Yükselen değerlerle dalga geçen, 96 tane Rolls-Royce’a ve onbinlerce kırmızı giysili, sınır tanımaz müride sahip, popüler basının meşhur ‘seks gurusu’ Osho ile geçen yıllar...
Osho’nun en yakınında yaşayan Shunyo, anılarını kitaplaştırdı. İlk kez Çekirge’de!
Sakin, mesafeli, ama konuşması insana huzur veren bir kadın Sandy Pengelly. Ya da Osho’nun ona verdiği ve ‘sıfır’ anlamına gelen isimle Shunyo! İngiltere doğumlu 61 yaşındaki bu zarif kadın, hayatın anlamını bulmak için Hindistan’a gittiğinde popüler basının ‘seks gurusu’ olarak tanımladığı Osho’nun yardımcısı olacağını bilmiyordu. Ancak hayat sürprizlerle doludur. Onunki de epeyce hareketli ve sürprizli geçmiş.
O da bu hayatı ‘My Diamond Days With Osho’ adlı kitapta anlattı.
Kitap, Türkiye’de OWO Yayınları’ndan ‘Osho ile Parlayan Günlerim’ adıyla yayımlandı. Kitabının çıkışı dolayısıyla Türkiye’ye gelen Shunyo ile konuştum. Eminim, pek çok ülkeden sınırdışı edilen Osho ile birlikte hapse atılan, bu ‘Batılı’ kadının hikayesini ilgiyle okuyacaksınız. Ayrıca ‘seks gurusu’ olup olmadığına da kendiniz karar vereceksiniz!
İLHAM KENDİLİĞİNDEN GELİYORDU
- Niye böyle bir kitap yazdınız?
Osho bir gün bana baktı ve ‘kitap yazabilirsin’ dedi. Şaşırdım, çünkü hayatımda hiç yazmamıştım. Sonra bana kitabın ismini de verdi: Diamond Days with Osho (Osho ile pırlanta günler)
- Belki zor bir soru alacak, ama Osho sizin için ne ifade ediyor?
Yaşarken, sizin, benim gibi bir insanın tamamıyla huzur dolu ve rahat olabileceğini kanıtlayan bir ilham kaynağıydı. Her karşılaştığı insana karşı kabullenme ve sevgi doluydu. Ölümünden sonra bu ilhamın kendiliğinden geldiğini gördüm. Çünkü Osho bana o kadar çok şey öğretmişti ki! Öğretinin kendiliğinden devam ettiğini görmek harika.
- Hindistan’da Osho’nun komümüne katıldınız. Ve Osho birden Amerika’ya gitmeye karar verdi; hep beraber gittiniz. Neden?
Açıkçası bilmiyorum; Amerika’ya gitmeyi hiç istememiştim. Ancak Osho’nu sağlık sorunu olduğunu, sırtıyla ilgili problemi çözecek özel doktorun Amerika’da olduğunu biliyordum. Bu, gidiş için bir sebepti. Bu arada Hindistan’da çok hızlı genişliyorduk. Merkezimizin olduğu Puna dolmuştu. Ve pek çok Hintli politikacı Osho’ya karşıydı, genişlememizi zorlaştırıyorlardı. Osho da hep onlara karşı konuşuyordu.
- Yaptığınız hataları söyler miydi? Bir tanesini anlatır mısınız?
Yunanistan’daydık. Çok rüzgarlı bir geceydi. Ben ve bir arkadaşım motorsiklete binmek istedik. Yapılacak en aptalca şeydi. Kaza geçirdik! Osho hiçbir şey söylemedi. Zaten ertesi gün Yunanistan’dan sınır dışı edildi. Bir hafta sonra Urugay’da buluştuk ve bana ‘yaptığın şey çok aptalcaydı’ dedi. Kendimi çok kötü hissettim. Bir kez daha böyle bir şey yaşadım. İki arkadaşımız, ilişkilerini bitirmeye karar verdiler. Ve o sırada erkek olan bana bir hediye aldı. Ben çok mutlu olup aldım. Osho bunu duymuş. Topluluğa yaptığı bir konuşmada şöyle dedi: ‘Shunyo, hediyeyi almakla büyük bir bilinçsizlik yaptı. Çünkü adamın, bu hediyeyi ona değil, acı çeken kız arkadaşına alması gerektiği bilincinde olmalıydı. Ve adama bunu söylemeliydi.’
- Ne hissettiniz?
Kızgınlık. Ama bana şunu söyledi: ‘Sözüm sana değil, bilinçaltına!’ Ne demek istediğini, bütün söylediklerinin sevgi dolu olduğunu ancak o öldükten sonra izlediğim videolarında fark edebildim.
