Yüzde 4 doğalgaz zammıyla gözden geçirme tamam

MALİYE yetkilileri, 7. gözden geçirmenin tamamlanması için gereken 7 katrilyonluk kaynak konusunda IMF ile anlaşmaya varıldığını, önümüzdeki hafta doğalgaz fiyatlarına yapılacak yüzde 4'lük ÖTV artışıyla birlikte, gerekli önlemlerin tamamlanmış olacağını söylediler.

Maliye yetkilileri Aralık ayı bütçesindeki kötü performansa bakılarak 7 katrilyonluk ek önlem paketi istendiğini, aslında son iki aylık performansların bu kadar ek kaynağa ihtiyaç olmadığını gösterdiğini ama IMF heyetinin 7 katrilyonda ısrar ettiğini belirttiler. Bütçede yapılacak kesintinin yüzde 13'e çıkarılmasıyla, buradan kaynaklanacak tasarrufun 4 katrilyon lira olarak hesaplandığını kaydeden yetkililer,yanısıra 500 trilyonluk 'fonlardan bütçeye yapılacak transfer' olacağını, 2,5 katrilyonun da akaryakıt, sigara, içki, doğalgaz ÖTV artışlarından karşılanacağını ifade ettiler. Doğalgazdaki ÖTV'nin 4 puan artırılması ile 200 trilyon lira civarında ek kaynak planladığını belirten yetkililer, sigaradaki zammın planlandığı gibi yüzde 12 olmasının, toplam hasılat için önemli olduğunu söylediler. Sigara zammının yıl içine yayılması halinde planlanan hasılatın elde edilemeyeceğini hesaplayan Maliye'nin, önümüzdeki günlerde tekrar, sigara üreticilerine, yaptıkları yüzde 6'lık zammı 12'ye çekmeleri için baskı yapması bekleniyor.

'7. gözden geçirme artık bağlandı diyebiliriz' şeklinde konuşan Maliye yetkilileri, IMF'e sundukları tekstildeki KDV'nin 18'den 8'e düşürülmesi ve buradan sağlanacak tasarrufun ise ileride tartışılmaya devam edeceğini kaydettiler. IMF'in, Maliye'nin ilaçtaki KDV indiriminden geleceğini belirttiği 500 trilyonluk tasarrufun da bu ek tedbir paketine aldırmadığı anlaşılıyor. IMF'in tekstildeki indirim için de 'Kendi dengelerinize göre karar alın ama buraya konulmasın' dediğini öğrendik. Maliye yetkilileri, bu konuda çalışmaların devam edeceğini, bu indirimin teknik yönlerine daha detayıyla bakılacağını ama şu anda aciliyetin kalmadığını söylediler.

'Programın bağlanması çok önemli' diyen Maliye yetkilileri, bu nedenle bazı zamlar gerektiğini, bu zamların ileride rahat etmek için şart olduğunu kaydederek, sigara ve içkide dış fiyatların yüksek olduğunu, doğalgazda ise bir yıldır zam yapılmayıp indirim yapıldığını hatırlattılar. 'Yargı aşaması iyi yolda' dedikleri GSM'lerden yapılacak tahsilatın yatırımlara aktarılacağını kaydeden Maliye yetkilileri, geçen yıl yedek ödenekten aktarmalarla yatırım için belirlenen hedefin aşıldığını, bu yıl da 7.5 katrilyonluk hedefin rahatlıkla yakalanabileceğini söylediler.

Bu arada Maliye yetkilileri fiyatları arttıkça alkollü içki ve sigara kaçakçılığının arttığı fikrine katıldıklarını ancak bunun için sıkı takibin başlatılması gerektiğini belirterek, 'Asıl akaryakıt kaçakçığının önlenmesi için bazı önlemlerin alınması aciliyet kazandı.Bu kaçakçılık önlenirse hem içeride haksız rekabet önlenecek, hem de vergi gelirlerinde büyük artış sağlanacak. Mutlaka artık gümrüklerin bu tür kaçakçıların üzerine gitmesi gerek' diyorlar.

Yatırımcı Zirvesi için Kemal Derviş'ten sitem

EKONOMİ
çevrelerinin gözü 15-16 Mart'ta İstanbul'da yapılacak 'Yatırımcı Zirvesi'ne çevrilmiş durumda. Bu toplantıya uluslararası dev şirketlerin en üst düzey yöneticilerinin yanısıra Dünya Bankası ve IMF Başkanlarının da katılması planlandı. Zirvenin iyi hazırlanamadığı tartışma konusu olurken, Devlet Bakanı Ali Babacan 'Yatırım Danışma Konseyi' adı verilen toplantının programı hakkında, bugün bir basın toplantısı düzenleyip, bu konudaki eleştirileri de yanıtlayacak

IMF Başkanı Horst Köhler, Almanya Cumhurbaşkanlığına aday olmak için istifa etmesi nedeniyle bu toplantıya katılmayacak Ekonomi yönetiminin Koehler yerine 1. Başkan Yardımcısı Anne Krueger'ın katılması için çağrıda bulunduğu öğrenilirken, Krueger'ın programını yeniden düzenleyebilmesi halinde bu toplantıya gelmesi bekleniyor. Zirvenin mimarının, koalisyon Hükümeti döneminde ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı yapan, şu anda CHP Genel Başkan yardımcısı olan Kemal Derviş olduğunu herkes biliyor. Bu zirve iki kez ertelendi. Sonuçta Derviş'in programını uygulayıp başarı kazanan AKP Hükümeti dönemine denk geldi.

