Güncelleme Tarihi:
ASLINDA ERMENİ EVİ
Şakir Kınacı, 1880-1900 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen Ermeni evini, tehcir sonrası Ankara Belediyesi’nden satın alıyor. Şakir Kınacı’nın ölümünden sonra oğlu Hazım Kınacı, 1970’lerin başlarında çıkan yasayla bölgedeki birçok bağ evi yıkılmasına rağmen “Hatırası var, Atatürk havuz başında(Ankara mebusu Şakir Kınacı ile birlikte) kahve içmiş” diyerek yapıyı koruyor.
YIKMAYI DÜŞÜNMEDİK
Ancak son yıllarda tarihi bağ evinde birçok hırsızlık yaşanıyor, son olarak 2017’de tinerciler yüzünden bir de yangın çıkıyor. Şakir Kınacı’nın kendi adını taşıyan torunu A. Şakir Kınacı, “Ne babamın sağlığında ne de ölümünden sonra hiçbir zaman bu evi yıkmayı düşünmedik. Devletin ya da belediyenin kamulaştırmasını istedik, bu yönde girişimlerde bulunduk” diyor.
40 YIL SONRA ÇÖZÜM
A. Şakir Kınacı: “Kültür Bakanlığı’na iki kez kamulaştırmaları istemiyle dava açtık, ilkini kaybettik. Yakın zamanda açtığımız ikinci davayı(kamulaştırmasız el atma gerekçesiyle) kazandık. Kültür Bakanlığı arsayı kamulaştırmayı kabul etti. Kırk yıl sonra en doğru çözüm bu oldu. İnşallah, Ankara halkı, iyi bir restorasyonla en güzel bağ evlerinden birine sahip olacak.”
İKİNCİ BİR YANGININ ÇIKMASI AN MESELESİ
Hürriyet Ankara okuru Sevim Türkyılmaz, tarihi bağ evinin kapısının açık olduğuna dikkat çekerek, “Böyle devam etmesi halinde ikinci bir yangının çıkması an meselesidir” uyarısında bulunuyor.