Kandilli’de erikler açtı

ÖNCE erik ağaçları beyaz çiçeklerini açtı. Boğaziçi’nde baharın ilk belirtisidir erik ağaçlarının beyazlanması. Erguvanlar içinse mayıs başını bekleyeceğiz.

Kandilli, İstanbul’da eski yapısını hálá muhafaza eden ender semtlerden biri. Gerçi son zamanlarda buradaki bütün boş delikler de villalarla doldu, ama eski Kandilli özelliğini yitirmeden baştan başa restorasyon geçirdi. Çınarlar, erikler, mor salkımlar, at kestaneleri yerlerinde duruyorlar.

Çiçeklenmiş erik ağaçlarının beyaz fırça darbeleriyle süslediği Kandilli tepelerinde Adile Sultan Sarayı’nın inşaatı VAKSA ve İstanbul Valiliği’nin katkılarıyla sürüyor. Sakıp Sabancı, ölümünden sadece üç gün önce bu tarihi binanın kültür merkezine dönüştürülmesi için yüklü bir bağışta bulunmuştu.

Saray, 2. Mahmud’un kızı Adile Sultan için 1876 yılında ağabeyi Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmış. Adile Sultan Sarayı, 1986 yılında yanmadan önce Kandilli Kız Lisesi’nin yatılı bölümüydü. Yangından sonra harabe haline gelen yapının kurtarılması için Kandilli Kız Lisesi Eğitim Vakfı’nın gösterdiği çabalar meyve verdi. Haziran ayında açılışı yapılması planlanan merkez, Kandilli’ye yakışır biçimde sanat ve kültür dünyasının buluşma noktası olacak.

* * *

Sakıp Sabancı’
nın kendi adını en saygın biçimde yaşatacak olan bu merkeze yaptığı 6.5 trilyonluk büyük bağış, Boğaziçi sırtlarındaki villalarda oturan İstanbul büyük burjuvazisinin yeni görevlerine işaret ediyor. Türk burjuvazisi, küreselleşmeyle birlikte sosyal uçurumların açıldığı bu dönemde, dünyadaki örneklerinde de olduğu gibi kendini kültürel olarak ‘upgrade’ etmek ve yeniden konumlandırmak durumunda.

Bugünün dünyasında zenginlerin kendilerini eğitmeleri, kültürlü olmaları ve sosyal sahiplenme duygularını bilmeleri gerekiyor. Merak edenler Bill Gates örneğini izleyebilir. Yoksul zenci çocuklar okulu için ayırdığı bir milyar dolar ve dünya çocukları için 750 milyon dolarlık çiçek aşısı kampanyası Gates’in sosyal destek projelerinden yalnızca ikisi.

Sosyal sahiplenme ya da sosyal sorumluluk, burjuvazinin ‘yeni görevi’. Aslında Osmanlı’nın 700 yıllık vakıf ve imaret kültürünü bilenler için ‘eski görevi’ de denilebilir. Çeşmeleriyle, hastaneleriyle, aşevleriyle ve eğitim kurumlarıyla yoksullara dönük sosyal sahiplenme Osmanlı’yı 700 yıl ayakta tutan en önemli direklerden biriydi. ‘Yeni yoksulluğun’ global planda tartışıldığı bir dünyaya, ‘genetik kültür mirasımızdan’ derlediğimiz güzel çiçekler de sunabiliriz. Örneğin, kapkaç çetelerine satılan Güneydoğulu çocukları kurtarma ve eğitme konusu boş bir alan olarak bekliyor.

* * *

Kandilli sırtlarında baharın gelmesinin işareti olarak önce erikler çiçek açtı. Zenginlerin kültüre yatırım yapması fikri de ülkede yavaş yavaş tomurcuklanıyor.
Yazarın Tüm Yazıları