Paylaş
Allahım iyi ki olmicam ya.
Normalde Los Angeles Türk Film Festivali’ne gidiyo olmam gerekiyodu şu an. Hosteslerin bacağına yapışıp “Nolur uçağı durdurun” diye bağırmam gerekiyodu.
Ama festival iptal oldu. Bende bi mutluluk, bi coşku; çünkü ben uçaktan çok korkuyorum. Çünkü ben uçak nasıl havada anlamıyorum ya. 40 defa anlattılar, ikna olmuyorum arkadaş.
Bi de bu insanların rahatlığı beni deli ediyo. Uçakta
etrafa bakıyorum, sanki herkes fizik profesörü, herkes mühendis. Bazen böyle gazete okuyan birinin yanına gidip suratının ortasına vurmak istiyorum. “Napıosun sen ya? Napıosun? 8000 metre havada sen napıosun? Bu ne rahatlık? Anlat lan bana! Anlat nası uçuyo bu uçak” diye sormak istiyorum.
Hayır hadi uçak bi şekilde havada, bunun yıldırım düşmesi var, motor bozulması var. Bi de pilotu da tanımıosun.
İyi mi kötü mü, depresyonda mı, intihara eğilimi var mı? Kız arkadaşıyla arası nasıl? Belki en son kavga etttiler, kız bundan ayrıldı. Belki onun için yaşamanın bi anlamı kalmadı.
Belki Vecihi gibi kızın evine dalıcak uçakla. Yani bilemiosun ki bu devirde.
Benim düşünce şeklim şu şekilde; arabada kapıyı açar yere atlarım, denizde gemi batsa yüzerim (Hâlâ Titanik’ten kurtulurum ben iddiam var), asansör düşse son anda zıplarım ama uçakta hiçbi şansın yok. Oysa ki bi küçük paraşüt verseler, bir küçük umut verseler bize...
Onu yapmadıkları gibi bi de hostes uçak düşerse napıcağımızı anlatıyo. Ya Allah aşkına sanki ben kafamı bacağıma gömdüm diye uçaktan sağ çıkıcam. Ben hostes olsam şöyle derdim:
“Değerli yolcularımız...
Düşme anında bilin ki b..u yediniz. Oksijen
maskelerini bırakın sallansın. Biz onları size bir tatlı umut olsun diye koyduk. Siz salın kendinizi. Ve şunları söyleyin Eşşedü.....”
Benim gibi uçma korkusu olanlar için THY’nin özel korkuyu yenme programı varmış. Yani sanmıyorum ki bende işe yarasın ama bi denemek lazım. Saygılar...
Paylaş