Paylaş
TCMB faiz kararıyla birlikte piyasalar bayrama iyimser bir havada giriyor. Hisse senedi, döviz ve altın (gram/TL) yatırımcısının yüzü gülüyor. TCMB faiz artışı beklentilerin altında kalınca; Borsa İstanbul’da faiz alternatif olarak kısa sürede çok öne çıkmayacak anlayışı güçlendi. Döviz kurlarının yükselmesiyle enflasyonun bir süre daha yüksek seyredeceği görüşü pekişti. Bu durum tasarruf sahiplerini yüksek enflasyona karşı getiri arayışına itti. Tasarrufları koruyacak, enflasyonu yenecek yatırım aracı olarak akla borsa ve dövizin gelmesi olağan bir durum. Hatırlanırsa geçen yıl konut ile borsa enflasyonun üzerinde getiri sağlamıştı. Bu yıl da aynı şeylerin olacağını iddia etmek şimdiden zor.
YAŞAYARAK ÖĞRENDİ
Ama yatırımcı hisse senetlerindeki potansiyeli bizzat yaşayarak öğrendi. Üstelik Türk halkı son yıllarda borsaya ve hisse senedine daha aşina hale geldi. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre borsada yatırımcı sayısı hızla artarak 5 milyonu geçti. Finansal okur yazarlık da artıyor. Bu açıdan hisse senetleri artık halka çok uzak değil. Döviz ve altın geleneksel yatırım araçlarının başında geliyor. Bankalardaki ‘Kur Korumalı Mevduat (KKM)’ ile birlikte döviz tevdiat hesaplarının toplamı mevduatın yaklaşık yüzde 65’ine ulaşmış durumda. Kurlardaki yükseliş dövizdeki yatırımcıyı koruyor. Dış piyasalarda altının ons fiyatının son günlerde düşmesine rağmen dolar/TL kurudaki artış altın (gram/TL) fiyatını da yukarı çekmiş durumda.
ŞU AN GEÇERLİLİĞİ YOK
Herkes halinden memnun olunca bayramın öne çekilmesi gibi bir durum hasıl oldu. Alternatif piyasaların aynı yönde hareket etmesi, veya herkesin kazandığı bir sürecin çok sürdürülebilir olmayacağı gibi söylemlerin bu aşamada pek geçerliliği yok. Şimdilik dolar/TL yukarı, borsa yukarı gibi geçen yıl gördüğümüz hava tekrar yakalanmış görülüyor. Ama TCMB faiz kararının fiyatlanması sonrası piyasalardaki iyimserlik yerini daha gerçekçi dengelere bırakabilir. Diğer yandan; BIST100 Endeksi fiyat kazanç oranı cuma günü itibarıyla 5.5 seviyesinde. Oldukça düşük bir oran. Bu durum iskontolu izlenimi veriyor. Bunda 2022 yılından gelen parlak bilançoların payı da var elbette. 03/2023 dönem bilanço performansları daha düşük. Fiyat kazanç oranı bilanço değerlemeleri için tek başına yeterli değil, ama önemli bir kriter.
POTANSİYELİNİ GÖSTERİYOR
Diğer yandan BIST100 Endeksi, TL bazlı grafiklerde zirve seviyelerine yaklaşırken dolar bazlı grafiklerde son 20 yılın dibine daha yakın seyrediyor. Dolar/TL kuru yükseldikçe BIST100 Endeksi dolar bazında düşük kalmaya devam ediyor. Bu yönlerden bakınca borsa için önümüzdeki potansiyel kendini biraz daha göstermiş oluyor. Ayrıca, seçim süreçleri bitti. Zaman ne gösterecek, başka gündemler çıkar mı bilmiyoruz ama iç gündeme dair mart/2024 ayına kadar çok önemli bir konu başlığı görülmüyor. Dış piyasalardan içeriye yansıyacak ekonomik kriz veya başka bir olumsuz haber akışı en azından şimdilik yok. Özetle, piyasalar bayramı iyimser bir havada karşılıyor.
POWELL’IN ‘ŞAHİN’ TAVRI DEVAM EDİYOR
Dış piyasalarda geçen hafta Fed Başkanı Powell’ın ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmalar takip edildi. Şahin tavrını sürdüren Powell, “1-2 faiz artışı daha gerekebileceğinden” söz etti. Piyasalar Powell’ın bu tür konuşmalarına bir süredir aşina. Son Fed toplantısının ardından da benzer konuşmaları yapmıştı. Bu açıdan piyasalar üzerindeki etkileri oldukça sınırlı kaldı. Diğer yandan İngiltere Merkez Bankası, faiz oranını beklentilerin üzerinde 50 baz puan arttırarak yüzde 5 seviyesine çekti. İngiltere de şahin görünümlü merkez bankaları arasındaki yerini korumuş oldu. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, enflasyonu düşürmenin kolay olmayacağını ve zaman alacağını söyledi. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey ise, “Ülkeyi durgunluğa atmak istemiyoruz. Bugünkü faiz artışı kesinlikle gerekliydi. Eğer şimdi faizleri arttırmazsak, sonra daha kötüye gidebilir. Enflasyon hala çok yüksek ve bunu halletmeliyiz” dedi.
