Müslüman Avrupa

FRANSIZ Sosyalist Partisi'nin dış ilişkilerinden sorumlu eski bakan Henri Nallet ile Kader Arif, Türkiye'ye gelip havayı kokladılar. Kemal Derviş aracı oldu, kendileriyle bir yemekte buluştuk.

Fransız Sosyalist Partisi'nin kongresi toplanacağından, her iki ziyaretçi açısından da Türkiye konusunda pozisyon belirlemek önemliydi. Bu pozisyonun ‘‘yapıcı’’ olmasına özen gösteriyorlardı. Ayrıca Fransız sosyalistlerinin Jean Jaures Vakfı, eylülde Türkiye'de bir Avrupa Birliği semineri toplama hazırlığında.

Henri Nallet, Kuzey Irak konusunda uzman, Kader Arif de Müslüman ülkelerle ilişkilerdeki hassasiyeti iyi izleyen birer siyaset insanı. Kader Arif'in saptamasının altını çizelim:

‘‘Türkiye bizim için bir iç politika meselesidir. Türkiye, AB'ye alınmazsa Kuzey Afrika kökenli Fransız vatandaşları bunu bir hakaret olarak yaşayacaklardır...’’

Henri Nallet
ise 2004 Avrupa Parlamentosu seçimlerine dikkati çekiyor:

‘‘2004 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Türkiye meselesi tartışmanın merkezine oturmalı diye düşünüyoruz.’’

Neden? Çünkü Avrupa'da 20 milyonu aşkın Müslüman yaşıyor. Bu sayı Fransa'da beş, Almanya'da üç milyonu aştı. Türkiye'nin AB'den dışlanması, artık bir bölümü ‘‘seçmen’’ özelliğini kazanmış Müslüman Avrupa vatandaşları için açıkça dillendirilmese bile çok önemli. Kader Arif, Türkiye'nin üyeliği konusundaki benzer hassasiyetlerin Çeçenistan, Bosna ve Filistin meselelerinde de yaşandığına dikkati çekiyor.

* * *

Avrupa'da İslam dünyasını en derinden tanıyan iki ülke Fransa ve İngiltere. Fransız-Arap ilişkisi, İngiltere'nin Arabistanlı Lawrence bakış açısından çok daha Akdenizlidir. Kuzey Afrika, Roma İmparatorluğu'nun parçası...

Avrupa Birliği hem kendi içindeki Müslümanlarla hem de Arap ülkeleriyle sakin bir ilişki içinde olmak istiyorsa Türkiye kanalıyla vereceği mesaj çok önemli. Aslına bakarsanız, bunun böyle olduğunun çok uzun süredir de farkındalar. Daha 80'li yıllarda, Salman Rüşdi ve Şeytan Ayetleri'ni protesto etmek için Müslüman kökenliler Avrupa şehirlerinde sokağa döküldükleri günlerde anlamışlardı bu gerçeği.

Hatırlayın, geçen aralık ayındaki Kopenhag Zirvesi'nde Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ve Federal Almanya Başbakanı Schroder, Türkiye ile müzakere açmamanın sorumluluğunu birbirlerinin üzerine atmaya çalıştılarsa işte bu yüzden. Müslüman kökenli kendi vatandaşlarını aşağılamaktan çekiniyorlar. Ve Kader Arif'in söylediği gibi, ‘‘Türkiye artık Avrupa için bir iç politika meselesidir’’...

Bugün AB'nin gündeminde ‘‘Avrupa İslamı’’ diye yeni bir kimlik tartışması var. Hep söyledim, bundan sonra da duyacaksınız: Çok kimlikli Avrupa'da Müslümanlık dezavantaj değildir. Türkiye günün birinde AB'ye girecekse halkı Müslüman, laik bir devlet olduğu için girecek...
Yazarın Tüm Yazıları