Paylaş
Önceki gün gazetedeki masamın üzerine bir kutu bırakılmıştı.
İçinden turuncu bir cerbera ile tüketici örgütlerinden gelen bir mesaj çıktı.
8 Mart Kadınlar Günü, 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü için...
Tüm Tüketicileri Koruma Derneği üyesi kadınlar, ‘Türk halkına peynirin, sucuğun içinde bile bile dışkı yediren erkeklerle savaşarak, entrikalarla boğuşarak derneğin büyüdüğünü’ söylüyorlar yayınladıkları bildiride.
Kadınlar günü için çok sayıda çiçek aldım. Kadın dayanışmasını gene bahar renkleri simgeledi. Türkiye'de ve Dünya'da kadın hareketi çarpıcı bir renklilik içinde son yıllarda. Çok daha yaygın çok daha kapsamlı. Yaşamın en küçük koridorlarına nüfuz edecek kadar dinamik ve canlı.
Sivil toplum hareketleri içinde belki de en dinamik olanı.
90'ların çok belirgin bir gerçeği bu. Kadınlar, hayatın her alanında var olma çabasındalar.
Bergama'da çevreyi koruma direnişi...Kadınlar başı çekiyor.
Şiddet'e karşı örgütlenme için kadın duyarlılığı öne çıkıyor.
Tüketiciyi koruma, kadının doğal alanı artık. Barış, demokrasi, laiklik, eğitim ve daha iyi bir yaşam...Hızla yayılan kadın hareketinin siyasi değişimi yakaladığı alanlar bunlar.
80'lere kadar büyük çapta feminist eksenli olan kadın hareketi, bugün sivilleşmenin ve katılımın bütün modern normlarını keşfediyor.
Kadın, hayatın kıpırdanmalarına her zamankinden daha çok duyarlı.
Pekçok eksiğine, özelliklikle de eğitimdeki noksanlarına rağmen kadının doğası bugünün çeşitlenen dünyasını kavramaya çok daha yaktın sanki.
Çeşitlilikleri, farklılıkları birarada tutabilme ve de iletişim kurdurabilme becerisiyle bugünün karmaşık dünyasının denklemlerini çözmeye çok daha yatkın kadınlar.
Sanayi toplumlarının erkek ağırlıklı üretim biçimi standart insan görmek isterdi. Fabrikada vidayı hep aynı şekilde sıkan, ilişkiler aynılaştıkça rahat eden dolayısıyla tek tip düşünen insan tipinin dünyasıydı o. Toplumun yarısını oluşturan kadınları büyük oranda dışlayan bir dünya. Onu kalıplara tıkmaya çalışan bir zihniyet.
Bugünün dünyası, yeni üretim biçimleri ve yeni birey anlayışıyla dünün standart insan yaratma koyalcılığına başkaldırıyor.
Ve çeşitliliği keşfeden modern dünya, kadının düşünce biçimine, kadının ayırımlı yaklaşımına büyük oranda ihtiyaç duyuyor.
Bunun bilincine varan ülkeler, son yıllarda kadınları parlamentoya taşıyarak değişim hamlesindeki iddialarını vurguluyorlar. İngiltere'de Tony Blair. Fransa'da Jospin. Kadınlarla beraber siyaset yapmanın yeni ve modern yöntemlerini geliştiriyorlar.
Bu nedenle Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği'nin (KA.DER) Türkiye çapında başlattığı ‘Mutfak tamam, Sıra Siyasette’ kampanyasını canla başla desteklemeliyiz.
Kadınları siyasete taşımak, kadınları ülkenin geleceğinde daha fazla söz sahibi yapmak için. Sadece Meclis'te değil, yerel yönetimlerde de ağırlıklarını hissettirterek.
Dünya kadınlar günü kutlu olsun.
Paylaş