Paylaş
SEÇİM sonrası siyasi belirsizliğinin kalkması ile toparlanan piyasalar, kabinenin açıklanmasıyla yeni bir dalgalanma ile karşı karşıya kaldı. Borsada yabancı kaynaklı sert satışlar, faiz ve dövizde ise yükseliş vardı. İç piyasalar dışarıdan olumsuz yönde ayrıştı. Şimdi uygulanacak ekonomi politikası ve merkez bankası ile ilgili bekleyiş var. Ekonomide büyüme politikası, enflasyon ve cari açık ile mücadele nasıl olacak? Ekonomi yavaşlatılırsa yüksek işsizlik ve düşecek vergi gelirleri bütçe açığını daha da artıracak. Kamu zamlarına devam mı, yoksa yüksek maliyetli projelere ara mı verilecek? Bütçe açığını kontrol için gelir artırıcı ve gider azaltıcı tedbirler gerekecek. Büyüme devam edecek ise enflasyon ve cari açık sorunu büyüyecek. Bu durumda faizi düşürmek mümkün olmayacak. Dış borç ödemeleri ve eriyen rezervlere bakınca “delik büyük yama küçük” gibi bir görünüm hakim. Ekonomik kurullar kimlerden oluşacak gibi cevap bekleyen bir çok soru var. Kredi derecelendirme kuruluşları ve IMF’den gelen uyarılar merkezileşme ve merkez bankasının bağımsızlığı üzerine. Ama onlar da bu aşamada bekleyip uygulamaları izleme tarafındalar. Hükümet politikaları netleşip yol haritası ortaya çıktıkça piyasalar daha kalıcı tepkiler verecek ve denge bulacaktır.
OLUMSUZ SINIRLI ETKİ
Dış piyasalar da zayıflıyor. ABD merkez bankasının (Fed) faiz artırım süreci devam ediyor. Avrupa merkez bankasının katılmasıyla gelecek yıl parasal sıkılaştırma daha da artacak. Üzerine bir de ABD-Çin arasında başlayıp yayılma eğiliminde olan ticaret savaşları var. Bunları alt alta koyduğumuzda dış piyasadaki şartların daha zor olduğu görülüyor. Geçen yazılarımızda vurgu yaptığımız üzere önümüzdeki dönemin anahtar kelimeleri “güven ve yabancı sermaye” olacak. Yabancı sermaye girişi tekrar başlarsa sorunlar hafifler, çözüm kolaylaşır. Borsada düşen yabancı takas saklama oranlarına baktığımızda yabancı yatırımcılarda güvenin oluşmasının zaman alacağı az çok belli oldu. Son yıllarda Türkiye sermaye göçü yaşayan ülkelerin başında geliyor. Bu noktada eğer sağlanırsa ya da ikna edilebilirse kaçıp giden yerli sermayenin anavatanına dönüşüne öncelik vermek daha akılcı geliyor. Cuma akşamı piyasalar kapandıktan sonra Fitch’ten gelen kredi not ve görünüm indirimi piyasalar üzerinde sınırlı bir etki yapabilir. Son günlerde borsadaki sert düşüş ve TL’nin değer kaybıyla yükselen faiz oranları dikkate alındığında belirsizliklerin belli ölçüde fiyatlandığını söylemek mümkün. Bu açıdan piyasalarda yeni dengeler oluşmaya başlayabilir.
BORSADA DESTEK ARAYIŞI SÜRÜYOR
BORSADA düşüş trendi veya düşüş rallisi devam ediyor. İlk destek 88.000 seviyesinde. Bu seviyeye geri çekilmelerde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde sonraki destek noktaları 85.000 ve 82.000 seviyelerinde. Olası tepki alımlarında ilk dirençler 92.500 ve 95.000 seviyelerinde. 95.000 daha önemli. Geri çekilmelerde tepki alımları görülebilir.
DOLAR/TL KURUNDA YENİ ZİRVELER OLUŞUYOR
DOLAR/TL kurunda çıkışın devamı için 4.98 seviyesinin geçilmesi önemli. Bu durumda sonraki dirençler 5.20-5.30 seviyelerinde bulunurken geri çekilmelerde ilk destek 4.78 olarak görülüyor. Sonraki destekler 4.69-4.60 seviyelerinde. 4.98 seviyesini geçemeyen çıkış denemeleri satışla karşılaşabilir.
Paylaş