak krizi vurguluyor.

AKP’li medya seçim gecesi Tayyip Erdoğan’dan aldığı işaretle, oy kaybını ekonomik krize bağlıyor. Kampanya boyunca krizi yok sayan, hatta krizden söz edenlere fena halde çıkışan Erdoğan, seçimden bir kaç saat sonra, krizi kabul ediyor. Hatta, sonuçlar üzerinde etkili olduğunu bile teslim ediyor.

Ancak, bu kabul çok geç. Seçim geride kalıyor. Şimdi, krize karşı daha sıkı önlemler ve IMF ile anlaşmaya oturmak ilk işlerden biri.

Darbe alan bakanlar

KAYBEDEN adayların yanı sıra, talihsiz yedi kişi daha var. Bölgelerinde seçim kaybeden bakanlar.

En dramatik kayıp, Tarım Bakanı Mehdi Eker’de. Bırakın Diyarbakır’ı, bırakın geldiği ilçeyi, Mehdi Eker kendi beldesinde bile kaybediyor.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin Antalya’da, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Erdoğan’ın çok istediği İzmir’de, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik Van’da, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, AKP’nin her yola başvurduğu Eskişehir’de ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen Mersin’de seçimi kaybediyor.

Kaybın faturası çıkar mı? Tayyip Erdoğan kaybedenlerle ilgili ağır konuşuyor. Son iki hafta Bakanlar Kurulu’nu sırf bu nedenle toplamıyor.

Yüzde 100’ü aşan katılım

GENELDE katılımın en yüksek olduğu bir seçim. Ama, üç il müthiş.

Hakkari toplam seçmen 30 bin 916. Kullanılan oy 30 bin 916. Katılım yüzde yüz. Kütahya toplam seçmen 144 bin 954. Kullanılan oy 144 bin 954. Helal olsun. Herkes oy kullanmış.

Anlamadığım il Yozgat. Toplam seçmen 48 bin 268. Kullanılan oy 48 bin 313. AKP kazanıyor. Kullanılan oy, seçmen sayısından fazla. Bu nasıl oluyor?
Yazarın Tüm Yazıları