Paylaş
KEŞKE IMF, şu garip af yasasına karşı çıksaydı!
Af konusunda, kamuoyunu ve hukukçu Cumhurbaşkanı'nın endişelerini dikkate almayan Meclis şimdi IMF'nin dayattığı koşullar için yasaları jet hızıyla çıkartacak.
Sahipsiz af yasasını Cumhurbaşkanı değil de Cottarelli veto etseydi demek geliyor insanın içinden. İstikrar programını destekleme modasının kuralları böyle bir saptama yapmaya elverişli değil. Ama insan isyan ediyor.
Bir taraftan cezaevlerine ‘‘devlet girdi’’ diye bayram edilirken, diğer taraftan Meclis'in yasama yetkisi neredeyse elinden alınıyor. Bir devlet bakanı ile Merkez Bankası Başkanı, ‘‘Şu tarihlere kadar şu yasalar çıkacak’’ diye IMF'ye söz veriyor.
* * *
Ek Mektup'a yerleştirmişler, ‘‘Alkollü İçkiler Kanunu Ocak 2001 sonuna kadar çıkacakmış. 21 bütçe içi ve 4 bütçe dışı fonun kapatılması, TBMM'ye kanun olarak sunulacak. 2001 Şubat ortasına kadar yürürlüğe girecek’’ diye. Liste uzayıp gidiyor.
Üslup bu, ‘‘yürürlüğe girecek’’, ‘‘olacak, bitecek’’. Meclis adına verilen birtakım sözler. Esen bayram havasında bu üslup kimseyi rahatsız etmiyor.
Türkiye'de ekonomik alanın ‘‘entelektüellerine’’ ilginç bir psikoloji hákim. Bu kesim Ankara'nın ekonomiyi beceremeyeceğini düşünüyor. Zaten son yıllarda dikkat edilirse ‘‘ekonomi’’ nedense hep ‘‘becermek’’ fiiliyle birlikte kullanılıyor.
Bu söyleme göre, Ankara ekonomiyi beceremiyor ama Cottarelli beceriyor. Cottarelli işleri aksatsa da pek eleştiri almıyor. Ekonomik konularda hükümetleri beceriksiz bulanlar, IMF'nin dediği yapıldığı sürece hükümetleri destekliyorlar. Yoksa kızıyorlar. Böyle garip bir psikoloji var ortada.
Bu durumda ‘‘Meclis'in adına bir bakan ve Merkez Bankası Başkanı'nın söz vermesi’’ gibi konuların üstünde durmak da çağı yakalayamamak, yeterince küresel olmamak anlamına geliyor.
Bu karambol içinde kimse Meclis nedir, hükümet nedir ve de IMF nedir sorularının farkında değil.
Çok yoracağı belirtilen Ek Niyet Mektubu, ‘‘askeri harcamalara’’ da el atmış. Orduya IMF tasarrufu geliyormuş. Eskiden bu tür öneriler ‘‘vatan hainliği’’, ‘‘bölücülük’’ filan diye değerlendirilirdi. Sosyal demokrat hükümetlerin bile dokunamadığı konulara artık IMF el atıyor. Sıra Kürtçe televizyona kadar gelir mi? Yani IMF, ‘‘Kürtçe televizyonu kuruverin’’ dese, acaba Meclis'ten geçer mi? MHP ikna olur mu?
* * *
Ekonomide acilen alınması gereken önlemlere, aklı başında olan kimsenin itirazı yok. Vaktini tozpembe tablolar çizmekle harcamayan iktisatçılar zaten bu gidişin sürdürülebilir olmadığını yıllardır söylüyorlardı. Uyarıyorlardı. Nedense kimse ciddiye almadı.
Ama bugün öyle bir noktaya geldi ki, hem önlemler alınıyor, hem de ülkenin egemenlik hakları elinden gidiyor. Kötü yönetimin sonuçları bunlar. Egemenlik hakları elden gidiyor, bu da kimsenin ‘‘ağrına gitmiyor’’.
Hani her şey tozpembe idi? Bölge gücü filan olmuştuk. Bölge gücünün çok askeri harcama yapması gerektiği söyleniyordu.
IMF veto etti!
Paylaş