Paylaş
Yanlarında Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak da vardı.
Uzun bir aradan sonra ilk kez yüzler gülmüş, eller birleşmişti.
Akyürek ve Ertuğrul’u aradım. Hem durumlarını sordum hem de bu süreçleri yaşayan bir aile olarak madde bağımlılığın önlenmesi için ne yapılması gerektiğini…
BİR BAĞIMLININ TEK BAŞINA İRADE KOYMASI ÇOK ZOR
Umut Akyürek: “Bakan yardımcımızı dernekte misafir ettik, neler yapılabilir, konuştuk. Tabii Aile Bakanlığı sadece koruyucu önlemler alabiliyor, asıl sorumluluk İçişleri ve Sağlık Bakanlığı’nın. Umarım onlara da ulaşacağız. Aile olarak bir süredir bu trajedi ile başa çıkmaya çalışıyoruz ama bir yandan da büyük bir farkındalık yarattık. Tehlikenin boyutlarının anlaşılması kıymetli. Umut var. Çocuklarımızı kurtarabiliriz! Fakat bir bağımlının tek başına bu iradeyi ortaya koyması imkânsız. Hele de ergen çocukların! Hele de madde tesiri altındaysalar... Dolayısıyla mevcut sistemin değişip, topyekûn bir mücadele mekanizması kurulması şart. Melek Bal’ın tedavisi şu an Silivri’deki Liman Ayık Yaşam Derneği’ne ait evde devam ediyor. Hayli hevesli. Tedavisi sonrası ‘Melek Sensin’ isimli dernek kurmak ve bağımlılara destek vermek gibi bir hedefi var. Biz de destekçisiyiz.”
SİSTEM TOPYEKÛN DEĞİŞMELİ REHABİLİTASYON MERKEZLERİ AÇILMALI
Oktay Ertuğrul: “Devlet himayesinde tam teşekküllü; bu çocukların ayaklarının toprağa değeceği, meslek edinebilecekleri, spor- sanat aktivitelerini gerçekleştirebilecekleri rehabilitasyon merkezleri yok. Bağımlılar ya hastaneler ya da AMATEM’de çoğunlukla ilaçla tedavi görüyorlar. Hele de kişi, 18 yaşından büyükse, AMATEM’e ‘zorla’ yatıramıyorsunuz da. ‘Kendi rızamla tedavi olmak istiyorum’ demesi lazım, ki 3 gün sonra canı isterse çıkıp, canı isterse dönebiliyor. Hastanelerde ise genellikle psikiyatrik ve nörolojik ağır hastalarla beraber tedavi görüyorlar. Kızımız da bize çok kez isyan etti, ‘Benim bu hastalarla işim ne!’ diye. 4 kez yatırdık bu sebeple 4 kez çıktı. Madde bağımlılığını sadece içinde uyuşturucunun etken maddesi olan ilaçlarla tedavi etmenin de pek mümkün olmadığını yaşayarak öğrendik. Aile olarak madde bağımlılığıyla mücadelenin, hastanenin yanı sıra rehabilitasyon ile aile ve bireyin de katılımıyla yürütülecek danışmanlıklarla tedavi edilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
KOD ADI ‘METİN ABİ’
“Ayrıca çok acı ki uyuşturucu maddeye ulaşmak çok kolay. Daha dün bir beyefendi yazdı. Evden dışarı çıkmayan çocuğuna pizza siparişi verdiği bir kuryenin madde temin ettiği bilgisine ulaşmış. Telegram ya da WhatsApp gruplarında; örneğin ‘Metin Abi’ kodu ile, sosyal medyada, internette her yerdeler... Sanmayın ki sadece sosyo-ekonomik dezavantajlı ailelerin çocukları bağımlı oluyor. O kadar yaygın ki... Avukatlar, sporcular, öğretmenler... Önemli meslek sahipleri bugün bağımlılığın her türlüsü ile mücadele etmekte. Kumar meselesinde değerli iki sanatçının ne hale geldiğini gördük. Onları da aradık, destek olabilir miyiz diye. Çünkü bu süreçte yaşadık ve gördük ki uyuşturucudan sonra en önemli sıkıntı kumar. Bir tuşla gencecik çocuklar 3-5 kuruş için, çatır çatır kumar oynuyor. Çok yaygın. Bunların internet kısıtlaması, eğitici derslerle bir şekilde önüne geçilmesi gerekiyor.”
BAĞIMLILAR VE AİLELERİ SOSYAL VE PSİKOLOJİK ANLAMDA KUCAKLANMALI
Sanatçılar Umut Akyürek ile Oktay Ertuğrul’un kızları Melek Bal’ın tedavisinin devam ettiği, Liman Ayık Yaşam Derneği’ni de aradım. Derneğin kurucusu ve Genel Koordinatörü Selçuk Sanrı ile de konuştum. Derneğe ait İstanbul’da kadınlar- erkekler olarak ayrılmış 2 ‘destek’ evleri, 13 merkezleri var. Kapasitesi ise maalesef kısıtlı. 24-25 kişi. Psikologlar eşliğinde çalışıyorlar. Ayrıca eski bağımlılar, ‘ayıklar’ da kendi geçtikleri zorluklar hakkında dersler veriyor. Yani dayanışma var. Sanrı, 2013’te kurulan derneğin sokak çocukları ve madde bağımlılarına, ücretsiz olarak, 3-6 ay arasında, yatılı ve ilaçsız rehberlik desteği verdiklerini söylüyor ve diyor ki: “6 aydan sonra ‘Haydi git! Başının çaresine bak’ da demiyoruz. Yüz yüze takiplerimiz devam ediyor. Zira uyuşturucu madde bağımlılığı duygu kökenli bir hastalık. Dolayısıyla tek başına ilaçla tedavi yeterli değil. Elbette AMATEM’ler olacak, buralarda tedavi alacak bu gençler ancak sonrasında yani uyuşturucu çıktıktan sonra hayatlarını nasıl ve neyle doldurmaları gerektiğini de öğrenmeliler ki yeniden düşmesinler, düşerlerse de dönüp, sarılacakları bir işleri, bir hayat görüşleri olsun.”
UMUT VAR YETER Kİ FARKINDALIK OLSUN
“Türkiye’de koruyucu ve önleyici hizmetler daha yaygın. Peki ‘bataklığa’ düşen için ne yapılıyor? Pek bir şey yok. Psikolog yardımı var ama sınırlı mesela. Bağımlı, 18 yaş üzerindeyse hele, canı isterse hastaneye yatıyor örneğin. Ailelere destek var mı? O da sınırlı. En başta ailelere bağımlılara nasıl yaklaşacağı öğretilmeli. Sonra onlara- hele de bağımlı ile aynı evde yaşıyorlarsa- da destek verilmeli çünkü onların da psikolojisi iyi olmuyor genellikle. Depresyon başta psikolojik hastalıklarla mücadele ediyorlar. Yani aileleri ve bağımlıları sosyal- psikolojik- ekonomik anlamda kucaklamazsanız muvaffakiyet tam olmuyor hiçbir zaman. Umut var ancak yeter ki farkındalığımız ve mücadele için gerekli sistemlerimiz olsun, bir de doğru çalışsın.”
Paylaş