Paylaş
Avrupa'nın Balkanlar'daki ürkek dış politikasında birkaç yıl içinde önemli bir gelişme oldu.
Avrupa, Bosna'da etnik temizlik yapanlara yardım etti.
Kosova'da ise etliğe sütlüğe karışmadan Amerika'nın yanında yer aldı. Bosna trajedisinden Kosova trajedisine kadar geçen süreçte Avrupa dış politikasının geçirdiği evrim bu.
Amerikan bombalarının altında Miloseviç'in süngüsü düştü, bakıyorum Avrupalı liderler bugün aralarında bayramlaşıyorlar. Ve de Avrupa basınındaki zafer çığlıklarının tonu ABD basınına göre çok daha güçlü.
Avrupa'nın ‘zafer ihtiyacını’ anlamak zor değil.
Bosna'daki vurdumduymazlıklarını tartışamayacak kadar sorumluluktan kaçanların bedavaya getirilmiş bir ‘zafere’ ihtiyaçları vardı. Üstelik tam da ‘kara harekatı yapılsın mı yapılmasın mı’ tartışmalarının alevlendiği sırada bazı Avrupalı aydınların kıvırtmaya başladığı günlere denk geldi bu.
Avrupalı bayramlaşıyor; Kosova'ya müdahelenin gerçek sahibi olan Amerika ise çok daha temkinli. ABD'li uzmanlar ‘Yeni bir Soğuk Savaş dönemine giriliyor’ uyarısını yapıyorlar.
Balkanlar'daki yeni şekillenmede son derece dikkatli ve sorumlu davramak gerekiyor. Hele Kosova üzerinden kimlik tanımları yapmak, önyargıları kusmak için Kosova'yı fırsat bilmek son derece tehlikeli sonuçlar doğrurabilir bu bölgede.
Bilindiği gibi Avrupa'nın zafer çığlıkları attığı sırada Ruslar, gözle kaş arasında Priştine'ye giriverdiler. Avrupa'nın şölenine gölge düştü. Avrupalı hemen hafızasına gönderme yaptı korku filmini yeniden vizyona soktu.
Yeni Münih mi?
Bence, ‘Yeni Münih’ değil ama ‘Lüksemburg sonrası’.
Yani tarih ile coğrafyayı birleştirip Hırıstiyan tonlarıyla Türkiye'yi dışlayan Lüksemburg zihniyetinin dolaylı da olsa ortaya çıkartığı sonuçlar.
Hıristiyanlık temelinde Türkiye'yi dışlamak ‘Lüksemburg’tu. Nedense Batı'da pek panik yaratmadı.
Ama Rus çıkıp Slavlık yapınca Yeni Münih oldu. Panik başladı. Tarih anımsandı.
Bu arada Rus, Avrupa'nın başlattığı bedavacılıktan da yararlanıyordu.
Amerika bombalasın Avrupa zafere konsun bedavacılığınden söz ediyorum.
Bu beleşçiliği gören Rusya neden Priştine'ye girmesin ki bir koyup beş almak için.
Zafere sahip çıkan Avrupa, Kosova'yı fırsat bilip ‘Avrupa ordusu’nu hayata geçirmek için paçaları sıvıyor şimdi de. Bunun amacı, Kosovamsı olaylarda NATO kanadı altında kalmak kaydıyla, bazı küçük çatışma alanlarına Avrupa fısfısı yapıp kimlik oluşturmak.
Zafer kutlanıyor ya. Yani Avrupa'nın zaferi. NATO harekatına açıkça karşı çıkan Yunanistan ile birlikte. Yunanistan'ı baş tacı ederek belki de hızlarını alamayıp Avrupa Ordusu'nun komutanlığını Yunanistan'a vererek!
Neden olmasın ki!
Gelişmeler çok net. Avrupa, Kosova'yı fırsat bilip NATO içinde de Türkiye'yi dışlama planını uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Bunun da göstergesi oldu bittiye getirilen Avrupa Ordusu. Olmayan dış politikasına bir savunma paltosu geçirmek için.
Ve de en önemlisi beleşe getirilmiş bir kimliği dünyaya yutturmak için.
Bu sütunda sürekli tekrarlıyoruz.
Yüzyıllar boyu uğrunda mücadele verilmiş değerlere tecavüz etmenin bir bedeli vardır.
Gün gelir o bedeli kural koyucular da öder.
Hem de çok pahalı öder.
Ayırımcılığı içlerine sindirenlere duyurulur.
Paylaş