Zeynep Atikkan: İstikrar

Zeynep ATİKKAN

Dün, başka konjonktürlerde, başka ‘‘istikrarlar’’ için yaşandı bütün bunlar.

Aynı ucuz ve kolaycı hesaplarla kılıflandı. Pazarlandı.

Üçüncü dünyalı baba refleksi, 70'lerde ‘‘sola karşı’’ ‘‘istikrar cephesini’’ üretti. Ve Türkiye ‘‘milliyetçi cepheli’’ istikrar tezgáhlarıyla darbeden darbeye sürüklendi. O sıralarda ‘‘istikrar’’, emir ve komuta zincirinde binlerce gence işkence yapılarak sağlanıyordu.

Sosyal demokrasinin, ‘‘motel pazarlıklarıyla’’ kendi ‘‘istikrar’’ modelini inşa ettiği yıllardı 70'ler. Bugünkü yöntemler ve amaçlarla o yıllardaki ‘‘istikrar’’ pazarlığı ‘‘milletvekili kimliğinin’’ mutlak devalüasyonu ile gerçekleşti. Ve o günden bugüne o ‘‘yüce mekánın’’ çatısı altındakilerin ezici çoğunluğu, ‘‘istikrar’’ adına tepeden inme ‘‘istikrar’’ tezgáhlarının oyuncağı olmaktan başka bir varlık gösteremedi.

Onlar liderleri tarafından olası bir ‘‘istikrar’’ oylamasında ‘‘uysal davranmak’’ üzere seçildiler.

Ve bugün ‘‘kıyak emeklilik’’ ve ‘‘maaş artırma’’ armağanları karşılığında ‘‘istikrar bekçileri’’ olarak görevlerini yerine getiriyorlar.

Dün iki cephede iki ziyaretçinin liderliğinde göstermelik de olsa iktidar ve muhalefet saflarında sürdürülüyordu bu ‘‘istikrar tezgáhı’’. Bugünün muhalefetsiz demokrasisinde ‘‘istikrar’’ tek markette satışta!

* * *

Çok fazla bilgeliğe, olgun siyasetçi nasihatlerine gerek yok. Bu olay kamuoyunun gözünde çoktan netleşti.

Daha düne kadar cumhurbaşkanını ‘‘halk’’ seçsin diyen ‘‘zirve’’, halkın kendisini seçmeyeceğini anlayınca çözümü kendisini yeniden 550 kişiye seçtirmekte buldu.

Türkiye'nin aylardır gündemini tıkayan üçüncü dünyalı soğuk savaş artığı saray entrikasının adı bu.

Zaten Başbakan Ecevit de halkın seçmeyeceği bir cumhurbaşkanı için ısrar ederken kendi ‘‘halkçı’’ siyaset anlayışını ‘‘Nasıl yorumlanırsa yorumlansın, biz istikrarı sürdürmek yükümlülüğüyle karşı karşıyayız’’ diyerek ortaya koydu.

Şimdi göz göre göre Anayasa deliniyor. Zirve istediği için hukukla oynanıyor. MC pazarlıklarının üstadı, bugün kendisini ‘‘zirvede’’ tutmak için Meclis'i şaibe altına sokuyor. Bir zamanlar Güneş Motel'de milletvekili pazarını açan sosyal demokrat liderin yardımlarıyla.

İnsanlar ancak bildiklerini uygular. Onların bildiği siyaset ‘‘milletvekili’’ pazarlarını açtı. Pazarın adı istikrar pazarı oldu. İstikrar için parti değiştirildi. İstikrar için kıyak emeklilik, cumhurbaşkanlığı pazarlıkları yapıldı.

Daha genç politikacıların siyaset yapma biçimine gelince; onlar hiçbir zaman ‘‘yeni’’ olamadılar!

Aynı ekolün acemi birer mensubu olarak ortada dolandılar.

Bu nedenle de vazgeçilmezlerimizin yaş ortalaması yetmiş beşlerde.

Bu nedenle önümüze yeni ufuklar açılamıyor.

Bu nedenle soğuk savaş yöntemleri hálá geçerli. Soğuk savaş döneminin ‘‘istikrarı’’ tedavülde.

Ve de soğuk savaş döneminin aktörleri, halkın taleplerine kulaklarını tıkayıp kendi ‘‘istikrarlarını’’ dayatma peşindeler.

O, istikrar diye pazarladıkları aslında çok büyük ‘‘istikrarsızlıkların’’ tohumlarını atmakta!

Hem de çok kısa sürede yeşerecek biçimde!