Bir kirli beyaz oy

12 eylülün şakşakçıları, görüyorsunuz değil mi?

O gün, sizin şehvetli kahkahalarınız arasında yok edilen siyasi sınıfın yerini kimler almış?

Bakın gazeteler yazıyor, temiz topluma set çeken 233 adam.

Yüzsüz ve de karanlık 233 adam.

O kirli yüzleriyle toplum içine çıkmaktan utanmayacak kadar kalın enseli insanlar.

Halkın kendilerine vermediği bir hakkı gasp ederken birbirlerine sarılıp kucaklaşabiliyorlar.

‘Pislik’, tarihe meydan okuyor.

Aktörler ortada.

Gelecek kuşakların lânet yağdıracağı korkunç kareleri izliyoruz her gün.

Ne kadar küstahlar değil mi?

Onlar küstahlaştıkça sinen bu toplumu nasıl da aşağılıyorlar!

‘Düzeni, Anayasa dışı güçlere teslim ediyoruz’u ilân ederken ne kadar rahatlar!

Aralarında bir de ‘erkek’! ve bitirim olanları var.

Hani insana, ‘Helâl olsun, erkek kadın’ dedirtecek kıvamdakiler.

İş başında Türkçe, siyaset, demokrasi öğrenen, düzenbazlık uzmanları.

İçerde yapmış hesabını, almış sözleri.

Dokunulmazlıkların kaldırılmayacağı garantisini cebine koyduktan sonra çıkıp insanların gözünün içine baka baka, kendi ‘kirli beyazını’ sandığa atabiliyor.

O sahtelikteki erişilmez ustalığı ve de soğuk sırıtkanlığıyla.

Onlara dokunulmayacak çünkü onları siyasete boca eden 12 eylül mimarlarına da dokunulmaz bu ülkede.

Bilmem farkında mısınız siz ehven-i şerciler?

Dokunulmazların pis ittifakı, bu koca ülkeyi ‘soğuk savaş fosillerini koruma derneğine’ çeviriyor.

Soğuk savaş artığı genç, yaşlı, her meslekten, her sosyal gruptan sadece bir avuç insan bunlar.

Sayıları, kimlikleri, sicilleri belli.

Bu gürûhu ve de bunların temsil ettiği zihniyeti korumak için geleceğimizi, saygınlığımızı, dünyanın uygarlık haritasındaki yerimizi fedâ ediyoruz.

Evet, olay bu kadar önemli, bu kadar derin ve de böylesine bıçak sırtında.

28 şubatı laiklik'i ve de rejimi kurtarma günü ilân edenler farkındalar mı? Laiklik düşmanlarıyla bazı laikler biraraya gelmiş, Türkiye'yi korkunç bir uçuruma sürüklemekteler.

Ve de siyaseti bir hobi gibi yapanlar, acaba hiç sorumluluk duymuyorlar mı? Merkez sağın yıllardır, demokrasi, insan hakları ve şeffaflaşma gibi çağdaş meselelerden kopmasının bedelini ne kadar ağır ödediğimizi görüp utanmıyorlar mı?

Sosyal demokratların çabası yetmez, şeffaflaşma, devletin yeniden yapılanması gibi köklü reformları gerçekleştirmeye.

Çünkü bu, bir büyük toplumsal ittifak ve de bir siyasi hedef birlikteliğidir.

Evet, eski MHP'li kadrolarla rahat eden Mesut Yılmaz'ın ANAP'ının açmazına bakın. ‘Çetelere, CIA’nin işidir' diyecek kadar sorumluluktan kaçabiliyor ANAP kadroları.

Bugün beyaz oy kullansalar bile, yıllardır yaptıkları küçük hesaplar ve de denge oyunlarının tehdidi altındalar artık. Çünkü bu minik hesaplar bugünkü dev sorunları hazırladı.

Siyasetteki ayak oyunları her türlü yüzsüzlüğü mubah kıldı.

Parti değiştirmekten, sandalya kaygısıyla şaibeli insanları transfer etmeye kadar.

Artık mesele çok açık.

Çeteleri temizleyemeyen bir ülkede iktidar olunamıyor.

Çeteleri temizlemek için de yeni bir siyasi sınıf gerekiyor.

Dokunulmazlıkların kaldırılması için yapılacak bir referandum, bugünkü siyasi sınıfa gerekli cevabı verecektir.