Zeynep Atikkan: Microsoft ve post modern tartışmalar

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Yeni ekonominin imparatorluğuna eski ekonominin kuralları dokunamaz deniyordu.

Amerikan yönetiminin yorumu böyle olmadı. Geçtiğimiz cuma günü Amerikan yönetimi, Federal Mahkeme'den şirketi parçalamasını istedi.

Hákim Thomas Penfield Jackson, Bill Gates imparatorluğu hakkındaki kararını bu ayın sonuna doğru verecek.

Microsoft dünya piyasasının yüzde 85'ine hákim olduğuna göre benim gibi milyonlarca insan için bu global imparatorluğun geleceği ilginç olmalı.

Amerika'da geçerli olan anti-tekel yasaları ihlal eden ve bunu yapma hakkını kendisinde gören bir şirkete göz yumulacak mı?

Farklı bir ‘‘girişimcilik’’ ve ‘‘kurallılık’’ ilişkisinden söz ediyoruz. Kapitalizmin mabedinde ‘‘kurallılığın’’ kural koyuculuğu ve bu noktadaki ödünsüzlük.

Üzerinde düşünülmesi gereken temalar!

* * *

1911'de Standard Oil'i, 1984 yılında da telekomünikasyon devi AT&T'yi parçalayan ‘‘yasalar’’ın, yeni ekonominin lideri ‘‘Microsoft’’a ayrıcalık tanımayacağı tahmin ediliyor.

Microsoft vakasında Bill Gates ve ekibinin ‘‘küstahlığı’’ ve ‘‘kuralları ben şekillendiririm’’ şeklindeki yarı tanrısal tutumu, hükümetin görüşünün şekillenmesinde önemli bir psikolojik rol oynadığı kesin.

Çünkü Microsoft'un bugüne kadar sergilediği ‘‘kural tanımaz tavır’’ bundan sonra da neler yapabileceğinin belgesi bir bakıma.

Buradaki denge son derece önemli.

Microsoft, anti-tekel yasaları çiğnerken kendisini ‘‘yeni ekonominin’’ lideri olarak tanımlıyor ve böylece kural tanımazlığına meşruiyet kazandırmaya çalışıyor.

Sanki ‘‘yeni ekonomide’’ başka iktisat kuralları geçerliymiş gibi. O zaman nedir bu yeni kurallar? İktisatta başka bir boyuta mı gelindi? Rekabetten vaz mı geçildi?

Bir takım post-modern analizler, Microsoft'un parçalanması halinde gelişmenin ve yaratıcılığın duracağını öne sürüyor. Bazı iktisatçıların son yıllarda ‘‘işi kılıfına uydurmak için’’ ortaya attıkları cinlikler bunlar.

Bu arada ‘‘yeni’’ ekonominin lideri Microsoft da mücadelesini pek ‘‘yeni yöntemlerle’’ yapmıyor. Uyguladığı strateji, Clinton görevden ayrılıncaya kadar işi uzatmak. Sonra ‘‘yeni’’ yönetimle ‘‘yeni’’ pazarlıklara girmek.

Microsoft'un parçalanmasına karşı çıkanlar bile bu stratejinin şirkete zaman kaybettireceği ve zaafa uğratacağı görüşündeler. Yani ‘‘demodelik tuzağına düşmeyin’’ demeye getiriyorlar.

Global dünyanın bazı ‘‘iktisatçıları’’ açısından ‘‘yeni ekonomiye eski kural uygulanabilir mi?’’ şeklindeki bir tartışma, kafa bulma fırsatı doğurabilir. Ama bu tartışmalar birer kuru gürültü olmaktan daha ileri gitmiyor.

Ekonominin ister ‘‘yenisinde’’ olsun ister ‘‘eskisinde’’ ‘‘rekabet rekabettir’’ diyen iktisatçılar ve sistemi koruyan bağımsız ‘‘hukukçular’’ olduğu sürece.

* * *

Amerikan yönetiminin, hákim Jackson'a önerdiği Microsoft'u parçalama planı şirketin dikey biçimde ikiye bölünmesini öngörüyor. Yasalara göre bölünen şirketlerin on yıldan önce birleşmelerine olanak yok.

Microsoft, Amerika'da parçalanan ne ilk, ne de son imparatorluk olacak.

Telekomünikasyon devi AT&T 1984 yılında piyasada tekel yarattığı gerekçesiyle parçalanmıştı. Şirketten yedi tane ‘‘Baby Bell’’ (Bebek Bell) dünyaya geldi. Amerikan basını ‘‘sıra şimdi Baby Bill'lerde mi’’ diyor.

AT&T parçalandıktan sonra ortaya çıkan ‘‘bebeklerin’’ bugünün iletişim devriminin önünü açtığı anımsanırsa, Gates varlığını biraz da AT&T'nin bölünmesine borçlu değil mi?

Hákim Jackson yeni Gates'lerin manevi babası olabilir.

Onları kıskanmamak gerekiyor.

Görüldüğü gibi kapitalizmi Gates'ler ve Jackson'lar güçlü kılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları