Yavuz

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Gaddar, hoşgörüsüz ve sevgisiz ortamların çocuk kadar masum insanı olmak ne kadar güçtü. Küçük hesapların döndüğü küçük dünyalar içinde dünyaya meydan okumak ne kadar zordu. Nefretin iğdiş ettiği insanlar topluluğunda hep sevgi saçmak, sevgiyi saçtıkça yücelmek ne güzeldi.

Yavuz'u hep farklılıklarıyla anımsıyorum.

Dünya Kadınlar Günü'nde gönderdiği sıcacık mesajlarla. İnsanların birbirinin kuyusunu kazdığı mesleğimizde, beğendiği bir yazı için ettiği telefonlarla. ‘Devam et’ deyişindeki sahiplenişiyle. Birbirine selam vermeyecek kadar cimrileşmiş insanların evreninde candan kucaklayışıyla.

Coşmasıyla, espirisiyle, şaşırtmasıyla ve de en önemlisi zarafetiyle.

Yavuz, bir demet çiçekti.

Sonattı.

Şiirdi.

Coşkuydu. Üsluptu. En rafine duyguların adıydı. Zarafeti cesaret ile bütünleştirmiş sahici bir insandı.

Ve de çok iyi bir GAZETİCİYDİ.

Uygar olmayan toplumlarda, uygar insanların yaşadığı dramı Yavuz'un yüz hatlarında hep okumuşumdur. Alaycı ve önemsemez duruşunun ardında o hüzün hep vardı.

Yavuz'u kimse kıstıramadı.

Kimse ele avuca alamadı. Ürkütemedi. O'na en kızdıkları zamanlarda, Yavuz en güzel yazıları patlattı.

Yavuz özgürlüktü, barıştı, demokrasiydi, çok seslilikti, renkti.

O, sütununa en son noktayı koydu artık. Demokrasi, özgürlük, barış, insan ve aşk sözcüklerini yetim bırakarak.

İnanmak istemiyorum.

Bilemiyorum Yavuz ne demeli bugün?

Çok sevdiğin kitabın Küçük Prens'teki gibi birşeyler mi sormalı?

Nereden geliyorsun?

Ne yapıyorsun?

Nereye gidiyorsun?

O bilinmeyenlerin dehlizlerini sen ne kadar çok kurcaladın halbuki.

Bu bitmemiş bir yazı. Zaten bitirmek istemiyorum.

Çünkü biz, birşeylere gene hep beraber devam edeceğiz...

Bak, Galatasaray maçı ertelenmiş Yavuz...



Yazarın Tüm Yazıları