Piyasalara beklenti lazım

Piyasaların beklenti ihtiyacı sürüyor. Borsada kâr satışları derinlik kazanırken çıkışın devamı için olumlu fiyatlamaya konu olabilecek yeni bir gündem ve beklenti gerekecek. Dış piyasalarda ise Avrupa Merkez Bankası faiz kararına odaklanacak. Faiz indirim sürecinin bu toplantıda başlaması bekleniyor. ABD Merkez Bankası için bu aşamada faiz indiriminin başlaması takvim olarak uzak görünüyor. Yarın TÜİK tarafından açıklanacak mayıs ayı enflasyon verisinde ise önemli bir viraja yaklaşıldı. Ekonomi yönetimi mali programda enflasyonda mayıs ayına kadar zirve, haziran sonrası düşüş öngörmüştü.

Haberin Devamı

İYİMSERLİĞİNİ korumaya çalışan piyasalarda olumlu fiyatlamaya konu olacak yeni bir gündem ve beklenti ihtiyacının karşılanması önemli. Son dönemdeki dalgalanma ile birlikte patinaj görünümü veren Borsa İstanbul’da bu durum daha bariz şekilde kendini gösteriyor.

BIST 100 Endeksi’nde çıkış denemeleri kâr satışlarıyla karşılaşırken, yaşanan geri çekilmeler de toparlanmakta zorlandı. Bu görünüme neden olan gelişmeyi ise; yabancı yatırımcılardan gelen alımların yerini son haftalarda satışa bırakması, yerli yatırımcının ilgisinin de yüksek faize bağlı olarak zayıf kalması şeklinde yorumlamak mümkün.

Piyasalara beklenti lazım

YAPI KREDİ AÇIKLAMASI ETKİLİ OLDU

Haberin Devamı

Diğer yandan, Yapı Kredi Bankası’nın yabancı bir ortaklığa yönelik satış görüşmeleri de borsanın dalgalanmasına neden oldu. Satış görüşmelerinin başladığı haberi Yapı Kredi Bankası ile Koç Holding başta olmak üzere bankacılık hisselerini ve BIST 100 Endeksi’nin yukarı taşımıştı. Görüşmelerin uzaması ve sonrasında da cuma akşamı piyasa kapanırken görüşmelerin sonlandırıldığı bilgisi bu defa satışlara neden oldu. Bu gelişmenin etkisi yarın da (pazartesi) hissedilebilir.

YABANCI HAREKETLİ

TCMB verilerine göre, 24 Mayıs ile biten haftada; yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 28 milyon dolarlık satış, tahvil bonoda 1.570 milyon dolarlık alım yaptılar. Yüksek faiz nedeniyle tahvil bonoya olan ilgileri artarak devam ediyor. Son beş haftalık tahvil bono alımları 7.1 milyar doları buldu. Aynı dönemde hisse senetlerindeki satışları ise 20 milyon dolar oldu.

Diğer yandan, KKM ve bankalar yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarında düşüş sürerken TCMB rezervlerinde toparlanma hızla devam ediyor. Ama en dikkat çekeni, TCMB rezervleri. 24 Mayıs haftasında TCMB brüt rezervleri 3.1 milyar dolar artışla 142.2 milyar dolar olurken swap hariç net rezervler 9.7 milyar dolar artışla eksi 5.1 milyar dolara yükseldi. Önümüzdeki haftalarda muhtemelen uzun bir aradan sonra net rezervlerin pozitife geçtiğini görebileceğiz.

Haberin Devamı

SICAK PARA DESTEĞİ

Yüksek faiz ve sıcak para etkisiyle de olsa net rezervlerin artıya geçmesi kayda değer ve olumlu bir gelişme olacak. Bunun süreklilik kazanmasında orta ve uzun dönemli tedbirler önemli olacak. Sıcak para, ismi üzerinde herhangi bir olumsuzluk yaşandığında aynı hızla geri gidebilir. Ancak döviz girişleri sağlam kaynaklara dayanırsa daha fazla güven verir. Sağlam kaynaklar denilince akıllara ilk olarak dış ticaret ve cari açıkların kapanması, doğrudan yatırımların artması geliyor. Dış ticarette ve cari dengede açıklar devam ediyor. Geçen hafta Türkiye’nin nisan ayı dış ticaret açığı yüzde 12 artışla 9.8 milyar dolar olarak açıklandı. Doğrudan yatırımlar ise mart ayı ödemeler dengesi tablosuna göre yıllık bazda 9.5 milyar dolar. Bunun da yarısına yakını gayrimenkul alımlarından kaynaklanıyor. Yine yarısından fazla sermaye çıkışı söz konusu. Cari açık ise yıllık bazda 31 milyar dolara kadar gerilerken mart ayında 4.5 milyar dolar ile bu yılın aylık bazda en yüksek rakamına yükseldi.

