Paylaş
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e soruyorlar.
‘Eyüp Aşık-Çakıcı bantları hakkında ne düşünüyorsunuz’ diye.
Cumhurbaşkanı'nın yanıtı şöyle: ‘İddia sahibi iddiasını ispatlamalıdır.’ ‘Dün dündür’ gibi birşey...
Alışık olduğumuz rahatlık kotasından bir tarih*ı inci daha.
Hükümetin ortağı Ecevit'e soracak olmuşlar, ‘Tepkiniz nedir’ diye.
‘Bandı televizyondan şaşırarak izledim. Olağan bir durum ile karşı karşıya değiliz. Yadırgadım ancak sayın Başbakan ile görüşmedim. Bu kadar duyarlı bir konuda bir şey söyleyemem’ yanıtını vermiş.
Şu sıralarda yanındaki ekonomi bakanıyla, Türkiye'nin krizden nasıl etkilenmediğini Amerikalılar'a anlatan sayın Başbakan'a sorsalar, ‘Çetelerin devlete kadar uzandığını tespit ettik, komisyonlar kurulacak, bilmem neler yapılacak’ diyecek.
Daha dört gün önce basın toplantısı düzenleyip insanların gözünün içine bakarak ‘Çeteler devlete kadar uzanmış’ diyordu Başbakan. Görülüyor ki devlete uzanan, partiye, Mesut Yılmaz'ın en yanıbaşındakine filan da uzanmış. Bol bol uluslararası görüşmeler yapılmış.
Abi'si bol görüşmeler.
Ne diyor Eyüp Abi'sine telefonun diğer ucundaki?
‘Benim için önemli olan sizsiniz. Mesut Bey’i bilemiyorum vallahi. Daha evvel yumruğu yedi bak...Mesut Bey kendine hizmet eden adamı pek sevmez'.
Abi'lerin birbirlerini sevip sevmediğine göre işlerin yürütüldüğü bir kuralsızlık ve kanunsuzluk düzeninin mide bulantıcı dialogları bunlar.
Ancak bulanık suda barınabilenlerin ancak gri alanlarda huzur bulanların düzeni...Öyle mi abi?
İspat edebilirsen et bakalım...
Siz birkaç gün önce istifa eden Refaiddin Şahin olayını çözebildiniz mi? Şahin'i kim istifa ettirdi?
Bu istifanın ardındaki nedenlerin üstüne bir bardak su içtiğimizi ben biliyorum.
Siz, POAŞ özelleştirmesinde neler döndüğünü bilebilecek misiniz? Hangi abi'lerin hangi pazarlıkları yaptıklarını okuyacabilek misiniz?
Acaba bu dürüst hükümetin abi'leri size dobra dobra birşeyleri anlatabilecekler mi?
Tansu Çiller'in servetinin nasıl katlandığını öğrenmeye ömrünüz yetecek mi?
Daha yüzlerce, binlerce örnek.
Kalem efendisi gibi bir Meclis Başkanı'nın koltuk, tabure volileri, şaibeli bürokratın dürüst ANAP'a Mesut Yılmaz tarafından daveti...
Siz bunların ardındaki abi'likleri ve de delikanlılıkları bilebilecek misiniz?
Bant çıkmış ortaya. Bu, sadece tesadüfen çıkan ya da çıkartılması uygun görülen bir bant.
Ne yazık ki bantlar artık istisna değil kural olmakta.
Otoyol ihalesini yalap şap ona buna verenler çeteciyle de konuşur...Bilmem kimle de...Enflasyonu zıplatıp sonra fiyatları dondurduktan sonra enflasyonu düşürdüm diye ortada dolaşan bir ekonomi bakanına göz yuman bir düzende her palavraya kota sağlanır.
Bankacı ve borsacı çığırtkanlığı karşısında sinip aldığı kararlardan vazgeçen bir hükümet alkışlanır...
Bir bütünün parçaları bunlar. Bant, özelleştirme, düşen enflasyon palavrası. Ve de göz yumulan onlarca yanlış, onlarca riya. Birbirini besleyen irili ufaklı olaylar.
O kuralsızlığa ve kanunsuzluğa tapınıyoruz ya.
Kuralsızlık bağımlısı olunca da Cumhurbaşkanı çıkıp ‘İspat etsinler’ diyor. İspat edilemeyeceğini bildiği için.
Paylaş