Paylaş
‘Siz beni gelecek yıl görün’ diyordu Başbakan Yılmaz.
Bir hükümet zirvesi yaptı ‘radikal kararlarını’ açıklayarak 1998'e girdi. Dikkatle okuyunca görülüyor ki bu ‘radikal kararların’ herbiri bir ‘radikal temenni’.
‘Temenni’ kişinin ne yapmak istediğini işaret eder. Herkes, kendisi, çevresi ve de ülkesi için ‘iyi şeyler’ ister. Özellikle de bir yılı geride bırakırken. Temenninin maliyeti yoktur.
‘Karar’ın temenniden farkı, inandırıcı olmasıdır. Kararın uygulanabileceğine dair güven vermektir. Karar, çalışma, bilgi, beceri, azim ve enerji ister. Yani bir sicil işidir kararlılık.
Geçmişinde verdiği kararları sonuna kadar uygulayanların kararları inandırıcıdır.
Evet, ‘karar’ önce ‘kararlılık’ ister.
1991'den bu yana ne yaptı Mesut Yılmaz?
Muhalefet yapma kararı almak için uzun bir süre bekledi. Sonra peridodik olarak üç ayda bir ‘muhalefete başlıyorum’ kararı aldı. Kurmaylarını topladı karar çıkarttı. Sonra hep birlikte karar almaya devam ettiler.
Bu dönemde, Mesut Yılmaz'ın muhalefetinden çok, muhalefet yapmak için aldığı radikal kararları hatırlıyoruz.
Sonra Başbakan oldu.
Tabii ki kararlı muhalafetinin sonucu değil, başkalarının radikal kararlarıyla başbakanlık koltuğuna oturdu.
Başbakan olur olmaz en önemli kararı ‘siz beni yılbaşından sonra görün’ demekti. Bu arada bir istikrar paketi kararı girdi devreye. Paket, bir yıllık mı yoksa üç yıllık mı olsun bir türlü karara bağlanamadı.
Sonra zam yapma kararı alındı. Daha sonra bu, fiyatları dondurma kararına dönüştü. Birkaç gün geçti, bu kararın yanlış anlaşıldığı söylendi.
Bu konuda hangi kararın geçerli olduğu henüz belli değil.
Susurluk'un üstüne gitmek için ‘bunu çözmezsem başbakanlık bana haram olsun’ kararı verdi Başbakan.
Susurluk'ta haram helal dengesi ne aşamada bilinmiyor ama Metin Göktepe davasında sanıklar tanıkları tabancayla tehdit etmeye başladılar.
Yılbaşından önce uygulanan tek karar, Milli Güvenlik Kurulu'nun sekiz yıllık temel eğitim kararı oldu.
1997'nin hükümet açısından bilançosu şöyle: Ertelenen kararlar, düzeltilen kararlar, yanlış anlaşılan kararlar... Kısaca büyük bir kararsızlık.
Ve de şimdi 1998 için on radikal kararla, kararlılığını ortaya koyuyor Hükümet.
Radikal bir karar; 2000 yılında zorunlu eğitim 11 yıla çıkarılacak.
Bu kararı yürekten destekliyoruz...Keşke daha kararlı olup 2015'te herkes üniversite mezunu olacak deselerdi.
Bir başka radikal karar; insan hakları ile ilgili yasalar düzeltilecek.
Çok güzel...
Diğer bir karar; vergi reformu en kısa zamanda çıkarılacak.
1997'de çıkacaktı vergi yasası. Ama Hükümet, rantiyelerin öyle bir kararlı lobisiyle karşılaştı ki iş başka bir bahara kaldı.
Böyle uzayıp gidiyor temenni listesi.
Büyük bir desteği arkasına alarak kurulmuştu Yılmaz Hükümeti.
Koalisyon, hazirandan bu yana sergilediği kararsızlıklarla önce bu desteği kaybetti. Sonra bütün ümitleri yok etti..
Bugün, karar diye sunulan temennilerle bu desteği ve de bu ümidi geri getirmek hiç de kolay değil.
Paylaş