Paylaş
OSMANLI tarihçisi Bernard Lewis Princeton Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu; Türkiye'ye ilk gelişimi hatırlıyorum. Suriye sınır kapısından giriş yapmıştım. Aradaki fark o kadar büyüktü ki!
Lewis'in sözleri objektif bir gözlemin sonucu ama aynı zamanda da bir psikolojinin dışavurumu.
Suriye'den daha‘‘iyi olmak’’ nasıl bir duygudur, toplumu nereye götürür? Nedense ‘‘bir şeylerden’’ daha iyi olmak belli bir tatmin sağlıyor kimi çevrelere. Böylece büyük resim kayboluyor. Ve bu psikoloji bir takım doğru kararları alıp uygalayan insanların işini zorlaştırıyor.
Biraz ‘aptal dost’’ örneği gibi.
* * *
Bugün uygulanmakta olan ekonomik istikrar programını ‘‘mucizeler’’ dizisine çevirmek ve de Türkiye'nin Dünya'nın bilmem kaçıncı başarılı ekonomisi olduğunu iddia etmek de aynı mantığın ürünü. Üçüncü dünyaya özgü bu arsız yaygaracılık artık çok yorucu oluyor.
Türk ekonomisi nereye gidiyor, teknoloji yarışında neredeyiz, ileriye dönük hangi stratejik kararları almaktayız? Ortada bu soruların yanıtları yok. Zaten bu sorular gündeme dahi gelmiyor. Gelemiyor.
Ve işin ilginç yanı olup bitenlerin adı bir türlü konmuyor. Hükümet ne derse desin bugün Türkiye'de bir istikrar programı uygulanıyor. IMF tarafından ayrıntılı biçimde hazırlanmış bir paket bu. Hükümet de başka bir seçeneği olmadığı için bu önlemleri titizlikle uygulamaya çalışıyor. Ortalığa hırsızlık, yolsuzluk söylentileri dökülmediği için program şimdilik büyük bir tepki görmüyor.
Eğer bugün bazı göstergeler iyiye gidiyorsa bunda inim inim inlediği halde sesini çıkartmayan halkın sağduyusunun payı çok büyük.
Enflasyonla mücadelede işin çok daha başında Türkiye. Bu sürecin başarıyla sonuçlanması için iki günde bir ‘‘mucize’’ spotlarıyla sinir bozmamak gerekli. Bir zamanlar Türkiye'nin Rusya ve Uzakdoğu krizlerine çare bulduğu yolundaki gayri ciddilikler de benzer spotlarla duyurulmuştu bu halka!
Bugün yapılanlar aslında yirmi yıldan beri sürüp giden vahim yanlışları temizleme operasyonu. Ekonomiden bütünlemeye kalmış bir ülkenin sınıf geçme çabası.
Olay bu kadar net.
Bu aşamada Türkiye'nin durumu ikmale kalmış diğer ülkelerden ‘‘daha iyi olabilir’’. Çakanlar arasında ‘‘daha iyi olmak’’ nasıl bir tatmin sağlıyorsa! Hele pekçok ülkenin mezun olup yeni okullara başladığı sırada!
Enflasyonu düşürüp iki özelleştirme yapmak sadece bütünleme sınavını geçmek için gerekli olan başlıklar.
80'lerde ‘‘Türkiye'den daha kötü durumda olan’’ Latin Amerika'nın çoktan bitirdiği işler bunlar. Eski komünist ülkelerin bir bölümü bile ‘‘Türkiye'den daha önce’’ yaptı bu hamleleri. Yani ‘‘enflasyon düşürmek ve özelleştirme yapmakla’’ pek hava atılmıyor bugünün dünyasında. Çünkü 80'lerin temaları ve hedefleri bunlar. Dersini çalışanlar bu aşamayı çoktan geçtiler.
Sadece bir gecikmenin tedavisi yapılıyor bugün. Bu dönemde en çok kararlılığa ve tevazuya gerek var.
Paylaş