Çocukların Yasemin'i

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Bir aile tanıdım.

Özellikle de bir anne. Teröre kurban verdiği kızının doğum gününde barışı işaret edebilecek kadar vakur.

Bundan üç yıl önce bir bombanın hayattan koparıp götürdüğü sevgili kızının ardından sevgi saçan.

Kin'e yabancı, başı dik insanlar vardı orada.

Geçtiğimiz pazartesi günü bir anma törenindeydim.

Terörün hayattan koparıp aldığı Yasemin Cebenoyan'ın doğum gününü kutlamak için düzenlenen o sessiz beraberlikte.

Annesiyle tanıştığımda, ‘Bugün Yasemin’in doğum günü. Biz onu kutluyoruz' dedi. Bir anneyi ayakta tutan tek teselli cümlesiydi bu.

Yasemin Cebenoyan'ın anısına yayımlanmış kitabın son baskıları duruyordu bir masanın üstünde... Satışından elde edilen gelirin sokak çocuklarına verildiği ‘Yasemin, Geleceğimizden kopartılmış bir çiçek’ adlı kitabın ikinci baskısı. Ailesi, kızlarının o berrak anısını sokak çocuklarına akıtılan sevgi ve de sıcaklıkla yaşatıyordu.

Yasemin Türkiye'dir diyor Füsun Akatlı, Yasemin için yazılan kitabın önsözünde.

Haklı değil mi?

‘Bu kitap, kitaplığınızın bir köşesinde sessiz bir çığlık gibi dursun. Yasemin’i size unutturmasın...ve kitabı elinize her alışınızda, içinden yükselip sizi kıskıvrak yakalayacak acıyı adlandırın. Yasemin Türkiye'dir.

Teröre kurban verdiğimiz o siyahlı, zarif, aydınlık genç kız, geleceğimizdir. Türkiye'dir.'

Anımsayacaksınız ve anımsamalısınız 30 aralık 1994 günü Taksim'in göbeğinde patlayan bir bomba, yazar Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan'ı aramızdan alışını.

Aradan üç yıl geçti. Ne değişti?

Faili meçhul cinayetlerin ülkesinde üç yılın esamesi mi okunur? Ölümlerin sıradanlaştığı, tepkilerin gevşeyip yalama olduğu bir ülkede ‘fail’ mi aranır? Fail mi sorgulanır?

Sinenlerin diyarında, hafızasızlıktır kural. Ve de ‘Günümü gün ederimciler’ ile beceriksiz yöneticilerin kutsal ittifakıdır en saygın birliktelik.

Ve de kuzu kuzu eylemsizliktir en büyük tepki.

1997'nin son günlerinde gene bomba vardı Türkiye'de.

Yıl sonları için programlanmış şiddet bu kez treni seçti...

Öyle bir kavşaktayız ki artık şiddetin her türlüsüne, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı en güçlü tepkiyi vermeliyiz...Bir güruh değil uygar bir toplum gibi yaşamak için.

Bu nedenle Yasemin her zaman anımsamamız gereken bir simgedir.



Yazarın Tüm Yazıları