Yabancı yatırımcı 1 milyar doları aştı

Piyasalarda iyimserlik hâkim. Dışarıdaki olumlu havaya iç piyasalar da uyum sağlamaya başladı. Bunda son haftalarda artan yabancı sermaye girişlerinin de önemli payı var. 8 Aralık ile biten haftada yabancı sermaye girişi uzun bir aradan sonra ilk defa toplamda 1 milyar dolar sınırını geçti. Yabancı alımları yerli tasarrufları da biraz tetiklemeye başladı. Bu talep yabancı ağırlıklı olmakla birlikte BIST100 Endeksi’ni 7.500’lerden 8.000 seviyesine yaklaştırdı. Çıkışın devamı yine yabancı yatırımcıya ve yerli yatırımcının çıkışa ne ölçüde katılacağına bağlı olacak.

Haberin Devamı

Son dönemde piyasalarda iyimser hava hakim. Dışarıdaki olumlu havaya iç piyasalar da uyum sağlamaya başladı. Bu iyimserliğin arkasında son haftalarda artan yabancı sermaye girişlerinin payı önemli. Hatırlanırsa, geçtiğimiz yazılarımızda sıkça vurguladığımız, hatta başlığa taşıdığımız yabancı yatırımcı girişleri 8 Aralık ile biten haftada; hisse senetleri ve tahvil bono toplamı olarak uzun bir aradan sonra ilk defa 1 milyar dolar sınırını geçti.

Yabancı yatırımcı 1 milyar doları aştı

TCMB verilerine göre yabancı yatırımcıların aynı haftada; Hisse senetlerinde alımları 562 milyon dolar, tahvil bonoda ise 891 milyon dolar olmak üzere toplamda 1.45 milyar dolar oldu. Yabancı girişleri son 1.5 aylık (6 haftalık) periyotta ise; hisse senetlerinde 1.36 milyar dolar, tahvil bonoda 1.3 milyar dolara ulaştı. TCMB brüt rezervleri yine aynı haftada 141.3 milyar dolar ile yeni bir rekora imza attı. 2.7 trilyon TL’ye çekilen kur korumalı mevduattaki (KKM) azalış eğilimi ise ivme kaybetmekle birlikte devam ediyor. Yüksek faiz ve Türkiye’ye artarak devam eden döviz girişleri ile cari açığın son iki aydır fazlaya dönmesi döviz kurlarında yatay seyri beraberinde getirdi. Bu durumun KKM üzerindeki etkisi bariz şekilde hissediliyor. Seçim sonrası uygulanan ekonomik program meyvelerini vermeye devam ediyor.

Haberin Devamı

CDS KRİTİK EŞİK 300 PUANIN ALTINDA

Para girişleri yanında Türkiye’nin 5 yıllık risk primi (CDS) uzun bir aradan sonra kritik eşik olarak görülen 300 seviyesinin altına çekildi. Türkiye’nin tahvil ve Eurobond faiz oranlarında ise gerileme var. Bu düşüşte dış piyasa koşullarındaki iyileşmenin de katkısını dikkate almak gerekir. Ayrıca yabancı yatırım bankalarının olumlu görüşleri yanında geçtiğimiz günlerde kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin “görünümünü yükseltmesi” kayda değer bir gelişme. Moody’s ise cuma günü akşamı beklenen değerlendirmesini yapmadı.

YÜKSEK FAİZ ETKİSİ

Haberin Devamı

Türkiye finans piyasasına para girişleri önce yüksek faiz nedeniyle tahvil bonoda başlamıştı. Sonra hisse senetlerine yansıdı. ABD ve Avrupa başta olmak üzere merkez bankalarının faiz artırımlarına son vermesiyle gelecek yıl için faiz indirim beklentileri güç kazandı. Buna bağlı olarak; ABD ve Almanya tahvil faiz oranlarındaki görülen düşüşlere karşılık devam eden TCMB’nin faiz artırımlarıyla iç piyasalarda oluşan yüksek faiz ortamı “carry trade” uygulamalarının önünü açan bir gelişme. Dolayısıyla düşük faiz ortamından daha yüksek faize akım olasılığı artıyor. Türkiye’ye son yabancı girişlerinde bu etkiyi de dikkate almak gerekir.

YERLİ YATIRIMCI ÇIKIŞA KATILIYOR

Haberin Devamı

Ayrıca Borsa İstanbul’da son birkaç günlük sert çıkışa yerli yatırımcının da katıldığı izlenimi oluşmaya başladı. Yüksek faizin cazibesiyle hisse senetlerinden bir parça uzak durmuşlardı. Yabancı alımları sanki yerli tasarrufları da biraz tetiklemeye başladı. Fiyatı talep belirler. Talep arttıkça hisse fiyatları da yükseliyor. Bu talep ağırlıklı olarak bu aşamada yabancı ağırlıklı olmakla birlikte BIST100 Endeksi’ni 7.500 seviyesinden 8.000 seviyesine yaklaştırdı. Çıkışın devamı yine yabancı yatırımcıya ve yerli yatırımcının çıkışa ne ölçüde katılacağına bağlı olacak. Ancak Borsa İstanbul’da temkinli görünüm yerini daha olumlu bir seyre bırakmaya başladı.

Haberin Devamı

DIŞARIDA İYİMSERLİK SÜRÜYOR

Dış piyasalarda olumlu hava devam ediyor. ABD, Avrupa ve İngiltere (Fed, ECB, BoE) merkez bankaları faiz oranlarını  değiştirmedi (%5.50- 4.50,5.25). Fed öncü olurken diğer bankalar da onu takip etmeyi sürdürüyor. ECB Başkanı Lagarde; “Faiz indirimlerini konuşmadık, faiz indirimi için zamana değil verilere bakacağız” derken 2024 yılı için 150 baz puanlık indirim beklentisi korundu.

