Yetiş Keloğlan

Şoklanma eşiği epeyce yüksek bir televizyon seyircisine sahibiz. ‘Televizyonda bir ilk’ dolduruşuna gelmeyiz.

Haberin Devamı

Salı sabahı bir internet sitesinde şu başlığı gördüm: “Sonunda bu da oldu. Televizyonda bir ilk!”
Hayatının önemli bir bölümü bu başlıkla sınanarak geçmiş normal bir vatandaş olarak “Ne olmuş olabilir ki bugüne kadar görmediğimiz?” dedim.
Ne olmuş? Stüdyoya koyun sürüsü girmiş.
Kanal 7’de yayımlanan Dr. Feridun Kunak Show, kurban kesimiyle ilgili sağlıklı bilgileri paylaşmak amacıyla bir koyun sürüsünü stüdyoya davet etmiş.
Ne var bunda şoklanacak allasen? Televizyon tarihimizde stüdyoda görmediğimiz hayvan kalmadı ki?

*

Daha 2 ay önce, Kanal T Haber Daire Başkanı Fethi Akar, ana haber bülteninde, canlı yayında bir öküzü ağırladı ve memleket gündemini yorumlattı.
Programın doğal ve devamlı dekoru olarak koyun, horoz, inek kullanan bile vardı. Adını şimdi çıkaramadım ama yanılmıyorsam unutulmaz Flash TV yayınlarından biriydi; hey gidi günler!
Ayrıca koyun sürüsü kibarlık yaparak iade-i ziyarette bulunuyor da olabilir. Çünkü Dr. Feridun Kunak’ın da daha önce koyunları kurbanlık satış alanında ziyaret etmişliği var…

*

Haberin Devamı

Yıllar içinde canlı yayında uçabileceğine inanan bir insanla ve daha acayip olanı bunu yapabileceğine inanan televizyon yapımcıları ve sunucularıyla tanıştık, şoklanmadık.
Doğu TV, Artvin’den şöyle bildirdi haberinin altyazısında: “Kekeme şarkıcının bir gözü mavi, diğeri mavi.” Hiç de şoklanmadık o gün…
“O da altyazı mı?” diyenler haklıdır. Bu yazı için hafıza tazeleme aracı olarak Milliyet’in web sayfasında bulduğum bir foto galeriden faydalandım. Bir evlilik programında ekranda beliren altyazıyı “aynen” paylaşayım önce:
“Arif Bey Aysel Hanım’a, Aysel Hanım Ruhi Bey’e, Ruhi Bey de Feride Hanım ve Ayla Hanım’a talip… Haydar Bey ile İbrahim Bey de Ayla Hanım’a talip… Peki şimdi ne olacak?”
“Biz bunu okumuşuz şoklanmamışız!” dedikten sonra izninizle bu altyazıyla ilgili sözler hazırladım!
Soruyu uzunca inceledikten, evirip çevirdikten sonra şu karara vardım: Ayla ile Ruhi, özellikle de Ruhi aradan çekilirse problemi büyük ölçüde hallediyoruz. Beraber de çekilebilirler. İbrahim, Arif ve Haydar bu durumda Aysel ve Feride için kapışır. İyi olan kazanır herhalde ne bileyim. Bakın, manyak gibi deli gibi bir şey olabiliyoruz ama şoklanmıyoruz böyle hadiseler karşısında!

*

Haberin Devamı

Biz ana haber bültenini açtığımızda bir gece önce ‘Beyaz Türk’ olarak seyrettiğimiz Flash TV spikeri Gökhan Taşkın’ı, bir gece sonra yüzünü ayakkabı boyasıyla siyaha çevirdikten sonra Obama’ya seslenirken gördük. Ekranda da “İsteyenin bir yüzü kara vermeyen Obama olmasın” yazıyordu. Papa’ya “Kelime-i şahadet getir!” dediğini biliyoruz; şoklanmadık vesselam.
Sadettin Teksoy, Afrika’da bulduğu bir grup yerliyle mağaraya girmiş ve şu metni onlara dua gibi tekrarlatarak okumuştur: “Saçım benim, saçım benim... Dökülüyor, saçım benim... Girdim Keloğlan Mağarası’na, gür çıkar saçım benim… Tarak tutar başım benim...”
Bu program yüzünden şoklanan birileri olduysa, onlar da Afrikalı yerli kardeşlerimizdir. Ettikleri duanın anlamını bir şekilde öğrendilerse “Beyaz adam yine gelecek, Keloğlan yetiş!” şeklinde hayatlarına devam ediyor olabilirler.

*

Haberin Devamı

Bu saydıklarımı gölgede bırakacak pek çok hadise yaşadık, hepimiz biliyoruz, örnekleri uzatmayalım.
Şoklanma eşiği epeyce yüksek bir televizyon seyircisine sahibiz özetle.
Siyasetten magazine, medyadan spor âlemine her popüler cenahtan saymakla bitmeyecek miktarda gaf işitmişken…
Yarışma programında sunucu tarafından şalvarı indirilen vatandaşın iç çamaşırı kullanmadığını hep birlikte görmüşken…
Bize şok işlemez, o koyun sürüsüne “Aralarından yırtan çıkar mı Kurban’da?” diyerek bakmakla yetiniriz…
Ötesi yok...

Yazarın Tüm Yazıları