SEKSTEN ZEVK ALINMASINI SÖYLERDİ
- Osho, zihni olmadığını söylüyor; bu nasıl mümkün?
Gerektiğinde zihnini kullanır. Ama gerekmedikçe huzur içinde otururdu. Oysa insan zihni bir teyp kayıt cihazı gibi çalışır ve zihnimizden sürekli düşünceler geçer. Osho’nun yanında olduğunuzda onun huzuru size geçerdi. Yani bizimki gibi dakikada binlerce düşünce geçen bir beyni yoktu.
- Gündelik hayatımızda böyle huzurlu bir seviyeye gelmemiz mümkün mü?
Evet. Osho bunun en iyi kanıtıydı. Şu an yapmamız gereken günlük hayatımızda yaptıklarımızın farkına varmak. Yapılması gereken herkesin kendi için uygun bir teknik bulup bunu gün içinde 5 dakika yapması. Bu dakikalar, sizi gençleştirecektir.
- Osho bir seks gurusu olarak tanındı. Öyle miydi?
Değildi... Her şey Hindistan’da başladı. Hindistan’da en çok satan kitabı ‘Seksten Süperbilinçliliğe’ idi. Bütün toplum seks bölümünden bahsetmeyi tercih etti. Osho’nun seksten konuşmasının sebebiyse yine dindi. Dinlerin çoğu seksi yasaklar. Oysa bir insanın seks enerjisini engellemek temel gücünü engellemek demek. Çünkü seks olmadan insan türünün devamı da gelemez. Osho, seksin doğal olduğunu ve seksten zevk alınmasını söyledi. Osho’ya göre 42 yaşından itibaren hormonlar azalır, 49’dan sonra da kendinize dönersiniz. Seksi gençken yaşamayanlarsa, 60-70 yaşından sonra hayal olarak kafalarında canlandırırlardı ki bu da sapıklığa varırdı.
- Osho’nun bir seks hayatı var mıydı?
O, seksin ötesindeydi. Çevresinde pek çok güzel kadın vardı. İstese hepsiyle beraber olabilirdi, ama kimse ona o şekilde yaklaşmadı. Bence o seksin, bir kadını arzulamanın ötesindeydi.
- Türkiye’de Osho’ya ilgi nasıl sizce?
Müslümanlığınız Osho’yla ilgilenmenizi engellemiyor ki, bu çok doğru bir şey! Osho’nun dediği gibi: ‘Dünyada olun, ama dünyanın içinizde olmasına izin vermeyin.’
Amerikalılar açık fikirli olamadı
- Amerika’da Osho ve beraberindeki sizlere neden çok kötü davrandılar?
Çünkü farklıydık. Yüzlerce insan baştan aşağı kırmızı giyiniyorduk. Ayrıca Oragon-Oasis arasındaki çöl arazisini dönüştürüyor, ekip biçiyorduk. Mucize gibiydi! Eğer Amerikalılar biraz açık fikirli olsalardı, ‘hepsi aynı renk kıyafet giyen, çılgın görünümlü insanlar. Ama aslında iyiler’ de diyebilirlerdi. Sonra Osho’nun o zamanki Amerika Başkanı Reagan ve Hıristiyanlık hakkındaki konuşmaları da tepki çekti. Ayrıca Amerikalılar’ın materyalistliğiyle de dalga geçiyordu. 96 tane bağışlanmış Rolls Royce’u vardı ve Amerikalılar bundan çok rahatsızdı. Çünkü kırmızı giyinen bir grubu olan zavallı bir Hintli, onların ulaşamadığı arabalara biniyordu! Bir de o dönemdeki sekreteri Osho’nun Amerika’daki sonunu hazırladı.
- Nasıl?
Osho, 4 yıllık sessizlik meditasyonuna girdi ve bütün işlerini sekreterine bıraktı. Kadın, bir anda insanların kendisi için geldiklerini düşünmeye başladı. Osho’nun doktorunu öldürmeye çalıştı; böylece bütün kontrolü ele geçirecekti. Birkaç insanı zehirledi. Televizyonda saçmasapan konuştu. Sonuçta delirdi ve gitti.
- Başka sebep yok muydu?
Amerika’da her şehrin polis gücü vardır. Bizim de Amerikan polisi tarafından yetiştirilmiş, silahlı polislerimiz vardı. Bu da çarpıtıldı ve basında, silahlandığımız yazıldı! Bu gelişmeler üzerine Osho, ülkenin diğer ucuna tatile çıkmaya karar verdi. Bu arada Osho tutuklanıp hapishaneye koyuldu, zehirlendi. Mahkemeye çıktığında suçsuz bulundu. Ancak başsavcı şunu itiraf etti: ‘Osho suçsuzdu. Ama bizim istediğimiz komünü dağıtmaktı!’