Yeni pasaportla uç uçabildiğin kadar

KEMERLERİNİZİ bağlayın, koltuk arkalarını dik tutun, önünüzdeki masayı kapatın. Şimdi cipli, yeni pasaportumuzla uçmaya başlıyoruz.

Uçuşun başladığı iki ayrı alan var. Biri Hazine Müsteşarlığı Darphane Genel Müdürlüğü, diğeri Emniyet Genel Müdürlüğü.

Haberin Devamı

1999’da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 180 ülke biyometrik (cipli)pasaporta geçmek için sözleşme imzalıyor. Terörle mücadele etmek, pasaport sahtekarlığını ve kaçakçılığı önlemek gibi, güvenlik gerekçeleriyle.

Sözleşme, ülkelere on bir yıl süre tanıyor. O süre 1 Nisan 2010’da doluyor, ama Türkiye pasaportları 1 Nisan 2010’a kadar, yani on bir yıl içinde yenilemeyi beceremiyor.

Bununla birlikte becerdiği işler var.

ATİLLA KART’IN SORUSU


Cipli pasaportlara geçilecek, ama bu pasaportları kim yapacak? İşler bu noktada biraz karışıyor.

1 Nisan’a kadar cipli pasaportlara geçilemeyince, CHP Konya milletvekili Atilla Kart 15 Nisan’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na soru önergesi veriyor.

Davutoğlu önergeyi yanıtlamıyor, yani Meclis denetiminden kaçıyor.

İşin peşini bırakmayan Atilla Kart soruşturmayı sürdürüyor. Ve çok ilginç bilgilere ulaşıyor.

DARPHANE’DEKİ İHALE


Atilla Kart’a dün Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü resmi bir yazı gönderiyor. Bu yazıdaki bilgilere göre:

- Cipli pasaport için 27 Eylül 2005’te ihale yapılıyor.

- İhaleye on firma katılıyor.

- İhaleyi 15 milyon 475 bin Euro karşılığında Malezya/İris Technology Berhad firması kazanıyor.

Kart’a gönderilen yazı şöyle bitiyor:

“İhaleyi kazanan İris Technology firması taahhütlerini zamanında yerine getirmiş, hiç bir aksaklığa sebebiyet vermemiştir.”

Soru bir:

Madem ihale 2005’te yapılıyor ve Darphane daha dün “hiç bir aksaklık yok” diyor, o zaman pasaport yenilemesi neden zamanında yetişmiyor?

Soru iki:

Madem aksaklık yok, pasaportlar halen nerede yenileniyor?

EMNİYET İHALESİ


Atilla Kart’a dün ikinci bir belge daha geliyor. O da, Emniyet Genel Müdürlüğü İkmal ve Bakım Daire Başkanlığı’ndan. O yazıda:

Pasaport Tanzim Sistemi ihalesi 30 Ocak 2007’de yapılmış, ihaleyi 10 milyon 500 bin YTL karşılığında, bir Türk şirketi ile İris ortak girişimi kazanmıştır.

Acaip ilginç bir durum.

Soru üç:

Madem 2005’te ihale yapılıyor, 2007’de neden ikinci ihaleye gidiliyor?

Soru dört:

İhaleyi neden iki ayrı kurum yapıyor?

Soru beş:

İlk ihaledeki bedel 15 milyon 475 bin Euro iken, ikinci ihale bedeli nasıl 10.5 milyon TL’ye bağlanıyor, aradaki bu müthiş farkın sebebi ne?

Soru altı:

Bu iki ihalenin durumu ve elde edilen sonuçlar ne?

Soru yedi:

Şu anda pasaportları hangi şirket yeniliyor?

İster misiniz, bunca ihale ve faaliyete karşı, pasaport yenileme bizim Emniyet Genel Müdürlüğü Gölbaşı tesislerine kalsın, olur mu, olur.

Boş verin siz bu soruları, yeni pasaportunuzun keyfini çıkartın. Başkalarının çıkardığı gibi.

CHP’nin Güneydoğu hazırlığı

1989’daki gibi, CHP şimdi Güneydoğu için rapor hazırlığına girişiyor.

89 raporu çok eski. O sırada bölgede OHAL var, ayrıca tüm bilgiler güncelliğini çoktan yitirmiş, koşullar çok değişmiş.

CHP’nin son Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta Güneydoğuda bazı karakol ve köylere yaptığı geziden izlenimler aktarıyor.

Bazı MYK üyeleri terör ve Kürt Sorunu üzerine düşüncelerini söyleyince, bir karar alınıyor. Buna göre, bazı CHP milletvekilleri bölgeye giderek inceleme yapacaklar. Halkla ve bölgenin ileri gelenleriyle görüşecekler.

Onların hazırlayacağı rapor, daha sonra bilim adamlarıyla ele alınacak ve nihai olarak ortaya bir rapor çıkacak. Bu MYK’da tartışılacak, rapora siyasal nitelik verilecek.

Bu CHP’nin Kürt Sorununa yaklaşımı mı olacak? Muhtemelen öyle.

İktidar bugün Türkiye’de aslanın iki dudağı arasında. İki dudaktan biri işsizliğe, diğeri teröre çare bulmak.

İnsanlar CHP’den bu çözümleri bekliyor. O çözümlerde cesur olmak gerek.

Yazarın Tüm Yazıları