Barış ve Dikerdem

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Barış sözcüğü hep kelepçeyle bütünleşti.

‘Silahlar konuşmasın' demek, uzun yıllar ağır solculuktu. İçeri atılmanın da gerekçesi.

Zaman geçti. Bugünlere gelindi.

‘Kan dökülmesin'i savunmak, şimdilerde de ağır bölücülüğe girdi.

Susurluk çözülmeden iç barışın sağlanamayacağını düşünenler, düşünce suçlusu ilan edildiler. Güneydoğu'daki savaş lobisinin keyfini kaçırmaktı barış sözcüğünün telaffuzu.

Nedense barışı isteyenler, barışın mücalesini yapanlar hep şüphe uyandırdı bu toplumda.

Ülkenin idealistlerini sahiplenmemek, sonunda hukuksuzluğu ve çete düzenini dayattı.

Hatta ehven-i şercilik öyle bir dayattı ki kurallarını, çetecilik zihniyetiyle üstü kapalı küçük ittifaklar kuruldu. ‘Aman başımız ağrımasın' kolaycılığıyla.

Doğruların arkasından gitmeyenlerin korkunç hezimeti oldu bu.

Yakın tarihimiz bu hezimeti hazırlayan örneklerle doludur.

Kendi oyuyla seçtiği siyasetçilerin idamını akıl almaz bir kayıtsızlıkla izleyenler için acaba barışın bir anlamı oldu mu?

Onların çocukları neyi sorgulayabildiler?

Ders kitapları, ‘barış'la buluşturdu mu öğrencileri?

Büyük sekiz yıl reformu, Türk gençliğini, barış, sevgi ve hoşgörüyle tanıştırabilecek mi?

Yarın 1 Eylül Dünya Barış Günü.

Kardeşçe yaşamanın büyük özverisiyle yüzleşme günü.

1 Eylül beni, bir barış mücadelecisinin, bir misyon insanının anısıyla buluşturur her yıl. 1993'ün bir ekim günü kaybettiğimiz Mahmut Dikerdem'le.

Büyükelçi, aydın, Barış Derneği'nin genel başkanı Dikerdem, bu ülkenin sahiplenmediği idealistlerinden biriydi.

12 eylüle direndi. Bu süreçte, Barış Derneği yaşamının tarihsel misyonu olmuştu.

Bugün, Dışişlerine giren genç diplomatların kaçı acaba Dikerdem'i bilir? Kaçı kitaplarını okumuştur?

1982'nin bir şubat günü, sırf Barış Derneği Başkanı olduğu için içeri alınışını kim hatırlar?

Kim bu toplumun mağdurları için bir arşiv oluşturur kendi bireysel yaşamında.

Mahmut Dikerdem, Dışişleri kariyerinde, Fatin Rüştü'yü örnek almıştı. Ne ilginç değil mi, Dikerdem'i içeri atan zihniyet, Fatin Rüştü'yü de asmıştı.

Yirmi yıl arayla...Her zamanki derin tepkisizlikten güç alarak.

Mahmut Dikerdem'in şahsında bu ülkenin idealistlerini saygı ve özlemle anıyorum.

* * *

Refahyol'dan kurtulduk ama çete düzenini kimsenin sorguladığı yok. Çiller'in en şaibeli çalışma arkadaşları bugün törenle iktidar partilerine yamanmaktalar.

Bu nedenle, görev gene yurttaşa düşüyor. Sürekli Aydınlık için Bir Dakika Karanlık eylemini başlatanlar bugün, yeni bir yurttaş buluşması düzenliyorlar.

Aydınlık bir Türkiye isteyenlerin, öneri, uyarı ve isteklerini bekliyorlar. Tel: (212) 245 56 02-03 Faks: (212) 245 56 04

Yazarın Tüm Yazıları