HERKESİN DERDİ AYNI
Dünyada herkesin derdi enflasyon desek yanlış olmaz. İlk akla gelen çözüm de faiz artışı tabii ki. Faiz için en önemli referans enflasyon. Enflasyona yön vermek için en etkili araçlardan biri ise faiz. Öncü merkez bankalarının başkanları faiz artışının devamından söz edince dış borsalar doğal olarak zayıfladı. Diğer piyasa parametrelerine bakıldığında; ABD 10 yıllık bono faiz oranı hafif yükselişle yüzde 3.70’in üzerinde kalmaya devam ederken dolarda değer kazanımı, Euro’da ise değer kaybı söz konusu. Euro/dolar paritesi 1.10’un üzerini gördükten sonra 1.09’un altına salınım gösterdi. Dolar endeksi tekrar yükselerek 103 seviyesini test etti. Fed başta olmak üzere merkez bankalarının faiz artışına devam mesajları altının ons fiyatını baskı altında tuttu ve 1.910 dolar seviyelerine çekilip sonra bir miktar tepki verdi. Petrol fiyatında çıkış denemesi güç kazanamadı, brent petrol 73 dolara geriledi. Dış piyasalarda çok kayda değer bir gelişme görülmüyor. Kısa süreli dalgalanmalarla mevcut trendler korunuyor.
BORSADA YABANCI PAYINDA ARTIŞ SÜRÜYOR
TCMB tarafından açıklanan 16 Haziran ile biten haftaya ait verilere göre; Yurtdışı yerleşikler (yabancı yatırımcılar) 313.4 milyon dolarlık hisse alımı yaparken 16.2 milyon dolarlık tahvil bono sattılar. Bir önceki hafta da 261.8 milyon dolarlık hisse alımı yapmışlardı. Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcının payı son günlerdeki artışını sürdürerek yüzde 29’un üzerine çıkmış durumda. Bununla birlikte aynı hafta; Bankalardaki döviz mevduatı 2.66 milyar dolar artışla 176.3 milyar dolara, TCMB brüt rezervleri 3 milyar dolar artışla 102.8 milyar dolara yükseldi. Son haftalarda gerileme yaşanıyordu. Rezervlerdeki erimenin durması ve yerini az da olsa çıkışa bırakması kayda değer bir gelişme. TCMB faiz kararı sonrası yabancı yatırımcının tepkisini görmek adına geçtiğimiz haftaya ait sıcak para hareketleri yakından takip edilecek.
FAİZDE BEKLENTİLERİNİ KORUYORLAR
TCMB’nin son faiz kararı beklentilerin altında kalsa da yabancı yatırım bankaları faiz hedefini değiştirmedi. İç piyasalarda da aynı görünüm hâkim. Uzun bir aradan sonra ilk faiz artışının daha yüksek bir adımla başlaması bekleniyordu ama TCMB kademeli bir yolu seçti. TCMB yayınladığı metinde, parasal sıkılaşmanın başladığını ifade etmiş, bu da faiz artışlarının devamının geleceği şeklinde değerlendirilmişti. Yabancı bankalardan ABD’li JPMorgan ile İngiliz Barclays, cuma günkü açıklamalarında politika faiz beklentilerini koruduklarını açıkladılar. JPMorgan, TCMB’nin para politikasını “daha kademeli” sıkılaştırmasını beklediğini belirtirken, yıl sonu için yüzde 30 olan faiz tahminini değiştirmedi. Barclays ise “Faiz arttırım döngüsüyle ilgili olarak, ekim ayına kadar politika faizinin yüzde 35 ile zirveye çıkacağı tahminimizi koruyoruz” dedi. Yine ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, politika faizinin yüzde 20’ye çıkmasını bekliyor. İlk olumsuz tepkilerin ardından yabancı bankalarının dünkü mesajları yumuşarken faiz kararını anlayışla karşılamaya yönelik, daha kabul görmüş bir izlenim veriyor.
BORSA ‘TEKRAR’ ZİRVELERİNE YAKLAŞIYOR
Borsa İstanbul’da bir süredir görülen kâr satışları ve teknik düzeltme, yüksek hacimli tepki alımlarıyla tamamlandı. İlk destek 5.400’de görülürken bu seviyenin üzerinde çıkış hareketinin devamı beklenebilir. 5.400’ün üzerinde son dönemdeki geri çekilme ile oluşan çıkış formasyonlarından “bayrak formasyonu” olasılığı korunabilir. Daha alt destekler 5.250 ve 5.150 seviyelerinde bulunuyor. Yukarı yönlü hareketlenmelerde önemli direnç seviyeleri 5.700-5.730 zirvesinde bulunuyor. Bu seviyelerde tekrar kâr satışları görülebilir. Orta ve uzun dönem çıkıştan söz etmek için bu zirve noktalarının üzerinde kalınması önemli olacak. Bu durumda 6.000 ve 6.500 gibi hedefler gündeme gelebilir. Endekste direnç seviyelerinde kâr satışları görülse de çıkış hareketi gücünü koruyabilir.
DİKKATLER RUSYA’DA OLACAK
Piyasalar kapandıktan sonra hafta sonu Rusya’daki gelişmeler iç ve dış piyasaların takibinde olacak. Rusya’da paralı asker grubu Wagner Kurucusu Yevgeny Prigojin’ın öncülüğünde başlayan darbe ve isyanın piyasalara yansımalarını hafta sonu olduğu için görme imkanımız olmadı. Pazartesi piyasalar açılana kadar olayın bastırılmasıyla piyasalara daha zayıf bir yansıma söz konusu olabilir. Aksine çatışmalar şiddetlenip derinlik kazanarak başka bir şekle de bürünebilir. Bu durumda Rus Rublesi ve altın fiyatlarından başlayarak piyasalara daha derin bir etkiden söz etmek gerekebilir. Olay çok taze olduğu için yapılacak fiyatlamanın boyutları konusunda bu aşamada daha çok bekle-gör anlayışı öne çıkmış durumda.
Paylaş