Yok mudur bu kadının sevgisini hak edecek

‘‘Bazı şarkılarımı ben bile acıdan dinleyemiyorum.’’ Böyle diyor Yıldız Tilbe, Can Dündar'ın geçen haftaki Popüler Kültür ekinde kaleme aldığı portre-röportajda...

Daha önce de bir başka söyleşide, insanlar intihara teşebbüs etmesin diye çoğu şarkısını çöpe attığını dile getirmişti. Bu sözler başka birinin ağzından çıksa, abarttığını düşünürsünüz. Fakat beyanatın sahibi Yıldız Tilbe olunca, insan tırsıyor... Olur olur; aşk acısından bedbaht düşülen bir dönemde, aşırı dozda damardan Yıldız Tilbe şarkısı, insanı álemden göçtürebilir.

Türkiye'nin Yıldız'ı, şarkılarının niçin bu denli sevildiğini Can Dündar'a şöyle izah ediyor: ‘‘İnsanlar ulaşamadıkları şeylerin hasretini çekiyorlar. Benim gibi sevilmeyi özlüyorlar. Sevgiyi bulamıyorlar. Çaresizlikten acılı şarkılarla avunuyorlar.’’

Can Dündar; ‘‘Sevilmiyor musun gerçekten?’’ diye soruyor bunun üzerine. El cevap: ‘‘Sevenim çok tabii... Ama duygusal anlamda yalnızım. Zamanında çok sevdim ama hiç sevilmedim. Sevmeyi bilmiyor insanlar ya da yanlış seviyorlar. Sinirimi bozuyorlar. O yüzden bundan sonra sevmem. Hiç hálim yok valla. 40'ıma yaklaştım artık. Kimseyle uğraşamam. Onlar beni sevsin. Göstersinler bakayım sevmek nasıl olurmuş. Bir göreyim, ondan sonra ben biliyorum ne yapacağımı.’’

Lao-Tzu'nun vakt-i zamanında buyurmuş olduğuna göre: ‘‘Birisi tarafından derinden sevilmek insana güç, birisini derinden sevmek ise cesaret kazandırır.’’

Yıldız Tilbe gerçi artık sevmeye niyeti olmadığını söylüyor ama inkarın da faydası yok: O hem güçlü, hem de cesur bir kadın. Ve nasıl sevilesi... Hani hard-heteroseksüel bir kadın olmasam, bir koşu gidip, dizlerimin üzerine çöküp dest-i izdivacına talip olacağım...

Çabuk Olalım Aşkım'ın klibinde hele, öyle güzel, öyle hülyalı bir háli var ki... Dans etmeye başladı mı her uzvu ayrı yörüngede devinen o değil sanki... Daha doğrusu, o deli kız ne kadar şen şakrak ve hoş bir şeyse, bu da o derece hüzünlü ve buğulu bir kadın.

Kendimden geçtim, Yıldız Tilbe'nin derdine düştüm yani: Yok mudur memlekette böyle bir kadını hakkıyla sevecek adam gibi bir adam? Gitsin, önünde diz çöksün, onun sözleriyle ona ilan-ı aşk etsin: ‘‘Seni seven kalbim sana / Deli oluyor anlasana / Sana dayanamıyorum / İnan ki sensiz mutlu olamıyorum.’’
Yazarın Tüm Yazıları