11 Eylül ittifakı türbülansa girdi

ULUSLARARASI terörizme karşı mücadelenin yeni hedefleri 11 Eylül ittifakını sarsıyor.

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in, hafta sonunda 'Evet dostlarımız ve müttefiklerimiz var, Ancak müdahalelerin liderliğini biz, sadece biz yapabiliriz' sözleri Bush Yönetimi'nin 'başına buyruk'luk dozunun gittikçe arttığını gösteriyor.

ABD'nin, mega güç haline gelmesi ve dayatmacı üslubu rahatsızlık yaratıyor. En samimi Amerikan dostları bile geçen hafta seslerini yükselttiler.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Uluslararası İlişkiler Komiseri Patten ABD'yi müttefiklerine, 'olsa da olur olmasa da' gözüyle bakmakla suçluyor. Patten, Amerikan dostu bir İngiliz politikacı. Muhafazakar partiden. Üstelik de Hong Kong Yüksek Valisi olduğu dönemlerde Washington'un Çin'e karşı muhalefet politikalarını yüksek sesle desteklemiş olan bir müttefik. Financial Times Gazetesi'ne yazdığı makalede Patten, 'Afganistan zaferi, ABD'de tehlikeli dürtüler yarattı' diyor.

* * *

BAŞKAN Bush'un, Irak, İran ve Kuzey Kore'yi şer ekseni ilan etmesine ve Irak'a karşı 'tutmayın beni' tripine girmesine son tepki önceki gün Almanya Dışişleri Bakanı Fischer'den geldi. 'Bush Yönetimi müttefiklerine uydu muamelesi yapıyor.' Fischer, 11 Eylül'den sonra, terörizme karşı mücadele için oluşan uluslararası koalisyonun Bush'a müttefikleri tarafından verilen 'açık bir çek olmadığını', tam da bu sözlerle anımsattı.

Blair Hükümeti de eleştiri cephesine katıldı. Dışişleri Bakanı Strowe'a göre, Bush'un 'şer ekseni' açıklaması ve onu izleyen tavırları iç politika hesaplıydı. Bush, Kasım'da yapılacak olan Kongre seçimleri için şimdiden hazırlığa başlamıştı.

Dışişleri Bakanı Vedrin'den sonra Fransa Savunma Bakanı Alain Richard da, 'Irak'a müdahale çözüm değil' dedi ve Washington'un dünyada istikrarsızlık kaynaklarını yanlış tesbit ettiğini söyledi. Bunlar, Irak, İran ve Kuzey Kore değildi.

* * *

SADECE Avrupa değil, ABD'nin en yakın müttefiki Kanada bile, 'Tek taraflı harekete geçmek, hiçbir yere götürmez' uyarısı yapıyordu.

Arapların ve diğer İslam ülkelerinin ise, Irak'a karşı askeri bir müdahaleye, İran'ı tehdide ne kadar karşı çıktıklarını İstanbul'da geçen hafta düzenlenen 'Medeniyet ve Uyum' toplantısında gördük.

Muhalif seslere Güney Kore bile katıldı. Üstelik de ABD Başkanı Bush'un bugün başlayan Asya gezisinden hemen önce Güney Kore, Kuzey'in şer eksenine dahil edilmesine karşı olduğunu, bunun iki taraf arasında sürmekte olan diplomatik temasları olumsuz etkilemesinden endişe ettiğini açıkladı.

* * *

11 Eylül ittifakının sonu mu geldi? Hayır. Henüz değil. Geleceğini de sanmıyorum. Ama Bush Yönetimi'nin, sadece Amerikan çıkarlarını esas alarak, tek başına hareket etmesinden herkes rahatsız.

Sorunların diplomatik müzakerelerle çözümü Avrupa'nın stiline daha çok uyuyor ama esas rahatsız edici olan, ABD'nin Saddam'dan kurtulmak istemesi değil. Çünkü Saddam artık zaten yalnız. Saddam rejiminin sona ermesi herkesin dileği. Ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda ABD'nin, kimseye danışmadan karar alması rahatsızlık yaratıyor.

Ya Washington, 11 Eylül ittifakının türbülansa girmesinden rahatsız mı? Şimdilik bunu gösteren bir işaret yok.
Yazarın Tüm Yazıları