Türk kapitalizmi ve Clinton

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Dünya basınını ve bizimkini şöyle bir taradıktan sonra bakıyorum ki şu Clinton'u en kolay Türkler bağrına basıyor.

Neredeyse Amerikan halkına ve yargısına dönüp ‘çok abarttınız ya’ diyecekler.

İlginç başlıklar atılmış Türk basınında, yok adamcağız özür dilemiş...

Masum çocuk öyle tatlıymış ki ‘Amerikan halkını arkasına almış’. ‘Amerikan halkını tatmin etmiş vs’.

Anlaşılıyor ki Clinton'un açıklamaları en çok Türkler'i tatmin etmiş. Tam gaz gidiyorlar, sanki üstlerine vazifeymiş gibi.

Doğrudur, her türlü hırsızlığı, uğursuzluğu kapatan bir ülkede, Başkan'ın ‘yalan’ söylemesi sadece bir abartıdır. Başkan'a karşı düzenlenmiş komplodur.

Hırsızlarla aynı mekânlarda yiyip içen, kadeh tokuşturan insanların ülkesinde ‘yalancı’ en kral adamdır!

Yalancı'ya sen yalancısın demek ise ‘toplumun huzurunu bozmaktan’ suçtur.

Şu anda bu suçu, Amerikan hukuk düzeni ve Amerikan basını işlemekte...

Bakıyorum bizim gazete başlıkları ‘Cliton’a destek arttı' şeklinde. Aynı gün CNN'in bir kamuoyu yoklaması Cliton'a desteğin yüzde 60'lardan 40'a düştüğünü ortaya koyuyor.

Kısaca, ‘yalancıyı’ kurtarmak için ‘yalan’a devam.

Çok fazla Amerika hayranının bulunduğu ülkemizde, hayran olunan bu ülkenin işimize gelmeyen özellikleri göz ardı ediliyor.

Örneğin bir takım tipler dolaşıyor ortada. Cin çocuklar bunlar, genellikle Amerika eğitimli. Onların bir de Amerika hayranı guruları var ortalıkta. ‘Söze Amerika’da şöyle, böyle' lafa girip lafı noktalıyorlar.

Hisse senedi alıp satıyorlar, piyasaları izliyorlar, uçaklara binip gidiyorlar...Gittikleri yerlerden para, piyasa yorumları yapıyorlar.

Ancak aralarından kimse çıkıp da ‘Hukuk düzeni piyasa ekonomisinin temelidir’ demiyor. Bunu tartışmıyor. Bunu yazmıyor.

Çünkü herkesin tanıdığı hırsızların, siyasi partilerde, büyük holdinglerin yönetim kurullarında cirit attığı bir düzen burası. Şişirilmiş madrabaz ve ‘yalancı’ kotalarıyla, biraz piyasa, biraz Amerika, ve bol riyakarlıkla gemi yürüyor.

Bu nedenle ‘Clinton’un ‘yalanı’nın açık edilmesine tahammülü yok Türk kapitalizminin!

Cin çocukların, gurularının işaretiyle dünya piyasalarını cin gibi izledikleri ülkemizde, başbakanların ilk işleri kendilerine hizmet edecek savcıları atamaktır. O savcının da işi, bir önceki başbakan, bakan ve de bürokratlarla uğraşmaktır.

Türk kapitalizmi piyasaları izler, Rusya'yı kurtarır, cin çocuklar harikalar yaratır, purolu bakan dünyaya ekonomi dersi verir ama görev başındaki bir başbakanı kimse sorgulayamaz.

Susurluklar'ı unutturulmaya çalışılan bir ülkede ‘yalancı’nın neden üstüne gidildiğini anlamak tabii ki çok zordur.

Yani ‘ayıptır canım’!













Yazarın Tüm Yazıları