Kemal Derviş'in bu zirvenin 15-16 mart tarihinde yapılmasını, daha doğrusu yerel seçimler öncesinde yapılmasını doğru bulmadığını ve bu konuyu Dünya Bankası ve IMF yetkililerine de ilettiğini öğrendik. Derviş, AKP Hükümetinin bir seçim öncesi, dünyanın önemli ekonomik aktörlerinin İstanbul'da toplanmasını 'siyasi bir şov'a dönüştüreceğini belirterek, uluslar arası kuruluşlara bu şova alet olmamaları çağrısında bulundu ve 'Zirvenin seçim sonrasına alınması'nı istedi. Ancak Derviş'in bu talebi kabul görmedi ve Zirve 15-16 Mart'ta İstanbul'da yapılacak.

IMF ve Dünya Bankası yetkililerinin, 'Köhler ile Wolfenshon'un programlarının çok yoğun olduğunu, ikisinin birden ancak bu tarihte İstanbul'da olabileceklerini' gerekçe gösterdiklerini öğrendik. Yani bu Zirvenin mimarı, kişisel ilişkilerini kullanarak böyle bir zirveyi düzenleyen Derviş, seçim öncesine denk gelen bu zirve konusunda eski arkadaşlarına biraz kırgın...

Hazine'de dış borçlanma yapacak yönetici kalmadı

HAZİNE
yaptığı tayinlerle bir yandan adamlarını atamak için genel müdürlükleri boşaltırken, bir yandan da 'partiye yakın, bazısı dil bilmeyen kişileri', yurt dışı tayinle ödüllendirdi.

Yapılan atamalar sonucu en fazla darbeyi dış borçlanmayı yapan, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslar arası kuruluşlarla ilişkileri yöneten Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü yedi. Bütün Müsteşar yardımcılarıyla birlikte görevden alınan deneyimli Aydın Karaöz'den önce, Genel Müdür Ersen Ekren, yeni Hükümetin ilk günlerinde Karadeniz Yatırım Bankası'na gitmişti. Hazine'deki yeni yönetimle birlikte dış ekonomik ilişkilerde yük, genel müdürlüğe vekalet eden Genel Müdür Yardımcısı Melih Nemli ve diğer genel müdür yardımcısı Arif Erden'e kalmıştı. Geçtiğimiz hafta Melih Nemli'nin Washington Başmüşavirliği'ne, Arif Erden'in de Cenevre'ye tayinleri çıktı. Böylece dış ekonomik ilişkiler genel müdürlüğünde bırakın genel müdürlüğü, 3 genel müdür yardımcılığından üçü de şu anda boş bulunuyor. Yani Türkiye'nin dışborçlanmasını yönetecek., teknik hazırlığını yapacak yönetici, şu anda Hazine'de yok. Bu Genel Müdürlüğe Avrupa Fonu için dışarıdan getirilen deneyimsiz, genç bir kişinin adı geçiyor. IMF ve Dünya Bankası ile ilişkilerin bu kritik döneminde, Hazine için bu durum, büyük handikap oluşturuyor.

Geçtiğimiz hafta Hazine Müsteşarlığı'nda 14 kişinin tayini çıktı. KİT Genel Müdürü Mehmet Rastgelener Paris Başmüşavirliğine, Banka-Kambiyo Genel Müdürü Zafer Baltacıoğlu Roma Başmüşavirliğine gönderilirken, Aziz Doğan ve Mustafa Akmaz Londra'ya, Hayrettin Demircan ve Selamet Yazıcı OECD'ye, Mansur Küçük Aşkaaabat'a, Adil Erdoğan Frankfurt'a, Vildan Kocaman Lahey'e, Kenan Şahin Moskova'ya, Oğuz Canpolat Berlin'e, Nevzat Şahin Münih'e müşavir olarak atandılar.

Bunların yanısıra Kamu Finansmanı Genel Müdürü Tülay Şaylan ve Bakanın ilk yaptığı atama olan, müsteşar yardımcılığına vekalet eden, kontrolör Burhanettin Aktaş'ın Dünya Bankası (IBRD) ve Avrupa Kalkınma Yatırım bankası (EBRD) ye gönderilmeleri bekleniyor.

Şimdi Hazine'de boşalan ve boşalacak genel müdürlükler ile müsteşar yardımcılıklarına yapılacak atamalar merakla bekleniyor. Sayıştay'dan gelen ve Hazine çalışanlarına petroldeki kur farkı nedeniyle şahsi sorumluluk yükleyip mahkemelere çıkmalarına neden olan raporda ismi olan, bakanın danışmanı Şeref Efe'nin ya kamu finansmanı genel müdürü ya da müsteşar yardımcısı olması beklenirken, daha önce bu göreve getirilip, bu yönetime çok yardımcı olarak öne çıkan Personel Daire Başkanı Nevzat Bahran'ın yine müsteşar yardımcılığı için adı geçiyor.

Hazine'den sosyal güvenliğe transfer

BU
arada Hazine Müsteşarlığı, sosyal güvenlikteki en iyi uzmanını da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na kaptırdı. KİT Daire başkanı Ahmet Tuncay Teksöz, bir süredir, yasası çıkıp bir türlü işletilemeyen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na vekaleten atandı. IMF ve Dünya Bankası'nın, devam etmesi gerekirken geriye götürülen sosyal güvenlik reformu konusunda önlem alınması için bastırması sonucu, Hükümet bu kurumu işletmeye karar vermiş gözüküyor. Sosyal güvenlik alanında Türkiye'nin en iyi uzmanlarından biri olan Tuncay Teksöz'ün bu göreve atanması, bundan sonra sosyal güvenlik reformu konusunda ciddi adımlar atılacağının bir işareti olarak görülebilir.
Yazarın Tüm Yazıları