Paylaş
Ağustos ayı özellikle borsa için kayıp bir ay oldu. Yaz durgunluğu kendini iyice hissettirdi. Düşüşe etki eden nedenler olarak; piyasayı taşıyacak beklenti ve gündem eksikliği, 06/2024 dönem bilanço sonuçlarının istenen düzeyde olmaması, yabancı çıkışının sürmesi, yerli yatırımcıların zayıf ilgisi gibi gerekçeler sıralanabilir.
Fiyatı yükselten taleptir. Talep zayıf olunca fiyatlar da düşüyor. Borsa İstanbul’da dış borsalardan olumsuz ayrışma ile genele yaygınlık gösteren bir baskıdan söz etmek mümkün. Bilanço dönemi olmasına rağmen hisse bazlı hareketlilik zayıf. İyi gelen az sayıdaki bilançoya sahip hisseler de piyasa atmosferine uyum sağlamış görünüyor.
Bilançolar bağlamında bir dipnot eklemek gerekirse, geçen hafta bir şirketin konkordatoya gitmesiyle bir anda borçlanma analizleri öne çıktı. Son dönemde sıkça vurguladığımız üzere, ekonomideki yavaşlamanın borç ödeme kapasitelerini zayıflatması olağan bir gelişme ve sonuç. Bu açıdan borçluluk rasyoları bir süre daha gündemde yer tutacak gibi görünüyor.
BİR HAFTADA 1.4 MİLYAR DOLARLIK ALIM YAPTILAR
Borsadan devam edecek olursak; yabancı yatırımcıların hisse satışları BIST100 Endeksi’nin zayıf kalmasının en önemli nedenleri arasında. Gelen satışları yerli yatırımcı karşılamakta zorlanıyor. Yabancı yatırımcıların tahvil bonoya ilgileri ise artarak devam ediyor. 16 Ağustos ile biten haftada yabancılar; hisse senetlerinde 297 milyon dolarlık satış, tahvil bonoda 1.4 milyar doların biraz üzerinde alım yaptılar.
Tahvil bonoyu yoğun şekilde tercih etmelerinin sebepleri arasında; küresel ekonomide en yüksek faize sahip ülkeler içinde Türkiye’nin ilk sıralarda yer alması ve yıl sonu gibi enflasyondaki düşüşle birlikte TCMB’den olası bir faiz indiriminin gelebileceği öngörüsü olabilir. TCMB verilerine göre yapılan kabaca bir hesapla yılbaşından bu yana tahvil bonoya yabancı girişlerinin 25 milyar dolar civarında olduğunu söylemek mümkün. Hisse senetlerinden ise aynı dönem için yaklaşık 4 milyar dolar civarında bir çıkış söz konusu.
Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı takası ise düşmeye devam ediyor. Cuma günü itibarıyla yüzde 37.66 seviyesine geriledi. Dış borsalar 5 Ağustos’taki Japonya şokunu atlatıp üzerine prim yaparken Borsa İstanbul’da düşüş eğiliminin korunuyor olmasının nedenleri arasında beklenti kırılması veya bozulması da yer alıyor.
YATIRIMCILAR ALTERNATİFLERE YÖNELDİ
Diğer yandan döviz kurlarındaki yükselişin biraz ivme kazanması dikkatlerin o yöne çevrilmesine neden oldu. ABD doları dışarıda değer kaybederken iç piyasalarda dolar/TL kurundaki yükselişin sürüyor olması kayda değer bir durum. TCMB’den yıl sonu için faiz indirim beklentilerinin dillendirilmeye başlanması, siyasi spekülasyonlar, borsadaki düşüş hareketi, faiz oranlarında yükselişin durması ve tavanın görüldüğü yönündeki değerlendirmeler, halen negatif faiz (enflasyonun altında) ortamının korunuyor olması tasarruf sahiplerini bir ölçüde alternatif yatırım araçlarına yönlendirmiş olabilir. Ancak tasarruflarda henüz yoğun bir adres değişimi gözlenmiyor.
Hatırlanırsa temmuz ayında konut satışları 127 bin ile haziranın oldukça üzerinde gelmişti. Faiz getirilerinin halen kur yükselişinin üzerinde seyretmesine bağlı olarak döviz kurlarındaki çıkış, “carry trade” pozisyonlarını bu aşamada rahatsız etmiş görülmüyor. Bununla birlikte yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 16 Ağustos haftasında artışını sürdürdü ve 1.1 milyar dolarlık yükselişle 169 milyar dolara ulaştı. Son bir aylık artış 5 milyar dolar civarında. Kurlardaki yükselişin enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri malum. Yükseliş devam ederse hem Türkiye’nin döviz dengesini olumlu etkileyen carry trade pozisyonları hem de enflasyon bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Fakat TCMB’nin parasal sıkılaşma politikasını tavizsiz sürdürme taahhüdü ve azalan cari açık ile 152 milyar doları aşan TCMB brüt rezervleri bu açıdan bir rahatlama sağlıyor. Bununla birlikte TCMB rezervlerine bahse konu carry trade pozisyonlarının önemli bir katkısı mevcut. Talep yetersizliği ve beklenti ihtiyacına bağlı olarak Borsa İstanbul’da temkinli görünüm korunuyor. Umutlar eylül ayına kalmış görülüyor.
