Paylaş
Kutlu Savaş'ın sıfatı çok görkemli...Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı.
Bu kadar görkemli bir sıfat ve de elindeki devlet imkânlarıyla ortaya birkaç kağıt parçası çıkarttı Kutlu Savaş. Adı rapor, içeriği güdük mü güdük.
Bizlerin kafasında tek bir soru var.
Bir milletvekili, bir Emniyet müdürü ve de kaçakçılıktan aranan bir kişi nasıl olur da aynı otomobilde bulunur?
Savaş'ın raporunda bunun yanıtı yok. Yanıt olmayınca raporun da hiçbir kıymeti yok.
Başmüfettişin baş raporu kadar çığırtkanlığı yapılmadı ama Enis Berberoğlu, sütununda yazdıklarını genişletip bir kitap çıkarttı ortaya. Kitap ‘Susurluk, 20 yıllık domino oyunu’ başlığıyla yayınladı..
Bence, Berberoğlu'nun kitabı, Başmüfettişin baş yapıtından çok daha kapsamlı, çok daha doyurucu. Enis'in kitabını okudum epey bilgilendim, başmüfettişin raporuna bir göz gezdirdim, faso fiso.
İlginçtir kitap, ‘20 yıllık domino oyunu’ diyor, baş yapıt ise çeteleri 1993'ten başlatıyor.
Kitaba göre Susurluk canavarı 20 yaşında. ‘Kitabına uydurulmuş raporun Susurluk’u ise daha yeni beş yaşına basmış.
Diyoruz ya siyasi aidiyetlere göre değişen herkesin farklı bir Susurluk tanımı var bu ülkede.
Savaş'ın raporu Susurluk'u neden 1993'ten başlatıyor? Çünkü Mesut Yılmaz'ın Tansu Çiller'le hesaplaşması var.
ANAP'ın da aklanması gerekiyor. Gerçi araya 1996'da, ‘temenni’ ve ‘temennah’ ile kurulan Mesut Yılmaz Başkanlığı'nda bir ANAYOL hükümeti girdi. Ama bu konuda da toplumsal hafızanın güdüklüğüne güveniyoruz!
Tansu Çiller'in de bir başmüfettişi vardı.Adı Turhan Güven'di.
O da DYP'nin aklayıcısı, ANAP'ın belâlısıydı. Sonra başmüfettişlik başarı belgesi olarak DYP'den milletvekili seçtirildi. İşler böyle yürüyor.
Bana göre, Savaş'ın hazırladığı rapor ortalıkta dolaşan dedikoduların soruşturması gibi birşey. Dolasıyla bu kadar cilâya ne gerek vardı?
Arena'da açıklanan raporun bir faydası olduğu söyleniyor. ‘Halk, devletin ne halde olduğunu anlamış’.
Hayırlı olsun.
Devletin ne halde olduğunu anlayan halk, acaba ‘talk show üslûbuyla’ rapora raportörlük eden Başbakan'ın elinin kolunun bağlı olduğunu da anlamış mı?
Aynı halk, ciddi bir ülkede, başmüfettişlik, baş bilmem nelik gibi müesseselerin bağımsız olması gerektiğini kavramış mı?
Devletin ne hale geldiğini daha yeni anlayanlar, kendi kendilerine soruyorlar mı, ‘facianın daniskası’ diye nitelediği bir olayı başbakan neden bütün basına açıklamıyor diye?
Kim neyi ne kadar anlıyor, ne kadar anlamak istiyor? Belli değil.
Ama anlaşılması gereken tek bir gerçek var o da, Türkiye'nin bu saçmalıklarla kaybedecek vaktinin kalmaması. Dış sorunlar bastırıyor. İçerde sorunlar diz boyu.
Bir ciddi devlet adamı sloganı tutturulmuş. Ben yazmaktan sıkıldım, eminim siz de okumaktan.
Ciddi devlet adamı, rapor talk show'u yapmaz, çıkıp ne yapacağını söyler'. ‘Eylem planını anlatır.’
Ne dersiniz? Susurluk kaç yaşında?
Susurluk'un çözümü bu sorunun yanıtında saklı. Gerisi fasa fiso, sadece siyasi hesaplaşma.
Paylaş