Zapatero zorda kaldı

"ÖLDÜRMEK, bir ideali savunmak demek değildir, sadece cinayettir." İspanya Başbakanı Jose Luiz Rodriguez Zapatero dün yayınlanan El Pais gazetesine verdiği demeçte böyle diyordu.

Terör örgütüyle diyalog kararını dikkatli adımlarla hayata geçirmeye çalışırken, Madrid havaalanında patlayan bombalarla sarsılan İspanya Başbakanı ilk kez El Pais’e verdiği röportajda, Zapatero, süreci askıya aldığını yineledi ve "Şiddetin sona ermesi kaçınılmazdır. Şimdi mesele ETA’nın bu sona ne zaman karar vereceğidir" dedi.

Dünkü yazımda, şiddet örgütleriyle mücadelede Avrupa örneklerine bakarken Kuzey İrlanda ve İRA üzerinde durmuştum.

Kuzey İspanya ve Güney Fransa’da yedi eyaleti kapsayan Bask bölgesinin bağımsızlığını isteyen ETA örgütü ile Madrid arasındaki ilişkiler de incelemeye değer.

Ama Bask bölgesinin, geniş bir özerklik ikliminde yaşadığı gerçeğini göz önünde tutarak.

Bask ülkesi, kendi parlamentosuna, siyasi partilerine, siyasi, ekonomik ve kültürel özgürlüklerine sahip. Burada sorun, ve belki de çıkartılacak derslerden biri, geniş demokratik haklara rağmen silahlı örgütün bağımsızlık talebiyle teröre başvurması.

* * *

CUMARTESİ akşamı İspanya’nın çeşitli kentlerinde yüz binler, "Barış, hayat ve terörizme karşı özgürlük" sloganlarıyla sokaklara döküldü. BASK bölgesinde de 88 bin kişinin yürüyüşe katıldıkları açıklandı.

Yüzbinlerin sokaklara dökülmesinin nedeni, ETA’nın, ilan etmiş olduğu ateşkese rağmen, yeniden teröre başvurarak barış sürecini torpillemesiydi.

Oysa Başbakan Zapatero, ülkenin en önemli sorunu olan bu konuyu kökünden çözerek, son 40 yılda 800 kişinin ölümüne neden olan süreci noktalayacağını düşünüyordu. Silahları bırakması halinde ETA ile görüşüleceğini açıkladıktan sonra geçen yıl Mart ayında ETA da ateşkes ilan etti. Diyalog için girişimler başladı, hatta toplantılardan birinin Türkiye’de yapıldığı da, iddialar arasında yer aldı.

* * *

GÖRÜŞMLER
, teknik ve siyasi olmak üzere iki temelde yapılacaktı. Teknik konular çerçevesinde tutuklular, terör kurbanları ve silahlarla ilgili ayrıntıların netleştirilmesi öngörülüyordu. Siyasi kanaldaki çalışmalar ise Bask bölgesindeki tüm partilerin bir araya gelerek, bağımsızlık için referandum dahil, tüm konuları görüşmelerini kapsıyordu.

Ancak bu parti toplantısı bir türlü gerçekleşemedi.

ETA ise ısrarcıydı. Çünkü legal siyasi kolu olan Batasuna kapatılmış olmasına rağmen bu toplantılara katılacaktı. Bu adım Batasuna üzerindeki yasağın pratikte kalkması anlamını da taşıyordu.

Bunun kolay bir süreç olmayacağı başından belliydi, sabır gerekiyordu. Ama, teröre odaklı bir hareketin elinde şiddet silahı oldukça siyasi mücadelenin gerektirdiği sabrı gösteremeyeceğini 9 ay sonra Madrid’de patlayan bombalar ortaya koydu.

* * *

ZAPATERO
görüşme kararı alırken ciddi riskler taşıyordu. Sabırsız olan sadece ETA değildi, muhalefetteki muhafazakarlar ve onların devletin içindeki uzantıları da Başbakanın başarısız olması konusunda sabırsızdılar.

Ve bombalar, onların elini güçlendirdi.

Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerin sonuçları ETA ile ilişki kurma kararının, İspanya’nın Sosyalist Başbakanı’na neye mal olacağını gösterecek.

Bütün olanlara rağmen ETA ve Batasuna, ateşkesin süreceğini söylüyorlar. Bask bölgesindeki diğer partiler bu görüşmelerin devamını istiyorlar. Ama Zapatero istese de devam edebilecek mi? Muhalefeti aşabilecek mi?

İspanya örneğindeki derslerin olgunlaşması, bu soruların yanıtlarıyla olgunlaşacak. İbretle izleyelim.
Yazarın Tüm Yazıları