POWELL MORAL VERDİ
* Jackson Hole Sempozyumu’nda ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Powell’ın konuşmasına odaklanan dış piyasalarda olumlu hava devam ediyor. Beklendiği üzere “güvercin” tonda bir açıklama geldi. Powell, “İstihdam piyasasındaki yavaşlama normalleşmeyi gösteriyor. Şu anki faiz seviyesi bize yeteri kadar alanı sağlıyor. Para politikası için ayarlama zamanı geldi. Önümüzdeki veriler faiz indiriminin hızını ve miktarını belirleyecek” dedi.
* Açıklama piyasalara olumlu yansıdı. Borsalarda çıkış sürerken dolar zayıfladı, ABD tahvil faizleri geriledi, Euro değer kazandı, altın ve petrol fiyatları yükseldi. Son toplantıya ait Fed tutanaklarında üyeler eylülde faiz indiriminden yana görüş vermişlerdi. Fed bölge başkanlarının faiz indirimini destekleyici açıklamaları gelmeye devam ediyor. Benzer açıklama Avrupa Merkez Bankası yetkililerinden de geliyor.
* Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi üyesi Martins Kazaks ise, enflasyonun yüzde 2’ye döneceğine olan inancını ve ekonomiye ilişkin endişelerini dile getirerek gelecek ayki toplantıda faiz oranlarında yeni bir indirimi tartışmaya hazır olduğunu söyledi. ABD ve Avrupa merkez bankası yetkililerinin faiz indirimi konusunda fazlaca bir tereddütü yok.
* Geçen hafta açıklanan Euro Bölgesi ve Almanya’dan gelen PMI verileri ekonomideki yavaşlamanın biraz daha derinlik kazandığını gösteriyor. Durgunluğa işaret eden veriler eylülde faiz indiriminin devamını destekleyici bir durum. Resesyon riskine karşılık borsalardaki çıkışın sürüyor olması fiyatlamalarda faizle ilgili beklentinin daha baskın olduğunu gösteriyor.
* Diğer yandan Japonya Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Kazuo Ueda ise, faiz artırımına devam yönünde görüş verirken bunun için piyasaların denge bulması gerektiğini ima etti. Ueda’nın açıklamaları sonrası BOJ’dan şimdilik faiz artırımı gelmeyecek anlayışıyla Tokyo Borsa’sı çıkışını sürdürdü ve 2 Ağustos’tan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Japon Yeni ise geçen haftayı yatay seyirle tamamladı ve dolar/yen paritesi 144-148 bandında işlem gördü. Ueda’nın açıklamaları geçen haftaki yazımızda “Japonya orta ve uzun vadede faiz artırımlarına devam edebilir” öngörümüzü destekler nitelikte.
* Önümüzdeki hafta Almanya ve ABD büyüme (GSYH) ve Almanya enflasyon (TÜFE) verileri takip edilecek.
BORSADA DESTEKLER TEST EDİLİYOR
Borsada tepki çıkışı denemeleri zayıf kaldı, düşüş hareketi devam ediyor. İlk önemli destek 9.600’de. Trend ve fibonacci destek noktaları olması açısından önemli görülürken bu seviyelerde tepki alımları görülebilir. Aksi taktirde düşüşün devamıyla sonraki destek noktaları 9.500 ve 9.250-9.150’de. Olası tepki alımlarının ilk dirençleri ise 10.000-10.190 ve 10.415 seviyelerinde bulunuyor. Satış baskısı süren endekste destek seviyelerinde sert düşüşe bağlı tepki alımları görülebilir.
ALTIN GÜCÜNÜ KORUYOR
* Altın fiyatları kâr satışı denemelerine rağmen yükselişini sürdürüyor. Geçen hafta yeni zirve denemesi sonrası derinlik kazanmayan kâr satışları görüldü. Öncü merkez bankalarından faiz indirim beklentileri, ABD tahvil faizlerinde düşüş, dolarda zayıflama ve jeopolitik gelişmeler altın fiyatlarındaki yükselişi desteklemeye devam ediyor.
* Ons fiyatı 2.531 dolardaki teknik direnç seviyesini test ettikten sonra kâr satışları görüldü. Son günlerdeki primi dikkate aldığımızda kâr satışlarını olağan karşılamak gerekir. Ancak çıkış hareketi gücünü koruyor. İç piyasalarda altının gram/TL fiyatında da benzer görünüm hakim.
* ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3.80, dolar endeksi 100.70, euro/dolar paritesi 1.1193, brent petrol 78 dolardan işlem görüyor. Petrol fiyatlarında küresel ekonomideki yavaşlama ve talebe olası etkileri daha baskın görülüyor. Ortadoğu’nun nispeten bir parça sakinlik kazanması da petrol fiyatındaki düşüşe biraz destek veriyor. Cuma akşamı Fed başkanından gelen faiz indirimini teyit eden açıklamalar ve dolardaki zayıflama hafif tepki yükselişine neden oldu.
Paylaş