Paylaş
Marne-la-Vallée, Paris’in 32 kilometre uzaklığında tipik bir Fransız kırsalıydı. 1992’de mahalleye bir Amerikalı taşındı ve her şey değişti! Çünkü bu Amerikalı, dünyanın en meşhur faresi Miki’ydi. Üstelik Miki yanında, çocukların (ve kendim dahil birçok yetişkinin) bayılarak izlediği Walt Disney’in tüm fantastik karakterlerini ve dünyasını getirdi. Şato ve labirentleri kafeler, dükkanlar, oteller ve bir golf sahası takip etti. Ama herkes aynı heyecanı paylaşmadı; milyar dolarlık yatırımla açılan Euro Disney hemen kabul görmedi. Hatta Fransız entelektüelleri “Amerikan emperyalizmininin istilasını istemiyoruz” diye tepki gösterdi. Ne enteresan ki, aslında Miki’nin yaratıcısı Walt Disney’in kökleri Normandiya’daki, ‘Disney’ diye okunan d’Isigny’ye dayanıyordu.
2000’LERDE YENİDEN DOĞDU
Nitekim ilk yıllarında beklenenin çok altında ilgi gören Euro Disney birkaç defa iflasın eşiğinden döndü. İsmi değişti; Disneyland oldu. 2000’lerin başında silkinerek adeta yeniden doğdu. Disneyland Paris bünyesinde şu an iki temalı park, yedi resort otel, bir golf sahası, tren istasyonu ve Val d’Europe adında sıfırdan inşa edilmiş yeni bir kasaba var. Masal, macera ve keşif temalı orijinal Disney parkıyla beraber 2002’de açılan Walt Disney Stüdyoları’yla popülerliği de arttı. 2007’de Fransa cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, şimdiki eşi Carla Bruni’yle halk içindeki ilk buluşmasını Disneyland’de gerçekleştirdi. O zamandan beri ziyaretçi sayısı hep yükseldi; sırf geçen yıl 15.6 milyon kişi geldi. Parkın içindekiler yetmedi, beş dakika uzaklıkta oteller yapıldı; Vienna International’ın işlettiği Dream Castle (Rüya Şatosu) ve Magic Circus (Büyülü Sirk) aralarında en yenileri. Lüks otellerden tek farkı yemeklerinizi Miki kulaklarıyla süslü tabaklarda yiyor, şato veya sirk temalı lobilerde kahvenizi yudumluyorsunuz. Çocuklar için tam bir cennet. Onları zapt etmekte zorlanacak ebeveynler için ne kadar eğlenceli olur onu bilemem ama tuvaletlerde bile çalan neşeli müzikle havaya girmemek imkansız.
HERKES MUTLU
Disneyland, sırf aileler değil gençler arasında da çok popüler. Çocuklara yönelik atraksiyonlarda romantik deneyim yaşamak isteyen çiftlerin sayısı gayet fazla. Peki bu popülaritenin sebebi ne? Bir kere ulaşım rahat ve kolay. Trenle Paris’e 45 dakika. Tüm Avrupa’yı bağlayan hızlı tren TGV’nin bile Disneyland’de istasyonu var. Ama bu kadar yakın olmasına rağmen Disneyland, gerçek hayattaki her şeyden çok uzak. Resmen bambaşka bir dünyadasınız. Mükemmel mimarisi, rengarenk yapıları, bahçeleri, yalnızca en güzel şekerleri ya da bir çocuğun hayalindeki kıyafetleri satan dükkanları, en sevdiğiniz film karesinin içinde olmanızı sağlayan mekanlarıyla her şey inanılmaz yapay. Ama o yapaylık içinde herkes çok mutlu! Gerçek dünyadaki krizleri, sıkıntılarınızı unutuyorsunuz. Onun yerine ‘Karayip Korsanları’ filmine ilham veren atraksiyonda Tortuga’yı keşfediyor veya Alis’in Harikalar Diyarı’nın labirentinde kayboluyorsunuz. Oradan çıkıyorsunuz, en sevdiğiniz karakterlerle tanışıyorsunuz. Tabii sırada sabırla durursanız; Miki’yle fotoğraf çektirebilmek için bekleme süresi 60 dakika...
İYİ Kİ MİKİ VAR
20. yıl kutlamaları resmi olarak yarın başlayacak ve tüm yıl devam edecek. Doğum günü şerefine belirlenen tema: Büyü. Mutlu sonla biten hikayeleri ve gerçek olamayacak mükemmellikteki dünya için ideal bir tema... Arada gerçek hayattan uzaklaşmak istediğimizde, bir saatlik bir filmle bile nefes aldıran Miki’yi, Alice’i, Alaaddin’i, Aslan Kral’ı ve diğerlerini seviyoruz... Disneyland Paris; iyi ki doğdun, iyi ki varsın!
FETİŞ
Mutfakta fare istemeyiz tabii.
Ama bu kadar tatlı olanına,
kim hayır diyebilir?
Ratatuy Remy Şef Şapkası
Fiyatı: 24.95 dolar
www.disneystore.com
Paylaş