Paylaş
İSRAİL ve Hamas Hamas arasındaki çatışma ortamı piyasaların gündemini değiştirdi. Gerginlik, ekonomik gelişmelerin önüne geçti. Savaşın lokalize olması ilk aşamada olumsuz etkileri sınırlamıştı. Ancak İsrail’in Şam ve Halep havalimanlarını vurması, ABD’nin bölgeye uçak gemisi göndermesi savaşın bölgeye yayılma riskini biraz daha artırdı. Korkulan İran ve Suriye gibi ülkelerin de olaya dahil olmasıydı. Bundan sonra çatışmalar ne yöne evrilir, nasıl gelişir bunu zaman gösterecek. Ancak tedirginlik sürüyor. Borsa istanbul da bölgedeki gelişmelerden payına düşeni aldı. BIST100 Endeksi’nin 8.000 seviyesinin üzerinde tutunma çabası sürüyor.
BORSA İSTANBUL ZİRVEDE KARŞILADI
Mayıs sonrasındaki ralli ve çıkış trendiyle oluşan kârların bir kısmı geri verildi. Dış borsalara göre Borsa İstanbul’da kayıplar biraz daha fazla oldu. Bunun nedenleri arasında, BIST100 Endeksi’nin İsrail-Hamas olayını zirve seviyelerinde karşılaması sayılabilir. Pozisyonlar kârlı olunca satmak daha kolay oluyor haliyle.
Dış borsalar ise başta ABD ve Almanya olmak üzere öncü merkez bankalarının faiz artırımları nedeniyle bir süredir düşüş eğilimindeydi. Bu açıdan dış borsalardaki kayıplar daha sınırlı kaldı. Borsa İstanbul’un bir diğer yumuşak karnı, faiz oranlarındaki artışların artık hisse senetlerine rakip olup olmayacağı konusu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “pozitif reel faize yaklaşmış durumdayız” açıklaması dikkat çekerken bu durum “TCMB faiz artırımlarının sonuna yaklaşıyor” yorumlarını da beraberinde getirdi.
MERKEZ’İN KARARI ÖNEMLİ
26 Ekim’deki TCMB toplantısında faiz artırım beklentileri halen güçlü. Belki sonraki toplantılar ve faiz kararları için bir tereddüt olabilir. TCMB faiz politika oranının yüzde 30, enflasyonun (TÜFE) yüzde 61.53 olduğu düşünülürse makas bayağı açık görülüyor. Bir ve 10 yılık tahvil bono faiz oranları (DİBS) ise yüzde 30’un altında seyrediyor.
Banka mevduat faiz oranları özelllikle KKM dönüşlerinde bu seviyenin bir hayli üzerinde. Bazı bankaların kur korumalı mevduattan dönüşlerde yüzde 50’nin üzerinde faiz verdiği yönünde haber akışları mevcut. Muhtemelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek mevduat faiz oranlarını kastediyor olabilir. Ayrıca cuma günü Şimşek’ten “İç talebi yavaşlatmayı hedefliyoruz. Türkiye’de mali konsolidasyon sağlandı. Para politikasının sonuçlarını almak için en az bir yıla ihtiyacımız var. Patikamızda kalacağımızdan eminim. Kurala dayalı para politikasına geri döneceğiz” açıklamaları geldi.
Konuşma ileriye yönelik uygulanacak para poltikası hakkında detaylar veriyor. TCMB’nin faiz artırımının gerekçelerinden biri ekonomiyi soğutup talep ve kurların baskı altına alınması. TCMB’den bir faiz artırımı daha gelirse mevduat faiz oranları daha da yükselebilir. Bu durumda borsaya daha ciddi alternatif olabilir. Diğer yandan reel ekonomide düşük büyüme ve şirket kârlarında azalma gibi başka sonuçları da beklemek mümkün olur. Borsa İstanbul’da faizle ilgili hesaplamalar yoğunluk kazanmaya başlamışken üzerine Ortadoğu kaynaklı gelişmeler geldi ve fiyatlamalara dahil oldu.
Olayın seyri ve özelllikle yaygınlık durumu piyasaların görünümünü etkilemeye devam edebilir. Bu aşamada Borsa İstanbul’da temkinli görünümün bir süre daha korunması olasıdır.
Önümüzdeki hafta ekonomik gündem yoğun görülüyor; Çin büyüme (GSYH), İngiltere, Euro Bölgesi, Japonya enflasyonları (TÜFE), Çin konut fiyatları, ABD inşaat izinleri ve konut başlangıçları takip edilecek. Dış borsalarda derinlik kazanmayan sakin satışlar devam ediyor.
