Paylaş
Önemli, çünkü bir kez hastalandı mı tedavisi çok zor ve çok büyük bir ekonomik yük getiriyor.
Kısacası kalp-damar sağlığına özel bir önem vermemiz lazım... Ayrıca kalp krizini önlemek, en azından geciktirmek mümkün olabiliyor, koruyucu tedbirler kalp ve damar hastalıklarında mükemmel sonuçlar veriyor.
Bunların hepsi doğru ama kalp hastalıklarına ilişkin bilgilerimizin çoğu eksik veya yanlış! En azından önemli bir bölümü kulaktan dolma şeyler. Doğru sandığımız pek çok şey ya şehir efsanesi ya da derme-çatma bilgilerden ibaret. Uzun sözün kısası, pek çok kalp günahımız var. İşte onlardan “ilk yedi”si...
YANLIŞ 1
Kolesterol sorunum yok!
Yanlışlarımızın başında kalp krizi riskini sadece kolesterolümüz yüksekse onu düşürerek çözebileceğimizi zannetmemiz geliyor ve çoğumuz hâlâ “Kolesterolüm normalse kalbim de sağlam demektir” diye düşünüyoruz. Oysa kalp krizi geçirenlerin yarısında kolesterol sorunu zaten yok! Hatta bazılarının kolesterolleri normalden düşük bile olabiliyor.
Ayrıca kolesterolü çok yüksek olmasına rağmen kalbinde en ufak bir problem olmayan insanlarla da karşılaşmak mümkün. Bu nedenle iyi kolesterolüm yüksek (HDL>50), trigliseridim düşük (<%200 mg), kötü kolesterolüm normal (<%120 mg) deyip işi garantiye aldım zannetmemelisiniz.
Kolesterolünüz normal de olsa (mesela sigara içen biri iseniz) kalp krizi geçirmeniz her zaman mümkün olabiliyor.
YANLIŞ 2
Açlık kan şekerim normal
Yüksek şeker kalp krizine zemin hazırlıyor. Bu doğru bir bilgi. Ama biz kan şekeri dengemizi sadece açlık şekerimizi kontrol ettirerek takip etme yanlışını yapıyoruz. Oysa sadece açlık şekerine güvenerek şeker dengesinin yerinde olduğunu söylemenin doğru olmadığı çoktandır biliniyor ve tokluk şekeri yüksekliği en az açlık şekeri yüksekliği kadar önemli bir kalp riski sayılıyor.
Bu nedenle kalbinizden emin olmak istiyorsanız mutlaka tokluk şekeri ve açlık insülini değerlendirmesi de yaptırın.
YANLIŞ 3
Egzersize ihtiyacım yok
Kalp yanlışlarımızdan biri de egzersizin faydalarını hâlâ yeterince ciddiye almamamızdır. Özellikle kilo fazlalığı olmayanlar “Benim kilo problemim filan yok, ne diye her gün işimi gücümü bırakıp da 30-40 dakika yürümeye çalışayım, neden kendimi boşuna yorayım?” diye düşünüyor. Oysa egzersiz kilo sorununuz olsa da olmasa da kalbi koruyan bir ilaç işlevi görüyor ve kilonuz ne olursa olsun her gün düzenli egzersiz yapmasanız kalbiniz de damarlarınız da beklenenden daha sık ve çabuk hastalanıyor.
YANLIŞ 4
Bana bir şey olmaz!
Biz, millet olarak kendine güvenen “Bana bir şey olmaz!” yaklaşımını sık kullanan farklı bir özgüvene sahibiz. Bu nedenle kalbimizin sağlam ve sağlıklı olması için “neleri yiyeceğimize” dikkat ediyoruz ama sıra “neleri yemememiz” gerektiğine gelince iş “kör-sağır-unutkan” biri oluveriyoruz!
Bazı besinlerin kalp sağlığını tehdit ettiği yüzlerce araştırmayla onaylanmış durumda. Mesela sucuk, salam, sosis, aşırı yağlı etler, sakatatlar, kızartmalar, kavurmalar, iç yağı, kuyruk yağı, margarin, karides, midye, kalamar gibi kabuklu deniz hayvanları, kaymak, krema, mayonez, yağlı soslar fazla miktarda ve sık sık tüketildiklerinde kalp ve damar sağlığının canına okuyabiliyorlar. Bu nedenle “Kalbe neler yararlı?”sorusu yanında “Hangi besinler kalbimi zorlayabilir?” konusuna da kafa yormamız lazım.
YANLIŞ 5
Gayet iyi besleniyorum!
Bazı besinler kalp için diğerlerinden daha faydalı. Onları isterseniz yeniden kısaca hatırlayalım: Domates ve domates ürünleri (likopen nedeniyle), yeşil çay (kateşin nedeniyle), balık, ceviz, keten tohumu, semizotu (omega-3 nedeniyle), bitter çikolata (prosiyanidin nedeniyle), siyah çekirdekli üzüm, üzüm suyu, pekmez (resveratrol nedeniyle), zeytinyağı (tekli doymamış yağlar, polifenoller ve oleuropein nedeniyle) kalbimiz için çok faydalı besinlerdir.
Günde 25 ml zeytinyağı sağlıklı faydayı sağlamaya yeterlidir. Günde 700-800 ml çay kalp riskini yüzde 11 oranında azaltır. Az miktarda düzenli bitter çikolata tüketmek kalp krizi geçirme riskini en az yüzde 30 düşürür.
YANLIŞ 6
Kilom normal!
Sadece tartı cihazlarına güvenmek de önemli kalp yanlışlarımızdan! Çünkü “boy/kilo oranı” dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda özellikle uzun boylu kişilerde kilo rakamsal olarak normal hudutlarda bulunsa da göbek-karın-bel bölgesinde biriken yağlar ciddi bir kalp riski haline gelebiliyor.
“Gizli şişmanlık” diye tanımlanan bu durumda “yağ/kas oranı”nı dikkate almak ve kilo durumunu “Beden Kitle İndeksini” hesaplayarak takip etmek çok önemli. Genel olarak kilo alımının kalp sağlığını tehdit ettiği doğru ama kilonun göbek bölgesinde toplanmış olmasının daha önemli bir kalp riski olduğu biliniyor.
YANLIŞ 7
Bedenim sağlam!
Sık yaptığımız kalp yanlışlarını daha da çoğaltmak, listeye daha pek çok madde eklemek mümkün ama şimdilik bir kenara şunları da not etmeni istiyorum. Ruhsal beslenme kalp sağlığı söz konusu olduğunda en az bedensel beslenmede olduğu kadar dikkate alınması gereken bir faktör.
Yani “bedenim sağlam” demek yetmiyor, ruh sağlığı da en az beden sağlığı kadar önemli bulunuyor. İyimser, iyi, güzel beklentileri olan, korku, endişeden uzak yaşayan, olur olmaz şeylere öfkelenmeyen, her şeyi kafasına takmayan, depresyondan uzak biriyseniz, inançlı, rahat, huzur dolu bir dünyanız varsa bunlar da kalp için faydalı ve etkili avantajlar olarak işinize yarayacaktır. Stresi kontrol etmek, uykuyu zaman ve kalite açısından ciddiye almak ve sağlık kontrollerini yaptırmak da çok önemli noktalardır.
Paylaş