Paylaş
Aids'in patladığı yıllardı.
Ciddi yönetimler, çeşitli kampanyalarla toplumlarını uyarıyorlardı. O sıralarda Laleli'de bavul ticaretinin yanısıra Nataşa piyasası açılmıştı.
Maço Türk erkeğinin mavi göz, sarı saç tutkusunun en verimli günleriydi.
Kara yağız Türk erkeğinin sarışın kadına dokunabilme mutluluğu sürüp giderken birkaç duyarlı bilim adamı çıktı, ‘AİDS’e dikkat' demeye kalkıştı.
Nataşalar'la halvet olanlar ile bu sektörden nasiplenenlerden beklenen tepki geldi, ‘Bize AİDS MAİDS dokunmaz’.
Aradan birkaç yıl geçti.
Neyin ne olduğu, AİDS-MAİDS'in kimlere bulaştığı belli değil tabii ki!
Rusya krizi de ‘AİDS MAİDS’ gibi algılandı ülkemizde.
Ortada herşeyi bildiğini sanan bir ekonomi bakanı. Basının dolduruşuyla gaza gelen bir ekonomi bürokrasisi. Şiddetli bir bilmişlik edebiyatı. Bu arada irtica geliyor endişesiyle doğruları söylemekten kaçınma psikolojisi.
IMF'ciden ‘İşler kötüye gitmiyor’ deyince tembel öğrenci gibi sevinen bir hükümet. Sonra rayting yükseliyor masalları.
Ve de ‘Kriz bizi etkilemez. AİDS MAİDS gelmediği gibi kriz mriz de gelmez’ demeçleri.
Tabii gelmez derken bal gibi gelen geldi.
Zaten kafası çalışan için davul zurnayla ‘geliyorum’ diyordu. Şimdi ‘paniklemeyin’ anonsları yapıyorlar.
Uykulu bir sesle. Buna dilimizde uyku sersemliği denir.
Onlar uyku sersemliğinden ayılmaya çalışırken ülkemizin ‘çok bilmiş’ finans lobisi, vergi reformuna saldırıyor. Krizin yarattığı panik halinden malı götürme çabasında.
‘İrtica hortlar’ komutu nedeniyle dobra dobra vergi paketini eleştiremeyenler şimdi krize dört elle sarıldılar. Allah krizden razı olsun!
Yani düne kadar ‘Kriz yok canım’ı pompalayanlar bugün ‘Kriz var aman yanlış yapmalayım’, vergiyi de bu ülkenin ‘kerizleri vermeye devam etsin’ demeye getiriyorlar.
Kimse reform filan beklemesin...Bunda sonraki tartışma ‘Kriz ithal mi yoksa yerli malı mı’ olacak! Ve bu iki kampın kapışmasına amigoluk yapanların yorumlarıyla bir süre gündemimiz ekonomiye endekslenecek.
Ve de teorik olarak olaylara yön vermesi gereken Başbakan bir kez daha sorunların peşine takılacak ve çıkıp ‘Cumhuriyet tarihinin en önemli ekonomik kararlarını’ filan aldığını söyleyecek. Hiç şüpheniz olmasın seçim kampanyalarında da ‘Çeteleri ezdik, ekonomiyi hoplattık’ gibi sloganlarla halkın önüne çıkacak.
Yani kerizler vergi verir ve de kerizler herşeyi yutar mantığı.
Ögrendiğime göre dün çok önemli kararlar açıklayan bu hükümet daha geçen hafta bürokrasiden ‘Rusya krizinin sonuçları ne olabilir’ diye bilgi istemiş.
Uyku sersemliği demiştim ya!
AİDS MAİDS gelmez, kriz mriz olmaz...
Şu ANAP'ın en güçlü olduğu yönü ekonomiydi. Buna hala inananlar varsa...Onlara da iyi uykular! Tatlı rüyalar!
Paylaş