Yabancı yatırımcı 1 milyar doları aştı

Fed Başkanı Powell ise, “Ek faiz artış ihtimalinin tamamen masadan kalkmadığını, faiz indiriminin zamanlamasının tartışıldığını” söyledi. Piyasalarda Fed’in 2024 yılı için üç faiz indirimi ve 75 baz puan faiz indirimi öngörüsü kuvvetlendi. Bu beklentilerine bağlı olarak dış borsalarda (ABD, Almanya) güçlü bir çıkıştan söz etmek mümkün. ABD tahvil faizlerinde düşüş, dolarda zayıflama, Euro’da güç kazanımı ve altının ons fiyatında yükseliş hareketleri sürüyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi ağustos ayından sonra ilk defa yüzde 4.00 seviyesinin altına düştü. Dolar endeksi 102’nin üzerinde işlem görürken Euro/dolar paritesi 1.10’u test etti. Fakat bu seviyenin üzerinde tutunamayıp 1.09’un altına çekildi. Bu gelişmelerin yansıması olarak altının ons fiyatı ise çıkışını sürdürdü ve 2.040 doları gördükten sonra 2.020 doların altına gevşedi.

Haberin Devamı

Fed ve ECB toplantıları öncesi 1.977 dolara kadar gerilemişti. Düşen tahvil faizleri ve zayıf doların etkisiyle petrol fiyatlarına kısmi bir toparlanma geldi. Brent petrol tekrar 77 doların üzerine çıktı.

ABD ve Avrupa dışındaki diğer ülke piyasalarına da kısaca göz atmak gerekirse; Çin’de merkez bankasının politika faiz oranlarını değiştirmemesi ve artan nakit talebi karşısında piyasaya daha fazla likidite sağlaması ile sanayi üretiminin kasım ayında beklentilerin üzerinde yıllık %+6.6 artması, Japonya’nın yıllardır süren negatif faiz ortamına son vermeye hazırlanması ve Japon Yeni’ndeki değerlenme, Arjantin’de seçim sonrası yeni hükümetin yüzde 54 devalüasyon kararı alıp dövize erişimi yasaklaması, Hindistan’da yüksek büyüme ve yabancı sermaye girişleriyle Bombay Borsası’nın rekorlar kırması dikkat çeken diğer gelişmeler.

BANKA HİSSELERİ LOKOMOTİF

-BIST100 Endeksi’ndeki son çıkışa bankacılık hisseleri öncülük ediyor. Yabancı yatırım bankalarından gelen tavsiyelerde banka hisselerinin (Akbank, İş Bankası C, Yapı Kredi ve Garanti Bankası) öne çıkarılması fiyat kazanç ve piyasa değeri defter değeri gibi finansal oranların düşük seyretmesi, bankaların enflasyon muhasebesinden muaf tutulması gibi etkenler banka hisselerindeki çıkışa etki eden nedenler arasında sayılabilir.

Dip not olarak eklemek gerekirse, şirket değerlemek için fiyat kazanç ve piyasa değeri/defter değeri gibi finansal oranlar önemli olmakla birlikte tek başına yeterli değildir.  Bankacılık hisselerinde başlayan yükseliş cuma günü diğer hisselerle birlikte piyasanın geneline yansıdı. Önümüzdeki günlerde çıkış devam edecek ise yine banka hisselerinin lokomotif işlevini (kesinlikle tavsiye değil) sürdürmesi beklenebilir.

PERŞEMBE GÜNÜ TCMB TOPLANTISI VAR

-TCMB’nin perşembe günkü toplantısında son bir faiz artırımı daha gelebileceği yönünde beklentiler mevcut. Yine de toplantı sonucunu görmek gerekecek. Bu beklentinin gerekçesi daha çok 23 Kasım’daki TCMB toplantısından sonra yapılan duyuruda; “Dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır” ifadesine dayanıyor.

TCMB’den beklenen faiz artırımı gelirse; mevduat ve kredi faiz oranlarının daha da yükselmesi beklenebilir. Bu durum Borsa İstanbul için faizin alternatif olarak daha belirginleşmesine neden olabilir. Ayrıca ekonomide yavaşlama, bilançolarda daha düşük kârlılık gibi sonuçları beraberinde getirebilir.

Yüksek faiz lokomotif sektörlerden konut ve otomotiv üzerindeki etkilerini bir süredir gösteriyor. Türkiye genelinde konut satışları kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20.6 azalarak 93 bin 514 olurken ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68.5 azalış gösterdi. Otomotiv sektöründe ise yapılan değerlendirmelerde yüzde 30-35 gibi bir daralma beklendiği yönünde açıklamalar geliyor. Yüksek faiz yanında çok yüksek fiyatların erişimi zorlaştırdığı malum bir konu. Gelecek yıl ekonomideki yavaşlama beklentisi bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından da dillendirilen bir durum. Yüksek faiz yabancı sermayeyi çekiyor ama bir de olayın bu yönü ve faturası var.

BORSADA TEPKİ ÇIKIŞI GÜÇLENİYOR

-Borsada tepki çıkışı devam ediyor. İlk direnç 8.000-8.050 seviyelerinde. Çıkışın devamı için bu seviyelerin geçilmesi gerekecek. Bu durumda sonraki dirençler 8.150 ve 8.500 noktalarında bulunuyor. Geri çekilmelerde destek ve tutunma noktaları ise 7.850-7.800 olarak görülüyor. Sonraki destekler ise 7.600-7.500’de. Endekste direnç noktalarında görülecek satış denemelerine rağmen çıkış hareketi gücünü koruyabilir.

YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

Yazarın Tüm Yazıları