YABANCI YATIRIMCI SATIŞTA
Dış finans çevrelerinde Türkiye’nin seçim sonrası uyguladığı ekonomi programına olumlu eleştiriler gelmeye devam ediyor. Türkiye’nin 5 yıllık risk priminin (CDS) düşüşte olması ve 400 seviyelerinde kalması bunun göstergelerinden biri. Benzer şekilde Eurobond faiz oranları yatay seyrini koruyor. Ancak övgüler henüz sermaye girişlerine dönüşmüş değil. Bir bakıma “övgü var, para yok” demek doğru olacak. Bunun yanında son iki haftadır hisse senetlerinde satış yapıyorlar. 6 Ekim ile biten haftada yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 237.8 milyon dolarlık satış yaptılar. Bir hafta önce de 98.3 milyon dolarlık satış yapmışlardı. Tahvil bonoda ise 6 Ekim haftasında 36.3 milyon dolarla satış tarafında göründüler.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dış finans çevreleri ve yabancı yatırımcılarla görüşmeleri geçen hafta da devam etti. Önümüzdeki hafta yine Paris’te görüşmelere devam etmesi bekleniyor. İsrail-Hamas çatışmasının yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışını ne ölçüde etkilediğini ise önümüzdeki hafta perşembe günü TCMB verileri açıklanınca görebileceğiz.
Geçen haftanın dikkat çeken diğer datası kur korumalı mevduat (KKM) oldu. Haftalık bazda KKM’den 74.5 milyar TL’lik çözülme gerçekleşti. Bu durum “Yüksek faiz etkisini göstermeye başladı” şeklinde yorumlandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek cuma günü “Kur korumalı mevduattan çıkmak istiyoruz” açıklamasıyla bu yöndeki niyet ve kararlılığı tekrar vurgulamış oldu.
BORSADA 8.000 ÖNEMLİ
Borsada kâr satışlarına rağmen çıkış trendi korunuyor. İlk destek 8.000’de görülürken çıkış trendinin devamı için bu seviyenin üzerinde kalınması önemli olacak. Bu seviye ayrıca psikolojik bir eşik olarak da görülüyor. Sonraki destek noktaları 7.850 ve 7.660 seviyelerinde bulunuyor. 7.660 geçtiğimiz günlerde tepki alımlarının geldiği noktaydı. İlk dirençler ise 8.250 ve 8.500-8.560 seviyelerinde. 8.500-8.560 kısa dönem için ciddiyet kazanmış durumda. Çıkışın devamından söz etmek için bu seviyelerin geçilmesi gerekecek. Endekste destek noktalarında tepki alımları görülse de satış baskısı korunabilir.
DIŞ BORSALAR DAHA SAKİN
Ortadoğu’daki gelişmeleri ABD ve Avrupa dış borsaları nispeten sakin karşıladı. Savaşın yayılması durumu söz konusu olursa (dileriz olmaz), ABD ve Avrupa’yı bölgeye komşu olan Türkiye gibi etkilemeyecek muhtemelen.
Türkiye ekonomisi; enflasyon, dış finansman ihtiyacı gibi sıkıntıları aşmak için yeni ekonomi politikalarıyla önemli bir sınavdan geçiyor. İsrail olayıyla birlikte güvenli limanlara ilgi arttı. ABD ve Almanya tahvillerine gelen alımlar faizleri aşağıya çekti. ABD ve Avrupa merkez bankaları yetkililerinden faiz artırımlarının sonuna yaklaşıldığı yönünde güvercin tonda açıklamalar geliyor. Bu durum borsalardaki kayıpları sınırlarken jeopolitik risklerin artmasıyla yükselişe geçen altın fiyatını daha da yukarı çekti. Cuma günü altının ons fiyatı 1.900 doları geçti. ABD eylül enflasyon verisi yüzde 3.7 ile beklentilerin üzerinde geldi. Çin’de yüzde sıfır ile beklenenin altında kalan enflasyon deflasyon riskini gündeme taşıdı. İsrail-Hamas gerginliği fiyatlamalara esas teşkil ettiği için ekonomik verilerin piyasalar üzerindeki etkileri zayıflamış durumda.
PETROL RİSKİ HENÜZ YOK
Petrol fiyatında ise düşüş eğilimi korunmakla birlikte cuma günü tepki yükselişi görüldü. Ortadoğu dünyanın önemli petrol üretim bölgelerinden biri. Ancak henüz petrol üretim ve sevkiyatını aksatacak bir gelişme olmadı. Bir aksama olması ihtimaline petrol fiyatları biraz tepki vermiş durumda.
Brent petrol 88 dolara yükseldi. Diğer yandan ABD ham petrol stokları artmaya devam ediyor. UIuslararası Enerji Ajansı’nın (UEA) yayınladığı aylık raporda, petrol fiyatlarındaki düşüşte talepteki azalmanın etkisinden söz ettti. Küresel ekonomideki yavaşlamanın petrol fiyatlarına etkileri yetkili çevrelerce de teyit edildi. Ancak petrol üretimi ve sevkiyatı konusu daha çok öne çıktığı için diğer parametrelere duyarlılık azaldı. Yabancı satışları sürüyor...
Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
Paylaş