Haberin Devamı

Özetle, tahvil bono ağırlıklı sıcak para girişleri piyasalardaki iyimserliği desteklerken uygulanan ekonomik programın da kabul görmesi anlamına geliyor. Türkiye’nin 260 seviyelerine gerileyen risk primi (CDS) ve ülke kredi notlarındaki artışlar zaten bunun bariz göstergeleri arasında. Süreç olarak sıcak paranın ardından doğrudan yatırımların da gelmesi gibi bir algı ve beklenti var. Piyasalarda genelde “Önce portföy yatırımları, ardından doğrudan yatırımlar gelir” şeklinde öngörüler vardır. Bu döngü çoğu zaman çalışır. Dileriz bu defa da öyle olur. Ekonomideki doğru politikalar uygulanırsa yabancı girişlerinin devamı beklenebilir. Türkiye gelişen ülkeler arasında önemli bir pazar ve piyasadır. Jeopolitik konumu zaten malum.

Haberin Devamı

FAİZ BORSA DENGESİ

Diğer taraftan TL’ye ilgi devam ediyor. TCMB verilerine göre yine 27 Mayıs haftasında; Kur korumalı mevduat (KKM) ve bankalarda yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında düşüşler sürdü. Faizlerdeki yükseliş TL’ye dönüşü teşvik eden bir gelişme olarak geçerliliğini sürdürüyor. TL değer kazandıkça ihracatçı biraz daha zorlanacak. Mevcut para politikasının uygulanması konusunda kararlılık devam ediyor. Ekonomi yönetimi önceliği enflasyon ile mücadeleye vermiş durumda. Diğer yandan likidite fazlalığına bağlı olarak bankaların mevduat faizlerinde düşüşlerin 6 puanı geçtiğine dair haber akışları mevcut. Buna karşılık TCMB, geçtiğimiz günlerde karşı hamle ile TL mevduatlardaki zorunlu karşılıklarının yükseltilmesiyle sistemden yaklaşık 550 milyar TL çekildiğini açıkladı. Mevduat faizlerinin çok da gevşemesine imkan verilmek istenmiyor. TCMB faiz artırırken mevduat faizleri gevşerse enflasyon için önemli görülen sıkı para politikasının akamete uğraması gibi bir risk var. Faizlerin yüksek kalması ise borsaya alternatif demek. Borsa İstanbul’daki olumlu hava yerini daha temkinli bir görünüme bırakmış durumda.

Haberin Devamı

AVRUPA’DA FAİZ İNDİRİMİ BAŞLAYABİLİR

Dış piyasalarda önümüzdeki hafta gündem yoğun ve önemli. En önemlisi 6 Haziran Perşembe günkü Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ve faiz kararı olacak. Uzun bir süredir piyasa beklentisi haline gelen ve ECB yetkililerinin de vurguladığı konu, haziran ayından itibaren faiz indirimlerinin başlayacağı şeklindeydi. Almanya ve Euro Bölgesi’nde enflasyondaki düşüşler mayıs itibarıyla hafif de olsa yerini çıkışa bıraktı.

Euro Bölgesi’nde TÜFE mayısta yıllık yüzde +2.6 (önceki:%+2.4) olarak açıklanırken Almanya’da yüzde 2.2’den yüzde 2.4’e yükseldi. Bu veriler faiz indirim tahminlerini takvim olarak etkilemedi. Ama faiz oranlarının kaç defa olacağı ve miktarına ilişkin beklentileri düşürdü. Bir de Fed faiz indirimlerinin ertelenmesi olasılığının güçlenmesi durumu var. Bu da Avrupa için bir referans olabilir. Geçmişte ABD Merkez Bankası (Fed) faiz adımlarına öncülük eder “ön teker nereye arka teker oraya” misali diğer merkez bankaları onu takip ederdi. Bu işleyiş değişmeye başladı. Çünkü Avrupa dışında Brezilya ve Arjantin başta olmak üzere gelişen ülke piyasaları faiz indirimlerine bir süredir devam ediyor. Faiz artırım sürecindeki Türkiye’nin durumu daha farklı tabii ki.

