TÜRKİYE ’de pek çok alanda kadınlar söz konusu olunca "vitrin" çağrışımı gelir akla.
Az sayıda olduğumuz için, medyada, siyasette, iş dünyasında "vitrindeki" olmakla suçlanırız. Memlekette kadın olmak zor. Başarsan bir türlü, başarmasan bir türlü.
Nedir vitrin? Eldeki ürünün en iyilerinin sergilendiği yer ve bir kandırmaca mı? Bu tanım kuşkusuz olumsuz bir yaklaşımdan yola çıkarak yapılıyor.
Olumlu bakarsanız, vitrin dükkánın içini yansıtır. Normal koşullarda içeride o üründen çok sayıda olmalıdır, ama içerisi boşsa bunu gizleyemezsiniz, dışardan geçenleri sürekli kandıramazsınız.
Aynısı dekorlar için de geçerli. Türkiye’nin dekorları bizi ele veriyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye uluslararası bir resmi heyet geldi. Heyettekiler en üst düzeyde temaslarda bulundular. Kendilerine Türkiye izlenimlerini sordum. İşte gazetelere yansımamış olan yabancı ziyaretçi duygularından bir demet, ama önce Atatürk fotoğrafları üzerine ilginç bir yorum:
"Atatürk’ün tek tip resmi bir fotoğrafı yok. Her ziyaret ettiğimiz yerde farklı resimlerinin olması güzeldi. Kimi yerde Atatürk asker kıyafetinde, kimi yerde smokinli, farklı farklı şapkaları var, kimi yerde plajda, kimi yerde dansta. Ziyaretin sonuna doğru ailede işler yolunda gitmediği zaman hayatı düzene sokacak güven veren yardımsever bir amcayı çeşitli yüzleriyle tanır hale gelmiştik. Şu krizli zamanlarda insanların onları rahatlatacak birine ihtiyaçları var. Eğer ekonomik krizin üstüne bir de dinsel ve sosyal baskılar binerse istikrar unsuru olabilecek bir aile ferdi... Tam da bu noktada Atatürk’ün laiklik ve çağdaşlık konusundaki ısrarlı tutumu Türkiye için güçlü bir mesaj oluşturabilir..."
Gelelim kültür farkına:
"Bakanlık ziyaretlerimizde genelde etrafta tek kadın oluyordu, o da çay servisi yapıyordu. Türkiye’nin dış ekonomik ilişkilerini yöneten kuruluşun filminde yönetimde tek bir kadın olduğunu gördük. Bu çok modern bir imaj değil ve düzeltilmesi gerekir. Öte yandan mimarisi çok modern olanı dahil tüm resmi binalarda aynı dekoru gördük. Mermer merdivenler, koyu ahşap kapılar ve masalar. Belli bir çizgi oluşmuş. Bazı bakanlıklarda çikolata kutuları üzerine çizilen kitch doğa resimlerinden asılıydı. Bütün bunlar bir araya geldiğinde dekor üzerinden kültürel olarak farklı olduğunuz izlenimi doğuyor."
* * *
Dekorun düzelmesi gereken yer sadece resmi binalar mı? Dün KA-DER’in yerel seçimlerde kadın aday gösterilmemesi üzerine yaptığı basın toplantısı vardı. Belediyelerin başında, belediye meclislerinde, il genel meclislerinde kadın yok. Yerel yönetimlerde kadın oranı yüzde 1’i bulmuyor. Hálá kadının eşit miras hakkı için mücadele eden Fas bile bu oranda bizden ileri. Avrupa’da yerel meclislerde kadın oranı yüzde 23.9. Bizimle eş oranlı bir ülke var, o da Pakistan.
Kadın yerel yönetimlerin vitrininde bile yok. Raflardaki tüm ürünler erkek. Ailemizin iyiliksever ferdi Atatürk duvarlarımızdaki farklı farklı resimlerinden bizi izliyor. Gördüğü bu manzaradan hoşnut olmadığına emin olabiliriz.