Zeynep Atikkan: Kuralsızlığın fotoğrafı

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Baba durduğu yerde bu tarihi fotoğrafı çektirmedi. Yani, Nazmiye Hanım'ı alıp evlatları Cavit, Ali, Kamuran'la aynı kareye girmedi.

Baba poz verdi; çünkü Türkiye'de ‘‘Bu kareye talep var’’.

İşler eş, dost, akraba, hısım, partinin sübvansiyoncusu, finansörü ve de bilmemnecisi ile yürüdüğü için, Babalı kare derin bir anlam ifade ediyor.

Demek istediğim tarihi foto, şipşak falan değil. Basbayağı poz verilmiş, gerdan kırılmış, meydan okunmuş, nanik yapılmış ve de en önemlisi ‘‘Mali Milat edepsizliği filan yapmayın’’ denmiş.

‘‘Mali Milat gelir de işadamı vergi verirse yumurtlayan tavuk kesilir’’ kafasında olan herkesi kapsayan bir büyük aile fotoğrafı bu. Onlar, belki ailenin çekirdek kadrosu içinde değiller, ama bu kareye pek münasipler. Çünkü, kan kardeşi, süt kardeşi, iş kardeşi, avanta kardeşi kotalarından hepsi bu çekirdek aile fotoğrafının birer adayı konumundalar.

Mali Milat ertelendi deniyor. Mali Milat ertelenmedi, aslında şeytan aldı götürdü. Doğrusu bu. Böylece kurallı Türkiye'yi istemeyenlerin bayramlık fotoğrafı önceki gün gazetelerde yayınlanıverdi. Ve de Uzakdoğu'yu batıran, ‘‘Crony’’ kapitalizmin ‘‘Eşe dosta kıyak’’ Türkiye kareleri uluslararası servise sunulmak üzere hazırlandı.

Crony kapitalizmin resmi olur mu?

Oldu işte.

Bu tarihi karenin Türk özel sektörünün kendi meselesi olduğunu düşünüyorum. Yani esnafından küçük, büyük, orta ölçekli sanayicisine tüccarına ve de bankacısına kadar Türk özel sektörünün sorunu.

Geçenlerde İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı, ‘‘Bilmem kaç milyar liralık sağlık harcamamı vergiden düşemiyorum’’ diye burnundan soluyordu. Ve ‘‘Mali Milat ertelenmesin kaldırılsın’’ diyordu. Kendisine tek bir eleştiri gelmedi. Şimdi sormak gerekiyor:

İTO Başkanı'nın bu sözleri acaba sadece kendisini mi bağlıyor,

Bütün üyeler adına mı konuşuyor?

Yoksa bu sözler bütün Türk iş dünyasının sesi mi?

Bugün gelinen noktada artık hiç bir kesim net pozisyon almaktan kaçamaz.

Sosyal Güvenlik Yasası ile, çalışan kesimden her türlü fedakarlık istenirken, iş dünyası tek bir yumruk oluyor. Fedekarlık yapılmalı diyor. Bu arada Mali Miladı erteletiyor. Daha sonra yabancı yatırımın gelmesi için uluslararası kural istiyor. Sonra kuralsızlığın fotoğrafı karşısında sesi çıkmıyor. Kendi kuralı olmayan yere uluslararası kural gelir mi?

Soruyu daha açık bir biçimde soralım: Düzenli ekonomiye giden yolda, böyle hatıra fotoğrafı çekilir mi? Yoksa bu, Türk sermayesinin fotoğrafı mı?



Yazarın Tüm Yazıları