Piyasalara beklenti lazım

TRUMP SUÇLU BULUNDU

Diğer yandan ABD’nin bu yılın ilk çeyrek büyümesi beklentilerin altında kaldı. Zayıf büyümenin her ne kadar Fed’in faiz indirim sürecine olumlu katkı yapması beklense de piyasalar çok tepki vermedi. Ekonomik büyümenin (GSYH) tek başına faiz kararları için referans olması zor. Enflasyon ve istihdam daha öncelikli. Bu açıdan 7 Haziran Cuma günü ABD tarım dışı istihdamı yakından izlenecek veriler arasında olacak. ABD eski başkanı Trump hakkındaki davalardan suçlu bulundu. Bu durum 1-4 yıl ceza alması beklenen Trupm’ın seçilmesine engel olarak görülmüyor. Cezanın paraya çevrilmesi de seçenekler arasında. Bu açıdan piyasalar karara pek tepki vermedi. Dış borsalarda genelde satıcılı seyir hakimdi. Cuma günü tepki alımları görüldü. Küçük dalgalanmalar ile ABD tahvil faizleri, dolar, Euro ve altında yatay seyir, petrol fiyatında ise düşüş vardı. ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 4.50, dolar endeksi 104.60, euro/dolar paritesi 108.50 seviyelerinde. Altının ons fiyatı 2.327 dolar, brent petrol ise 81 dolar seviyelerinden işlem görüyor. Petrolde “ABD’de faizlerin yüksek kalacağı beklentilerinin yanı sıra ABD ham petrol stok değişimleri, OPEC+ toplantısı öncesi ek kesinti çıkmayabilir” öngörüleri fiyat artışlarını zayıflatan bir gelişme. Cuma akşamı gündeme gelen Hamas-İsrail arasındaki ateşkes önerisi işlerlik kazanırsa petrol fiyatları üzerinde ayrıca etki gösterebilir. Fed’in enflasyondaki katılık nedeniyle faiz indirimlerinin eylül veya aralık ayına ertelenmesi olasılığı, hatta bazı Fed üyelerinin bu yıl faiz indirimine gidilmeyebileceği yönündeki “şahin” açıklamaları dış piyasaları biraz baskılamış durumda. Bununla birlikte bu algı açıklanan istihdam ve enflasyon verileriyle sıkça değişime uğrayabiliyor.

Piyasalara beklenti lazım

BORSADA KÂR SATIŞLARI DERİNLEŞİYOR

Borsada tepki yükselişi güç kazanamadı. Kâr satışları derinlik kazanırken kısa dönemli çıkış trend desteğinin altına salınım gerçekleşti. Cuma günkü tepki yükselişiyle çıkış trendini tekrar yakalama çabası sonuçsuz kaldı. İlk destekler 10.350-10.320 bandında görülürken sonraki destekler 10.170-10.000 ve 9.900 seviyelerinde. İlk dirençler ise 10.650-10.750 ve 11.090 noktalarında. 11.090 zirve olması açısından daha önemli. Çıkışın devamı için bu seviyenin geçilmesi gerekecek. Satış baskısı korunan endekste destek seviyelerinde tepki alımları görülebilir.

YARIN ENFLASYON AÇIKLANACAK

Ekonomi programının en önemli kriterlerinden biri olan enflasyonda, önemli bir viraja gelinmiş durumda. Ekonomi yönetiminin mayıs ayına kadar zirve, haziran sonrası düşüş şeklinde verdiği takvimin sonuna yaklaşıldı. Piyasa beklentisi aylık yüzde 3, yıllık yüzde 75 civarında. Zaten ekonomi yönetimi mayıs gibi yüzde 70-75 aralığında bir enflasyon tahmini yapmıştı.

Piyasalara beklenti lazım

Bu açıdan enflasyon bu bantlarda gerilerse piyasa buna pek tepki vermez. Ancak haziran sonrası düşüş görülmez ise o zaman farklı tepkiler olacaktır. İlk tepki vereceklerin başında da TCMB geliyor. TCMB Başkanı Fatih Karahan, geçtiğimiz günlerde “enflasyonda beklenen düşüş olmaz ise ek sıkılaştırmadan” söz etmişti. Ek sıkılaştırma deyince de akla ilk gelen faiz artırımı oluyor.

Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.

Yazarın Tüm Yazıları