Paylaş
Şimdi tıpış tıpış ANAP kongresine mi gideceksiniz?
Davudi sesli, çatık kaşlı saldırgan liderin savunmasını mı dinleyeceksiniz?
İktidarın müthiş bilançosu mu çıkacak oradan? Yani ‘Sekiz yılı çıkarttık, çeteleri çökerttik, Avrupa’yı dize getirdik, bizi çekemiyorlar'ı dinlemeye mi hazırlanıyorsunuz?
Kendizi bu kadar aptal yerine koydurmanın psikolojik altyapısını mı dokuyorsunuz?
Yoksa çıkarlar o kadar büyük ki aptallığı önemsemeyecek kadar teslim mi oldunuz?
Hükümetin zirvesi, ekonominin komutanı ihalelerin arabulucusu, danışmanı, manipülatörü, organizatörü ve de bilmem nesi olmuş, siz o kongrede sanal bilançolarla kafa mı bulacaksınız?
İhalelere fesat karışmış bunu, ‘fesatların oyunu’ diye mi geçiştireceksiniz?
O kongrede, liderinize dürüst ve ciddi devlet adamlığı kotasından takdirnâme verip liderlik koltuğuna bir kere daha mı mıhlayacaksınız?
Bütün dünyaya ekonomiyi öğrettiğini söyleyen purolu bakanın asıl işlevinin ne olduğunu hâlâ anlamadınız mı?
O kongre ‘Rezalete devam’ kongresi mi olacak?
DYP gibi ANAP da filtreleri çalıştıracak kararlılığı gösteremezse Türkiye'de merkez sağın kendisini toparlaması çok zor artık.
Yaşar Okuyan'ın çıkıp öğrenci forumunda konuşur gibi hükümeti savunması yaşadığımız gerçekleri örtmüyor. Ne yazık ki bunu kavrayamayacak kadar iktidar sarhoşluğuna kapılmışlar.
Okuyan'ın basın toplantısını izlerken yanımda genç gazeteciler vardı, kendisine ve temsil ettiği zihniyete acıdıklarını nazik sözcüklerle ifade ediyorlardı. Zaten sonuna kadar da dinleyemediler kendisini.
Türk toplumunun ehven-i şercileri, bu beceriksiz hükümeti çok kolladılar. Çok desteklediler.
Sanırım o ehven-i şercilerin bile sabrı taştıyor artık...Bu beceriksiz iktidarın tek başarısı da, ehven-i şercilerin sabrını taşırmak oldu.
Birbirimizi aldatmayalım.
Belli ki ANAP'ın tek iddialı olduğu konuda yani ekonomide ‘özelleştirme’ yapmak çok önemliydi.
Çok becerikli çocuklardan oluşan ANAP'ın ekonomi kadrosu bu işi yüzüne gözüne bulaştırdı. Artık yapacağı hiçbir özelleştirme inandırıcı olamaz.
‘Ben yaparım, asarım, keserim, dünyaya meydan okurum, ekonomiyi bilirim, ekonomiyi öğretirim, ihaleler benden sorulur’ üslûbunu çok seven ekonomi bakanının yaptıkları ortada...Gazete, televizyon, banka bilmem ne satışları...
Görülüyor ki ülkenin başbakanı ciddi devlet adamlığı adı altında, devletin ciddiyetini tehdit ediyor.
Parlak ekonomi bakanı, ihale yönlendiricisi, organizatörü bilmem nesi olmuş, Türkiye'nin itibarıyla oynuyor.
Üst bürokratların bir bölümü de kapıkulu olmuşlar, bürokrasinin saygınlığını zedeliyorlar.
Büyük bir ahlâki devalüasyon söz konusu. İş ahlâk oldu mu o devalüasyonun oranı hiç önemli değil. Oran çok düşük de olsa yeter çöküşü hazırlamaya.
Şimdi kongreye mi gideceksiniz tıpış tıpış?
Hadi bakalım kolay gelsin!
Paylaş